Mimarlar Odası Dünya Barış Günü Açıklaması Temel Hak ve Özgürlüklere Saygı Çağrısı

Yazar- MO İstanbul 3 Eylül 2017 Pazar

Tüm dünyayı etkileyen; insanlığın ve toplumların maddi manevi varlıklarının, kültürlerinin tümünün sonu olabilecek savaşları önlemek üzere, temel hak ve özgürlükler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile güvence altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan Halkların Barış Hakkı Bildirisi ile her devlet barış hakkını korumak ve bu hakkın uygulanmasını sağlamakla yükümlü kılınmıştır. Buna göre; bütün insanlar özgürdür, saygınlık ve haklar bakımından eşittir. Barış içinde yaşam, hürriyet ve güvenlik her bireyin hakkıdır.

Ülkemiz, içinde bulunduğumuz coğrafya ve dünya 1 Eylül “Dünya Barış Günü”nü; milyonlarca insanın ölümüne, yaralanmasına ve sakat kalmasına, yaşam çevrelerini terk ederek göç etmesine neden olan politikalar, terör, çatışma, işgal ve savaşlarla karşılamaya hazırlanmaktadır. Orta Doğu’da ve bölgemizde etkin olan bu politikalar son on yılda; Afganistan, Irak, Lübnan, Libya, Gazze, Ukrayna, Suriye gibi pek çok ülkede bölgesel ve küresel ölçekte katliamlara, kültürel yıkımlara, insanlığın ortak değerleri olan kentlerin, tarihsel ve doğal mirasın geri dönülemez biçimde zarar görmesine neden olmuştur.

Son iki yıl içinde ise ülkemizde; çoğu canlı bomba ve bomba yüklü araçlarla gerçekleştirilen ve sayıları otuzu geçen saldırılarda dört yüzün üzerinde yurttaşımız hayatını kaybederken güvenli yaşam hakkı korunamamış; yaşanan darbe girişiminin ardından 21 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen ve halen devam eden Olağanüstü Hal koşulları altında hak ihlalleri artmıştır.

Anayasa ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile koruma altına alınan; haberleşme, düşünce ve kanaat, düşünceyi açıklama ve yayma, yayın, toplantı ve gösteri yürüyüşü, sanat gibi temel hak ve özgürlüklerin sınırlanabileceği veya durdurulabileceği bir durum olan Olağanüstü Hal ile Türkiye’de; iletişim ve haberleşme özgürlükleri kısıtlanmış; toplantı ve gösteri yürüyüşü hakları engellenmiş; düşünce ve görüşlerini özgürce açıklama ve yayma, haber alma ve verme serbestliği sınırlandırılmış; sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama ve çalışma hakkı kısıtlanmıştır.

Ülke genelinde kentlerimizde ve kırsal alanda yapılı ve doğal çevrede yaşanan tahribat; toplumsal ve sosyal yaşama yapılan çağdışı müdahaleler; çalışma hayatında sermaye ve finans odaklı dönüşüm ile temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına dair pek çok kısıtlama OHAL çerçevesinde devreye sokulmuştur.

Bölgemizde ve dünyada hâkim olan, giderek yükselen çatışma ve şiddet ortamı, krizler, gericileşen iktidarlar, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik, sömürü ve ayrımcılık; şiddet ve baskının sonlandırılması, insanlık onuruna yakışmayan yaşam koşullarının bir an önce iyileştirilerek toplumsal ve kültür değerlerinin korunması ve barışın sağlanması insani ve tarihsel bir sorumluluktur.

En temel insan hakkı olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkı kapsamında; bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlığın, yalnızca “üretim süreci” ile sınırlı değil, aynı zamanda taşıdığı toplumsal sorumluluk nedeniyle evrensel değerleri bağlamında insancıl, yaşam hakkına saygılı ve barıştan yana olduğunu önemle vurgulamaktayız.

1 Eylül Dünya Barış Günü çerçevesinde; tüm temel insan hak ve özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve yararlanılmasını engelleyen hiçbir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamanın yaşanmadığı bir gelecek dileğiyle uluslararası kamuoyunu, savaşların durdurulması için harekete geçmeye, yetkilileri toplumsal birlikteliğin sürdürülmesi için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.

TMMOB MİMARLAR ODASI

31 Ağustos 2017

Yazar- MO İstanbul 3 Eylül 2017 Pazar