- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
- Yargı kararlarına uymayan Bakanlığa Danıştay’dan vize
İDO İç Hat Seferlerinin Kaldırılması Özelleştirme Politikalarının Sonucudur
İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş (İDO)’nin 1 Aralık 2018 tarihinden itibaren Bostancı-Bakırköy, Bostancı-Kabataş/Beşiktaş ve Adalar’dan oluşan iç hat seferlerini durdurma kararı aldığı yönünde haberler, kamuoyunun gündeminde yer aldı.
1987 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olarak kurulan İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş (İDO), 2011 yılında dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından, elde edilecek gelirle Sarıyer’e, Beykoz’a ve Silivri’ye metro getirileceği iddia edilerek özelleştirilmiş ve 861 milyon dolara Tepe-Akfen-Souter-Sera Ortak Girişim Grubu’na devredilmiştir.
TMMOB olarak, kent içi deniz ulaşımının önemli bir kurumu olan ve kamu yararı açısından olmazsa olmaz bir konumda bulunan İDO’nun özelleştirilmemesi gerektiğini dile getirmiştik. Bugün itirazlarımızda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmıştır. İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş (İDO) özelleştirilirken İBB tarafından gerekçe olarak sunulan “Toplu taşımacılıkta deniz ulaşımının sahip olduğu payın arttırılması için yapılması gereken yeni yatırımların özel teşebbüs tarafından gerçekleştirilmesinin sağlanması” ve “Kamu menfaatlerinin temini ve genel kamu yararının tesisi için özelleştirmenin uygun olacağı” gibi özelleştirme güzellemeleri de çökmüştür.
İstanbul, kent içi denizyoluyla yolcu taşımacılığı yönünden, yaklaşık 30 km uzunluğundaki Boğaz ve geniş Marmara kıyıları ile yüksek potansiyele sahip dünyanın sayılı kentlerindendir. İstanbul’da yaka geçişlerinde deniz ulaşımının payının artıracak, kent siluetiyle uyumlu deniz ulaşım araçları ile konfor ve hizmet kalitesinin ön planda olduğu, İstanbulluların deniz ulaşımından en üst düzeyde yararlanacağı politikalar üretilmelidir.
Bu politikalar uygulanmadığı gibi, özelleştirmenin bir sonucu olarak şirket karı düşünülerek İDO iç hat seferleri iptal edilmiş, İstanbulluların talep ve ihtiyaçları göz ardı edilmiştir. İstanbul’da ulaşım sorunu, raylı sistemlerinin ana omurgasını oluşturduğu ve deniz ulaşımının payının arttırılarak kara yoluyla da desteklenen entegre bir toplu ulaşım ağı ile birlikte; bütüncül ve insan odaklı ulaşım planlamasının benimsenmesi ile çözülebilir. Bu hususta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne görevlerini bir kez daha hatırlatır, bütüncül bir yaklaşım yerine, karayolu odaklı özel araç kullanımına yönelik, günübirlik, geçici çözümler üreten ulaşım politikalarına karşı mücadele edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu