- “Mimarlıkta Kuram Sempozyumu’na Doğru Giderken; “Mimarlar Odası Öğrenci Üye Grupları Arası, Ön Kolokyumlu Mimarlık Eleştirisi Yarışması” Hazırlık Süreçleri…
- Alan memnun, satan memnun…
- “Adalet Güvenceli Hukuk”un Mantığı; “Kamuyasal Toplum”un Matematiksel Özüdür!…
- İstanbul’a dair
- Ne Kadar Güzel Bir Şey Şu “Hayal Kurmak…”
- Doğan Kuban’ın anısına… “İstanbul’un tarihi mirası baygın…”
Ticari Kâr Öncelikli Bürokratik Mezbeleliklerdir, Bizleri Öldüren; Deprem Değil!…
Aslında bu konuda uzun uzun yazmayı düşünüyordum. Seçtiğim başlığı tekrar düşününce; nedense bütün yazacaklarımı bitirmişim hissine kapıldım.
Öteden beri tartışmalarda bir düşünce ya da inancı eleştirirken çok yönlü düşünmemeyi yani argo tarzda “Düz Mantık” olduğunu ifade etmek için “Aristo Mantığı” sözü kullanılır.
Oysa ki bu, yanlış bir algılama sonucudur.
Çünkü, Aristo diyeceklerini, arı-duru; yani “öz ve biçim bütünlüğü” içinde ifade edilmesi gerektiğini savunur… Lafı uzatmaz…
Aristo’nun sözlerinden “İnsan, politik hayvandır…” ise bir başka ünlü tanımlamadır…
İnsanı insan yapan şeyin, insan ilişkilerindeki denge ve düzeneklerin gerektirdiği; tercihlerin toplamı olan “Siyasi Tutumu” arı-duru bir biçimde anlatır…
Bu arada bu söz “Politika/siyaset yapmayan insan; hayvandır…”, “Düz Mantığı”nı da içerir ki… O ayrı bir yazı konusudur…
Meslekler, ilkesel olarak (Tabii ki, “Ahlak” da dahil…) varlıklarının anlamlı bütünlüğünü sağlayan “Etik Kodlar” içerirler…
Bu kodlar özellikle “Bir iş alanında yapılmaması gerekenlerden oluşan…” ilkesel uyarılardan oluşur…
Örneğin “Deontoloji” yani tarihte ilk meslek etiği “Tıp Etiği”dir ve bu ilkeleri ilk kez kaleme alan Hipokrat ve onun adıyla anılan “Hipokrat Yemini”nde ilk madde: “Bilmiyorsan Dokunma”, yani “Tıp Alanı’yla ilgin yoksa”nın dışında; bizzat ‘Tıp Alanı’nda olsan bile; bilmediğin bir disipline(hastalık türüne) ait bir hastaya dokunma!…” uyarısı; “O işi, o alanın uzmanına bırak…” demektir…
Burada bir parantez açarsak:
>>Tabii bu uyarı özel durumlarda yani “İlkesel olarak çaresizlik ortamı dışındaki durumlarda” geçerlidir. Yoksa ıssız bir adada iki kişiden biri hasta ise diğeri hekim olmasa bile aklı/mantığı çerçevesinde “en geniş insani değerler siyaseti adına” yardım etmek için müdahale etmek durumundadır…<<
TMMOB’ye bağlı meslek odalarının da kendi meslek disiplinleriyle ilgili etik kodlar’dan oluşan örneğin ÇED(Çevresel Etki Değerlendirmesi) ve benzeri “Sakıncalı Durum” tariflerinden oluşan “Etik Kodlar”a dayanılarak üretilen kararlar;
o alandaki “Meslek Siyaseti”nin temelini oluştururlar ve taviz verilemez özelliğe sahiptirler.
Şimdi bu durumda TMMOB’nin “Meslek Siyaseti” gereği olarak üretilen Raporların kamuoyuna basın açıklaması eşliğinde ortaya konulan ısrarlı uyarılarına karşın;
“2018 İmar Barışı” diye adlandırılan ve bir dizi para tuzağından oluşan “İMAR AFFINI” ilan eden Siyasi İktidar; bugün “6 Subat Depremi”nin yol açtığı katliama kendi dışında sorumlu aramaktadır…
Şimdi soralım; “Kim, ne siyaseti yapıyor?…”