- Tuzla Kamil Abduş Gölü çevresinin yapılaşmaya açılmasının yürütmesi durduruldu
- Adalar imar planlarının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu
- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
Doğadan İnsana, Merak Olgusu’nun Evrimsel Süreci Üzerine Bir Deneme; No: 0001
Hadi itiraf edin, şu an bu yazıyı okumaya başladığınıza göre bir kez daha “Merak’ı merak ettiğiniz için” okumaya da devam ediyorsunuz; değil mi?… !!?!… İyi, peki o zaman, önce ben itiraf edeyim: “Bu kez bu konuda neler, neler saçmalayacağımı en az sizin kadar ben de merak ediyorum; doğrusu…”
Merakı merak ettiğimize göre önce şu basit sıralı kodlamayı aklımızın alet çantasının kapağına iliştirelim; “Zor olan; basit olanı bulmaktır.” / “Daha zor olan; daha basit olanı bulmaktır.” / “En daha zor olanı da; en daha basit olanı bulmaktır.”
Yüzlerce tonluk uçakların nasıl havalanıp düşmeden uçabildiklerini merak etmeyenimiz olmuş mudur; yok olmamıştır!… Oysaki binlerce basit kuralın birbirleriyle basit yoldan ilişkilendirilmesiyle uçabilmek gibi muhteşem bir olay; basit bir olay haline dönüştürülmüştür… -Yok, burada ayrıntıya girmeyelim; çünkü malzeme çok…-
“Mimari Yarışmalar” da “Fikri Tasarım Süreçleri” olarak, sonuçta mimarinin tasarımı ve üretimi ile merakın doyum düzeyini daha ileriye taşıyan eylemliliklerdir. Öyle ya bütünü ve de her bir detayı ile birlikte insanları en azından mutsuz etmeyen tasarımlar üretmek; merak etmeksizin ortaya çıkacak iş/ler değildir… Ve sorumluluğun tam olarak sahiplenilmesiyle de imza sahibi tarafından insanların kullanımına kıvançla sunulur…
“Merakın Doyumu” gibi “Merakın Doyumsuzluğu” da yaygın bir biçimde yaşadığımız düşünce ve davranışlar arasında ilk sıradadır… Ya da tam tersi!… Hiç merak etmeye yeltenmezsin; konu biter…
Uzun zamandır “Gen Teknolojisi” alanında -küresel ölçekte- özellikle “İlaç Sektörü”nde yoğun bir biçimde “Yapay Zeka”(Çev: “Makina Öğrenmesi”/”Yapay Öğrenme”) teknolojisini kullanılmaktadır… Yeni tamamlanan “İnsan Genomu”(İnsan DNA Haritası) üzerinde “Sanal İnsan Modeli”nden hareketle üretilen “Molekül Zincirleri Datası” eski ya da mevcut yeni tür hastalıklara karşı “Öngörülen İlaçların Moleküler Zincir” karşılıklarının yanısıra -devam edegelen evrim süreci nedeniyle- “gelecekte öngörülen hastalıkların öngörülen ilaçları” için de hammadde stoklarını kendi pazar alanına dahil etme çabasındadırlar… Kendi merak portföylerini; şimdiden hazırlayıp tedbirlerini ona göre almaktadırlar… Ne de olsa çok para kazanmak da onların olağan meraklarından sadece birincilerinden birisidir…
“Bilişim Evreninin İstihbaratı” alanında bir numaralı ismi Bill Gates’in Covid-19 ve mutasyonlarının yol açtığı küresel salgının(Pandemi) ortaya çıkmasından çok öncesinde yapmış olduğu “Küresel Salgın Uyarısı” da yine “Yapay Zeka” teknolojisi tarafından öngörülebilir alanlarda varılan yer konusunda bize işaretler sunuyor.
Yakında yine “Yapay Zeka”( “Makina Öğrenmesi”/”Yapay Öğrenme”) programlarının “Mimari Tasarım” alanını “tümüyle kaplayabileceğini” de sırf “Merakımızın Doyumu” ya da “Merakımızın Doyumsuzluğu” alanına ekleyebiliriz!… Çünkü, kuşkulanmak da merakın arkadaşlarındandır… Psikiyatrik/Psikolojik alanda olağan korkunun “Kaygıya(Ve paranoyaya)” dönüşmesi de merakın artık bozulmuş örnekleri sayılabilir… Hatta yıllar önce “Yapay Zekanın Yolu; Yapay Şizofreniden Geçiyor…” başlıklı yazımda “Yapay Zeka”nın ilgi alanının; sınırları zorlayabilecek gücünden söz etmiştim…
Konu çok güçlü ve dallı budaklı; yani her an bir kuytuda kaybolmak da olası… Bu nedenle merakın “tetiklenme noktası”na dair en ilkel(Primitive… Ve ötesi:https://www.histography.io/ ) konum ve ilk hareket koşulu ne olabilir; sorusuna yer ayırmak gerekir. Nedensellik bağlamı en ilkel ve ilksel koşulunu; elementlerin atom numaraları ve de onların dış yörüngelerindeki tam ya da eksik elektronlarının konumundan alıyor… Bunun daha öncesini de şimdilik konu dışında bırakmak zorundayız çünkü enerji seviyeleri ve frekansları çok farklı bir dil ve ilgi alanı olan Kuantum alanında kalmaktadır. -Yok, burada da ayrıntıya girmeyelim; çünkü malzeme çok…-
O zaman en kolay olan SU YOLUNDAN gitmeye çalışırsak: …
Hidrojen elementinin atom yapısındaki elektron eksikliği ile Oksijen elementinin atom yapısındaki elektron eksikliği; bir araya geldiklerinde birbirlerinin eksikliğini tamamlamalarına yol açar; -ki bu sırada büyük bir enerji patlaması açığa çıkar- ve “H2O molekülü” diye de bildiğimiz “Su” ortaya çıkar. Bu aşamada Hidrojen elementinin “Eksikliği” ile Oksijen elementinin “Eksikliği” biraz zorlayarak da olsa “birbirlerine olan ‘merakın’ da kaynağı olarak” yorumlayabiliriz.
Tam da bu noktada birer element atomundan çok çok çok daha karmaşık üst sistemlerle ancak varlık bulan insandaki “Eksiklik Hissinin” oluşması; sonuç olarak aynı zamanda “Merakın da tetikleyici kökeni” olabilir…
“Bakmak” ancak görmek istediğini ya da olması gerekeni “Görememek” ya da “Dinlemek” ancak duymak istediğini ya da duyulması gerekeni “Duyamamak”; …ilh…
Tüm bu ve benzeri konumların ortaya çıkardığı “Eksiklik” hissi bilinçli ya da bilinçsizce insanı; var olmayanı görmeye ve duymaya yönlendirirken aynı zamanda “Merak kavramını da inşa etmektedir…”
Burada meraklarımızın öngörülerimizi, hatta varsayım ve tasarımlarımızı da tetiklediğinden söz etmeye bile gerek kalmaz…
Yeni yılın herkes için mutluluk kaynağı olmasını diler ve gerçekleşmesini de görmek için merakla beklerim…
Bu arada küresel salgın belası devam ediyor; herkes kendisine iyi baksın lütfen; iyi bir dünyanın hepinizin iyilik haline her zaman ihtiyacı var…
Çünkü daha merak edecek çok şey var: bizleri bekleyen…
Mimarlara Mektup Bülteni, Aralık 2021, Sayı: 274