- “Mimarlıkta Kuram Sempozyumu’na Doğru Giderken; “Mimarlar Odası Öğrenci Üye Grupları Arası, Ön Kolokyumlu Mimarlık Eleştirisi Yarışması” Hazırlık Süreçleri…
- Alan memnun, satan memnun…
- “Adalet Güvenceli Hukuk”un Mantığı; “Kamuyasal Toplum”un Matematiksel Özüdür!…
- İstanbul’a dair
- Ne Kadar Güzel Bir Şey Şu “Hayal Kurmak…”
- Doğan Kuban’ın anısına… “İstanbul’un tarihi mirası baygın…”
Ömerli Havzasında Çılgın Proje
İstanbul, Pendik İlçesi, Harmandere Mahallesi ve çevresi 1/1000 ölçekli uygulama imar plan değişikliği ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan planlar 12.08.2024 tarihinde askıya çıktı. Plan raporlarında amaç, plansız alanları imar planına kavuşturmak, imar planı ile; hızlı, etkin ve nitelikli bir kentsel dönüşüm sağlamak şeklinde belirlenirken, kentsel dönüşüm gerekçesi ile yapıların fiziki yenilenmelerde ek yeni yoğunlukların yaratılması, kente karşı işlenen bir suçtur. Plansız alanları plana kavuşturmak ve kentsel dönüşümü sağlamak gerekçesi ile Ömerli Su Havzası’nı tehdit edecek planlar amaçlanamaz. Teklif plan 1. ve 2. etap olarak ele alınmış.1. etap alanı 1.880.495 m² olup, mevcut plandaki fuar alanı da iptal edilip, yerine ticari fonksiyon verilmiştir. Proje 2. etap alanı da tam 6 milyon m²’lik alandır. Yani Ömerli Gölü Havzası içinde (orta mesafe ve uzun mesafe koruma alanları içinde) 7.880.495 m²’lik alanda UİP değişikliği isteniyor. Bu tamamı ile 1572 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı içermektedir.
Plan raporlarına açık bir itiraf gibi yazılmış olan;
- “Alanın büyük bir bölümü Ömerli içme suyu havza sınırlarında kalmaktadır. Bir kısmı orta mesafe koruma alanı, bir kısmı uzun mesafe koruma alanı içindedir.”
- “1. Etap plan alanı içinde orman alanları ve dereler bulunmaktadır.”
- “Yer altı su seviyesi yüzeye yakın olup, temel mühendisliği açısından zayıf zemindedir. Uygulamalar aşamasında zemin iyileştirmeleri yapılmalıdır.”
- “DSİ ve İSKİ’den uygunluk görüşü alınmalıdır.” (İSKİ plana çok kapsamlı bir rapor ile itiraz etmiş, bu kapsamlı itirazı kabul görmemiştir. Havzanın korunmasına yönelik İSKİ tarafından yaptırılan koruma planları, 26.04.2023 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığında askıya alınmış ve bu planlar o süreçten bu güne kadar onaylanmamıştır).
- “Plan alanlarındaki yer altı suyu drenaj koşulları zayıftır. Zemin deformasyonları nedeni ile yapılarda çatlak ve deformasyonlar olabilir.” İfadelerine rağmen, plan süreçleri devam etmektedir.
Ömerli Gölü Havzası, İstanbul’un su ihtiyacının %60’ını karşılamaktadır. Ayrıca 180 km uzaklıktaki Melen Çayı’ndan pompalanan su ile önce Darlık Barajı’na, oradan da Ömerli Gölü’ne aktarılan Melen suyu da şu andaki koşulları içinde her geçen gün kirlenmekte, ve barajın su tutamaması nedeni ile sadece Karadeniz’e ulaşan noktadan pompalanan su ile Ömerli Gölü’ne takviyesi yapılabilmektedir.
Proje kapsamında konut emsali 1.5, ticaret emsali 1.2 ve göl havzası içinde koruma alanındaki yerlerde 0.25 emsalle yapılar yapılacaktır. Plan notları ve arazi eğimleri vs. gerekçeler ile burada plan emsallerinde görülen değerlerin de artacağı bilinmektedir.
Planlanan alanlardaki mülkiyetler ve alanlarını da incelediğimizde: Maliye hazinesine ait 100 parselde 1.639.629 m², İBB’ye ait 50 parselde 1.310.319 m², Pendik Belediyesine ait 14 parselde 364.604 m², şahıslara ait 123 parselde de 2.741.101 m² ve Karayolları, DSİ Orman alanları ile plan kapsamında tam bir havza talanı yaşanacaktır.
Planda öngörülen ticaret alanları 98.433 m², konut alanları 88.970 m² , otel günü birlik tesis alanları 43.632 m², akaryakıt istasyonları 11.212 m² olarak belirlenmiştir.
İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yapılan değişiklikler ile plana koyulan Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul Havalimanı projelerinin uygulamaları sırasında Kuzey Ormanları’ndan milyonlarca ağaç kesilmiş, otoyol aksı boyunca tüm alan talan edilmiştir. İstanbul’u besleyen su havzaları ve baraj göletleri de İstanbul Havalimanı projesi kapsamında yok edilmiştir. Kuzey Marmara Otoyolu’nun İstanbul’un kuzeye kaymasını tetikleyen bir proje olduğu ve bu alanların imara açılarak İstanbul’un Kuzey Ormanları’nın yok olacağı defalarca uzmanlar tarafından dile getirilmişti. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planlarında özellikle korunması işlenen Kuzey Ormanları alanları da bu planın delinmesi ile yeni yerleşim alanlarını açan bir uygulamayı sürdürmüştür. Transit geçiş yolu adı altında yapılan otoyolun bağlantı noktalarında ve köy yerleşik alanlarında arazi fiyatları olağanüstü artmış, bu alanlarda da proje öncesi araziler köylüden yok pahasına, spekülatörler tarafından satın alınmıştır. Ömerli Havzası’nın imara açılmasını sağlayacak olan bu uygulama, havzanın koruma alanlarının dahi plan sınırları içinde olması açısından gelecekte emsal teşkil edecek uygulamaların da önünü açacaktır. Tüm İstanbul’un kullanılan su rezerv kaynağı olan Ömerli Gölü ve Havzası da bu proje ile yok edilecektir. 1984 yılında İBB’ye bağlı İSKİ tarafından çıkarılan yönetmelik, havzanın korunmasında oldukça etken iken; 1995 yılında çıkarılan radikal bir yönetmelik ve sonraki 6 değişiklik ile içme suyu havzalarını korumak yerine, yapılaşmayı ve kaçak yerleşimleri yasallaştıran bir hal almış, ve kentin tümü için hayati önem taşıyan içme suyu kaynaklarımız tehlike altına alınmıştır. 8 Temmuz 2009 onaylı İçme Suyu Havzaları Yönetmeliğinde, “imar planlarında orta ve uzun mesafe koruma alanlarında ayrı ayrı belirtilen yoğunluk alanları aşılamaz” ifadesinde belirlenen kişi/hektar hesapları bu plan teklifi ile aşılmıştır. 1/1000 ölçekli UİP değişikliği teklifindeki içme suyu havzaları, suyu doğanın kullanımı için toplayan, biriktiren ve canlı cansız tüm bileşenlerin kullanımına sokan bölgelerdir. Bu alanların korunması, çevresel tahribat yaratmayacak şekilde ve arazi kullanımını en az düzeyde tutacak biçimde, suyun toprakla ve yeraltı suyu ile buluşmasını sağlayacak bir yönetmelik ve planlamalar ile ranta kurban edilmeyecek şekilde korunması gerekmektedir.
Nüfusu 21 milyonu aşmış, depremi bekleyen bir megakentin geleceğini yok edecek bu tür projelerden derhal vazgeçilmelidir. İstanbul kendi kaynakları ile yaşayamaz hale gelmiştir. Bu şekli ile tüm Marmara Bölgesi’nin kaynaklarını sömürerek yaşamaya çalışmaktadır. İstanbul için olağanüstü öneme sahip Ömerli Su Havzası mutlaka korunmalıdır.
Mimar Osman Güdü
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Anadolu II. BKBT Yönetim Kurulu Başkanı