Boğaziçi Üniversitesi’ne teamüllere aykırı bir şekilde rektör atanması ile başlayan ve maalesef bir polis şiddetine dönüşen olayları endişe ile izliyoruz.
Gençlerimize, birlikte, farklılıklara saygı duyarak, barış içinde yaşamayı öğretmemiz, demokrasi ve sağduyu vurgusu ile onlara örnek olmamız gereken bir dönemdeyiz.
Bazı medya organlarının, huzur ve emniyetten sorumlu kişilerin, siyasetçilerin kullandığı ayrıştırıcı ve nefret içeren söylemleri ve bu söylemlerin sonucu olarak protesto hakkını kullanan öğrencilere uygulanan şiddeti kınıyoruz.
Temel hak ve özgürlüklerden olan toplantı ve gösteri hakkının Anayasal ve uluslararası hukukla koruma altında olduğuna dikkat çekmek isteriz. Anayasa’nın 34’üncü maddesinde düzenlenen haklarını kullanmak isteyen gençlerimize reva görülen bu tutum asla kabul edilemez.
Barışçıl bir protesto sürecinin, konudan bağımsız bir sergi üzerinden, homofobik söylemlerle manipüle edildiğini ve tehlikeli bir şiddet ortamı yaratıldığını görüyoruz.
Bir kez daha belirtiyoruz protesto anayasal bir haktır.
Bu haklarını kullanan öğrenciler hepimizin çocuklarıdır. Kullanılan bu nefret dili ve orantısız bir şekilde uygulanan şiddet, toplum vicdanını derinden yaralamaktadır.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerinin kabul etmediği bu atamaya son verilmelidir. Sayın Melih Bulu atanmış olduğu görevinden istifa etmeli ve tüm üniversite bileşenlerinin katılımıyla gerçekleştirilecek demokratik bir seçimle yeni bir rektör belirlenmelidir.
Devletimizin tüm yetkililerini, tüm siyasi partilerini, tüm medya organlarını, tüm sivil toplum örgütlerini ezcümle bu çocukların ebeveynleri olarak herkesi ayrıştırmadan, gençlerimizin sesine kulak vermeye çağırıyoruz.
SAYGILARIMIZLA
İSTANBUL MESLEK ODALARI KOORDİNASYONU