- “Mimarlıkta Kuram Sempozyumu’na Doğru Giderken; “Mimarlar Odası Öğrenci Üye Grupları Arası, Ön Kolokyumlu Mimarlık Eleştirisi Yarışması” Hazırlık Süreçleri…
- Alan memnun, satan memnun…
- “Adalet Güvenceli Hukuk”un Mantığı; “Kamuyasal Toplum”un Matematiksel Özüdür!…
- İstanbul’a dair
- Ne Kadar Güzel Bir Şey Şu “Hayal Kurmak…”
- Doğan Kuban’ın anısına… “İstanbul’un tarihi mirası baygın…”
XI. Mimarlık “VE” Eğitim Kurultayı…
2001 yılından bu yana yapılan her bir kurultay, doğal olarak ayrı bir başlık ve içerik ile gündemi sorgularken; somut çözüm önerilerini ve ürünlerini ortaya koyan uzun soluklu, değerli çalışmalardan oluşan bir birikime de yol açtı.
İlk kurultay fikri “1999 Marmara Depremi”nin dayattığı o günlerin zorlu koşullarında mevcut “Mimarlık Uygulama Alanı” ile mevcut “Mimarlık Eğitimi Uygulama Alanı”nın hem kendi içlerinde hem de ortaklık alanlarında “Öz Sorgulama” çabaları eşliğinde geliştirilip olgunlaştırıldı…
Her bir sorumluluk alanındaki “Ne Yapıyoruz?…; Nasıl Yapıyoruz?…; Birlikte Neleri, Nasıl Daha İyi Yapabiliriz?…” soruları; kurultayların olgunlaşma ve çözüm yolları geliştirmesine yol açtı…
“1999 Marmara Depremi” felaketine uğramadan önce olan bitenlere dair kısa bir yakın tarihçe özeti yaparak devam edersek;
Ağırlıklı olarak Avrupa’da “2. Dünya Savaşı” sonucunda yıkılan kentlerin kısa sürede onarılması ve onarılamayanların yerine de “Sosyal Konut/Toplu Konut” adı altında “bir yapılaşma türü ve süreci” yaşanmıştı…
Ancak 1960’ların başında farkına varıldığında ise artık çok geç idi. Çünkü her yöne doğru tekdüze yapı yığılması aidiyetsizliği ve o yere olan yabancılaşmayı doğurmuştu. İnsanlarda “kendilerine ait olmayan ve kendilerinin de ait olmadığı yer duygusunun yüksek olduğu”;
sanki “Yolcu Treni Vagonlarındaki Geçici Aidiyet” hissi gibi, insanlardaki “kimsesizlikle bağlantılı korunma ve korunmama” duygusu ikilemi;
“Suç İşleme Oranlarının Yüksek Olduğu Mahalleler Yaratılmasına” neden oldu…
Bunun farkına varan ülkeler “Sosyal Dokuyu Bozan” bu “Suç Mekanlarını Dinamitleyerek Yıkmaya Başladılar.”
Bu durum en net biçimde “1996 Habitat-2 İstanbul Konferansı” için hazırlanmış olan “Habitat-2 1996 İstanbul Fransız Ulusal Raporu”nda da resimlenerek belgelendi…
Aynı sürecin tahribatının en fazla yaşandığı Almanya’da da aynı tespitlerin yapıldığını; Yönetmenliğini İmre Azem‘in yaptığı “Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir (2011)” belgeselinde (www(.) vimeo.com/387180646) izlenerek görülebilir.
Aynı tarihsel sürecin ardından ülkemizde de bazı paralel izler “Ataköy-I. ve II. Kısım” yapılaşması ardından “1961 Anayasası” ile gelen “Sosyal Devlet” etkisiyle gelişen “Toplu Konut/Sosyal Konut” politikası doğrultusunda “Ataköy-III. ve IV. Kısım” yapılaşmasında (bitişik nizam vagonlar) olarak kendisini gösterir…
O tarihler, artık aynı zamanda “Montaj Sanayi” yapılaşmalarının çevresinde “Ucuz İşgücü Cenneti” isteyen ve böylece “Hazine Arazileri” üzerinde “Gecekondulaşmalara Göz Yummak” yoluyla “Sermaye Birikiminin Dolaylı Yoldan Teşvik Edilmesi” ve aynı zamanda “Yapsat Müteahhitler Çağı” olarak da kendini gösterir.
Öte yandan planlı gelişmenin iyice dışına çıkan kentlerin, artık biraz daha sağlıklı biçimde düzenlenmesi için doğrudan Başbakanlık’a bağlı olarak oluşturulan “Toplu Konut İdaresi”(TOKİ);
“1996 Habitat-2 İstanbul Uluslararası Konferansını” düzenler bir nitelikten;
nasıl olur da, sanki günümüzün gözü doymaz rantiyeci yapsat müteahhitliği organizasyonuymuş gibi; sürekli kent suçu üreten bir rant regülatörü halini alır…
Akıl almaz bir durumdur bu!…
Üstelik sadece mevcut kentler değil; günümüzde “Tüm Kırsal Alanlar” aynı suç yöntemiyle tahrip edilmektedir…
Böyle bir ortamda, Mimarlık ve Eğitim Kurultayı toplantılarının on birincisi, “Mimarlık Eğitiminde ve Pratiğinde Değişim / Dayanışma” teması çerçevesinde 26-27 Kasım 2021 tarihlerinde, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nin ev sahipliğinde düzenlenirken;…
kentsel ve kırsal tüm yerleşim alanlarında “Daha Yaşanabilir Bir Dünya İçin, Daha İyi Bir Mimarlık…” talebimizin gerek ve şartlarını hep birlikte “Değişim ve Dayanışma” ile yerine getirmeye çalışırken, bir kez daha herkesin “Dünya Mimarlık Gününü” kutlarım…
Mimarlara Mektup Bülteni, Ekim 2021, Sayı: 272