- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
- Yargı kararlarına uymayan Bakanlığa Danıştay’dan vize
Kitap Tanıtımı: “Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı”
Mimarlık, iç mimarlık, mühendislik, şehircilik, kentsel tasarım, endüstri ürünleri tasarımı, peyzaj tasarımı, arkeoloji, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın yeni kitabı Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı çıktı. YEM Yayın’ın yeni kitabı Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı, artık günümüzde “yüzer mimari yapı tipi” olarak tanımlanan yatların iç mekânları tasarlanırken dikkate alınması gerekenleri ve yatlarda kullanılan fiziksel elemanların mekân algısına etkilerini, insanın denizdeki mekân ile olan davranışsal ilişkisi bağlamında irdeliyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde yat üretim sektörü büyük bir ilerleme kaydetmiş ve dünya sıralamasında üçüncü sırada yerini almıştır. Buna karşın, üretimde gelinen nokta ile tasarım performansı arasında büyük bir fark vardır. Yat tasarımı konusunda da aynı ilerlemenin gerçekleştirilebilmesi ve sektördeki tasarım açığının kapatılması için yeni tasarımcılar yetiştiriliyor olsa da, bu alanda akademik çalışmaların ve güvenilir kaynakların yetersiz kaldığı görülmektedir.
Yapıların iç mekânlarındaki tasarımsal öğeler, kullanıcı beklentileri ve mekânsal memnuniyetleri karşılama düzeyleri açısından değerlendirilir, Bu bağlamda, yatlarda mekân algısının kullanıcı beklentileri ve mekânsal memnuniyetle ilişkisine ışık tutulan Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı’nda, salt fiziksel değil aynı zamanda aidiyet, mahremiyet gibi psikolojik konfor koşullarına da değiniliyor. Genel anlamda, karasal mimari yapılardaki yaşam alanlarından farklı standartlara ve hareketli bir fiziksel çevreye sahip olan yüzer yapılardaki memnuniyet düzeylerine ilişkin elde edilen veriler, denizdeki mekânın kendi karakteristikleri özel-inde ve psikolojik algı sürecinde ele alınması gerekliliğini gözler önüne seriyor.
Modern sanayi ürünlerinden olan yolcu gemilerinin birer “mimari yapıt” olduğunun altını tarihte ilk çizenlerden olan Modern Mimarlığın öncüsü Le Corbusier’nin bu konuya ilişkin düşünceleri özetle şöyle:
“Yolcu gemilerini yapan yürekli ve bilge kişiler, katedrallerin yanlarında küçücük kalan saraylar yapıyorlar, sonra da bunları suya atıp yüzdürüyorlar! Eğer bir anlığına geminin bir taşıma aracı olduğunu unutup ona yeni bir gözle bakacak olursak, korkusuzluğun, disiplinin, uyumun, sakin, diri ve güçlü bir güzelliğin temsilcisi karşısında olduğumuzu duyumsarız. Gemiye organizmaların yaratıcısı gibi bakan ciddi bir mimar, onda yüzyıllardan beri süregelen lanetli tutsaklıktan kurtuluşu bulacaktır. Bu mimar, doğanın gücüne duyulan saygıyı geleneklere duyulan uyuşuk saygıya, ortaya iyi konmuş bir sorundan geliştirilen çözümlerin yüceliğini kıt anlayışların yetersiz çözümlerine yeğleyecektir…”
Türk Loydu’nun değerli katkılarıyla yayına hazırlanan kitap, benzer işlevli yüzer yapıların programlama ve tasarım kararları aşamalarına girdi sağlamak ve bir yat mekânı tasarlarken denizin yarattığı etkilere ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla, konuyu renkli fotoğraflar, şekiller, tablolar ve yat tasarımlarından örnek çizimlerle birlikte bütüncül olarak irdeliyor.