- “Mimarlıkta Kuram Sempozyumu’na Doğru Giderken; “Mimarlar Odası Öğrenci Üye Grupları Arası, Ön Kolokyumlu Mimarlık Eleştirisi Yarışması” Hazırlık Süreçleri…
- Alan memnun, satan memnun…
- “Adalet Güvenceli Hukuk”un Mantığı; “Kamuyasal Toplum”un Matematiksel Özüdür!…
- İstanbul’a dair
- Ne Kadar Güzel Bir Şey Şu “Hayal Kurmak…”
- Doğan Kuban’ın anısına… “İstanbul’un tarihi mirası baygın…”
Covid-19’un Dayattığı “Zorunlu Özeleştirel Çağda”; Mimaride Arınmak(Katarsis) İçin Yenilenecek Ölçekler, Etik Kodlar ve Gelecek!…
İçinden geçmekte olduğumuz bu günlerde, yeryüzünün türümüzden beklediği “doğa ile uyumlu yaşamın koşullarının ancak bir felaketle aklımızı başımıza getireceğini ütopya olmaktan çıkaran acı gerçekler…” üstelik de gün be gün açıklanan dramatik sayısal verilerle, gözümüzün önünden geçip gidiyor!
Endişeyle izliyoruz!
Ancak en çaresiz anımızda bile olsak; durmak olmaz!…
Hemen yeniden bir “Öncelikler Listesi/Yol Haritası” hazırlayarak; içinden geçmekte olduğumuz felaketler sürecini en az hasarla geçirmek ve geçmişte eksik olarak yaptıklarımızı; ya da hiç yapmadıklarımızı bu “Öncelikler Listesi/Yol Haritası”nda yerli yerine koymamız gerekmektedir.
“Kişisel-Öncelikler Listesi/Yol Haritası”nı adım adım yakın çevre ve ilgi alanlarından halkalar halinde genişleterek; “Toplumsal-Öncelikler Listesi/Yol Haritası” ile tutarlı diyalektik bağlamlar ile sağlıklı bir yaşam biçimini sağlamca kodlamalıyız…
Daha önceden gördüğümüz ya da yeni yeni farkına vardığımız sorunların tümünü aynı titizlikle sorgulayarak; önce “kendi kapımızın önündeki çöpleri komşunun kapısına doğru süpürmeden…” çözümlerini üretmeliyiz…
Konusu ne olursa olsun mimari proje ve uygulama süreci genel olarak, “Planlama Kavramı”nın gerektirdiği insani ihtiyaçların karşılığı olan kapsamlı programı gerektirir…
Yani planlamanın temeli; “Envanter Bilgisi” ile başlar… “Ne zaman, nerede, neden, niye, kim/ler için” sorularının planı yapacak mimarın karşısına “Nasıl” sorusunun yanıtı olan; planlanacak olanın programını ortaya çıkarır… Tasarım sürecinin heyecanlı, zengin ve coşkulu yolculuğu; mimarı yoğun bir çalışmanın tam ortasına bırakır…
Hastaneler, Kültür Yapıları, Spor Yapıları, Konutlar, Fabrikalar, Dinlenme Rekreasyon Alanları, Oteller, vd. tüm mimari hizmet gerektiren yapıların tüm işlevsel şemalarını içeren programları ve bileşeni olan tüm yapı ögeleri; “eşzamanlı bir sorgulama ile yeni duruma göre sorgulanarak güncellenmelidir…”
Bir yapının bileşen ögesinden biri olarak asansörler vb. sistemlerin yeniden ele alınarak; güvenli ve esenlikli bir şekilde yeniden gözden geçirilmeleri gerekmektedir… Örneğin asansör boş iken içindeki bir ultraviyole ışın taramasının; yolcu binmeden kısa sürede otomatik olarak çalışarak kabin içinin kalıntı virüs ve bakterilerinden arındırılması gibi…
Yapı türlerinin yeniden programlanması ya da mevcut yapı stoğunun güvenli ve esenlikli hale getirilmesinin nasıl ele alınabileceği gibi sorgulamalar; sistematik olarak çalışmalarla kısa sürede aşılabilecek sorunlardır.
Ancak asıl konu, üretim ve kullanım süreçlerindeki uyulması gereken kuralların, hiçbir kişisel keyfiyete bırakılamayacak olan ”Mesleği Uygulama İlkeleri”nin yani MESLEKİ DAVRANIŞ KURALLARI YÖNETMELİĞİ’nin yeni duruma göre güncellenerek düzenlenip “Açık”, “Şeffaf”, “Hesap Verebilir” ve “Denetlenebilirlik” kriterlerine göre şekillenmiş “Etik Kodlar” halinde belgelenip kamuoyuna bir Manifesto ile ilan edilmesi; bundan sonra artık, gerek ve şarttır!…
Üstelik mimarlık öğrencilerinin de “en az bir dönem eğitimini gördükten sonra” diploma töreni öncesinde imzalayacakları bu Manifestoyu; kendi meslek örgütüne üye olmaya geldiklerinde bu belgenin kopyasını diplomalarıyla birlikte onaylatmalıdırlar…
Burada da yine “Kamu Yararı İlkesi” devreye girerek; hiçbir hal ve şartta bireysel ve/ya toplumsal anlamda “Kamuya Zarar Vermeyecek” biçimde işleyecek sistemin kurularak; kamuoyunun güveninin her açıdan tam olarak sağlanması gerekmektedir…
Bilindiği gibi “Yapı Üretim ve Kullanım Süreci”nin “yalnızca ilgili bir bölümü doğrudan mimarların yetki sorumluluk alanındadır.”
Süreç açık bir biçimde “İşçisinden Ustasına; Müteahhidinden Mühendisine kadar alanda yer alan her bir bireyin yetki ve sorumlulukları oranında görevlerini yerine getirirken uyması gereken Etik Kodların bilincinde olarak davranmaları da gerek ve şarttır!”
Aynı şekilde yerel yönetimlerden, merkezi yönetime kadar imar planlama süreçlerindeki “Kamusal Kaynakların Kullanım Kararları Süreci”nde de; ilgili uzmanlık alanlarının tanımladığı koşulllara “Açık”, “Şeffaf”, “Hesap Verebilir” ve “Denetlenebilirlik” kriterlerine uygun olarak; sorumluluk bilinciyle davranılması, gerek ve şarttır!
Bunun için alanda yer alan diğer tüm bileşenlerin de mimarların taşıdıkları sorumluluk vicdanlarıyla aynı biçimde kendi MESLEKİ DAVRANIŞ KURALLARI YÖNETMELİĞİ’ne üstelik de yeniden gözden geçirilmiş bir biçimde güncellenerek düzenlenip “Açık”, “Şeffaf”, “Hesap Verebilir” ve “Denetlenebilir” kriterlerine göre şekillenmiş “Etik Kodlar” halinde belgelenip kamuoyuna bir Manifesto ile ilan edilmesi; bundan sonra artık, gerek ve şarttır!…
Sorumluluğu kamuoyuna açıkça beyan edilmemiş; bilinçsiz(virütik) yetki kullanımlarına kesinlikle izin verilmemelidir!…