Park Otel Davasını Kazandık!
Park Otel Davasında Karar: Danıştay Hukuksuz Planları İptal Etti, Kent Hakkı ve Kamu Yararı Savunuldu
İstanbul’un en değerli tarihi bölgelerinden biri olan Beyoğlu Gümüşsuyu’nda, Park Otel arazisine ilişkin uzun süredir devam eden imar planı tartışmaları, yargının kamu yararı lehine verdiği kararla son buldu. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından açılan davada, Danıştay 6. Dairesi, dava konusu imar planlarının ve yapı ruhsatının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi. Karar düzeltme başvurularının da oybirliğiyle reddedilmesiyle süreç kesinleşti.
Tartışmalı Planlama Süreci ve Ayrıcalıklı Yapılaşma Girişimi
Dava konusu olan 735 ada 25 parsel üzerindeki planlama süreci, kamuoyunda uzun süredir tartışmalara neden olmuştu. Söz konusu planlar, “İstanbul Park Otel Turizm Merkezi” adı altında, turizm tesisi fonksiyonu taşıdığı iddia edilen bir yapılaşmayı mümkün kılıyor; bodrum katlarda yer alan bazı kullanımları, plan bütünlüğünü bozan biçimde emsal hesabı dışında tutarak yoğun yapılaşmanın önünü açıyordu.
Planlarda, eğlence, restoran, spa, havuz, toplantı salonu gibi kullanımların yer aldığı bodrum katlar, yapı yoğunluğunu artıran unsurlar olmalarına rağmen, teknik ve hukuki dayanaklardan yoksun biçimde imar haklarına dahil edilmiyordu. Bu durum, parsel bazında ayrıcalıklı bir yapılaşma yaratıyor; hem çevresel yükü artırıyor hem de kentin siluetine zarar veriyordu.
Danıştay: Planlama Esaslarına ve Kamu Yararına Aykırı
Danıştay 6. Dairesi, planların ve ruhsatın iptaline ilişkin gerekçeli kararında, bodrum katlarda yer verilen kullanımların “turizm tesisinin tamamlayıcısı” gibi gösterilerek yoğunluk artırıldığını, bunun şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığını ve kamu yararını zedelediğini açıkça ortaya koydu. Emsal dışı bırakılan yaklaşık 5000 metrekarelik kullanım alanının, yapının plan notlarında belirtilen sınırların ötesine geçtiği ve hukuki meşruiyeti olmadığı ifade edildi.
Kararda, yapılaşma haklarının planlama ilkelerine aykırı şekilde genişletilmesinin kent bütünlüğünü bozduğu, sosyal ve teknik altyapıya ek yük getirdiği, ulaşım etütlerini olumsuz etkilediği ve kamu maliyetlerini artırdığı vurgulandı. Ayrıca, dava konusu taşınmazın tescilli kültür varlığı olan Alman Konsolosluğu binasına komşu olduğu, söz konusu alanın “kentsel sit alanı” içinde yer aldığı hatırlatılarak, bu ölçekte bir yapılaşma için çok daha hassas ve kamu yararını önceleyen bir yaklaşımın zorunlu olduğu ifade edildi.
Karar Kesinleşti: İmar Planları ve Yapı Ruhsatı Tamamen İptal Edildi
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 23 Aralık 2024 tarihli kararıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Beyoğlu Belediyesi ve projeyi üstlenen şirket CVK Mineral Madencilik tarafından yapılan karar düzeltme talepleri de reddedildi. Böylece, Danıştay 6. Dairesi tarafından verilen iptal kararı kesinleşmiş oldu.
Süreç sonunda, İstanbul Park Otel Turizm Merkezi’ne ilişkin olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve bu planlara dayalı yapı ruhsatı hukuken geçersiz hale geldi.
Yetkililerden yıkım için gereğinin yapılmasını talep ediyoruz!
“Kent Hakkı İçin Verilen Mücadele Sürüyor”
Bu dava, yalnızca hukuka aykırı bir yapılaşma sürecinin iptali değil; aynı zamanda İstanbul’un tarihsel dokusunu, kültürel mirasını, kent estetiğini ve planlama disiplini içinde gelişmesini savunma mücadelesinin önemli bir parçası oldu. Planlama sürecinin kamu yararından uzaklaştığı, kent hakkının özel çıkarlar lehine göz ardı edildiği her durumda olduğu gibi, bu örnekte de kararlı bir duruş sergilendi.
İstanbul’un planlı, adil, katılımcı ve sürdürülebilir gelişimi için; tarihî mirasın korunması, ayrıcalıklı yapılaşmalara karşı hukukun üstünlüğünün sağlanması ve kamusal alanların savunulması mücadelemiz sürecek.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi