- Kamuoyuna Duyuru
- TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kadın Komisyonu 25 Kasım Bildirisi
- Tuzla Kamil Abduş Gölü çevresinin yapılaşmaya açılmasının yürütmesi durduruldu
- Adalar imar planlarının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu
- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
Mimarlar Odası, Meteoroloji arazisindeki gökdelenlerin yanında bulunan sosyal ve kültürel tesis alanının plan değişikliğine karşı dava açtı
Kadıköy Göztepe’de İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün arazisi olarak bilinen alan, 2004 yılında kamunun elinden alınarak ayrıcalıklı imar koşulları ile Taş Yapı’ya tahsis edildi. Söz konusu alan iki ayrı parsele bölündü ve imar planlarının iptali istemiyle açılan davalara karşın arazide dört bloktan oluşan 49 katlı rezidanslar yükseldi. Gökdelenlerin yanındaki parsel de halk eğitim merkezi, huzurevi, tiyatro salonu, kütüphane, belediye meslek edinme merkezi, öğrenci yurdu vb. tesislerin yer alacağı sosyal kültürel tesis alanı olarak ayrıldı.
Söz konusu alan, önce Eylül 2013’te Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından özelleştirildi. Sonra da Ağustos 2014’te Birleşik Gayrimenkul Geliştirme İnşaat’a satıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, söz konusu parselin statüsünü 18 Ocak 2021 tarihli imar planıyla “özel sosyal kültürel tesis alanı” olarak değiştirdi. Bu değişiklik ile yukarıda sayılan tesislere hizmet edecek kafe, lokanta, satış birimi gibi ticari fonksiyonların eklenmesinin önü açıldı.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi de İstanbul 13. İdare Mahkemesi’ne söz konusu imar planının iptali istemiyle dava açtı.
Dava dilekçesinde, sosyal kültürel tesis alanlarına ticaret fonksiyonu eklenmesinde planlama esasları ve kamu yararı bakımından uyarlılık bulunmadığına vurgu yapıldı. Söz konusu imar planında eşitlik ve tarafsızlık ilkesinin bulunmadığına işaret edilen dilekçede özetle şöyle denildi:
“Ayrıcalıklı imar durumu”
“Yargılama konusu olayda anılan özel hukuk kişisi lehine ayrıcalıklı imar durumu yaratılmış, bölgenin en önemli yeşil alanı ve afet sonrası toplanma alanı ortadan kaldırılmış ve başta ulaşım olmak üzere altyapıya çok önemli bir ek yük getirilmişken anılan özel hukuk kişisinin ‘mağduriyet’inden söz edilemeyeceği açık olduğu gibi yargılama konusu işlemde öngörülen kamu yararı anlayışının kamu yararı ile uzak yakın ilgisi bulunmamaktadır. Kamu yararı, toplumun genel ve müşterek yararını ifade eder. Çok yoğun yapılaşma/nüfus bulunan bir alanda ek yoğunluk getirecek bir ‘ticaret alanı’ öngörülmesi kamu yararına aykırıdır.”