Çöken Sadece Bina Değil, Çarpık-Denetimsiz Yapılaşma Anlayışıdır

Yazar- MO İstanbul 26 Temmuz 2018 Perşembe

25.07.2018

İstanbul Beyoğlu’nda çöken binaya ilişkin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 25 Temmuz 2018 tarihinde basın açıklaması yapıldı:

Çöken Sadece Bina Değil, Çarpık-Denetimsiz Yapılaşma Anlayışıdır

İstanbul Beyoğlu ilçesinde bulunan 4 katlı bir binanın 24 Temmuz 2018 tarihindeki çöküşü milyonlarca kişi tarafından canlı yayında izlendi. Yan parselde devam eden temel kazısı nedeniyle yaşanan bu elim olayda herhangi bir can kaybı yaşanmamış olsa da, özellikle canlı yayın ekranlarına yansıyan görüntülerden çıkartmamız gereken büyük dersler vardır.

Yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda, çöken apartmanın 1994 yılında inşa edildiği ve ruhsatsız olduğu beyan edilmiştir. Canlı yayın görüntüleri, binanın sadece kaçak olarak değil aynı zamanda hiçbir yapı kuralına uyulmadan inşa edildiğini de gözler önüne sermiştir. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında buna benzer milyonlarca yapı bulunmaktadır. Halen ülkemizdeki yapı stokunun %60’ı kaçaktır. Bu binaların tamamı hem içinde yaşayanlar hem de çevreleri için hayati tehlike oluşturmaktadır.

Birliğimiz ve bağlı Odalarımız imar affı düzenlemesinin yasalaşmaması için gerekli açıklamaları ve uyarıları yapmıştır. Cumhuriyet döneminde 14 kez imar affı çıkarılmıştır. Bu aflar toplumda kanun dışı uygulamaların bir şekilde yasallaştırılacağı algısının pekişmesine neden olmaktadır.

Tüm Türkiye’nin gözleri önünde çöken bina, çok yakın zamanda bir kelime oyunu ile adı “imar barışı” olarak ilan edilen ancak gerçekte kaçak yapılaşmaya imar affı olan yasal düzenlemeye dikkat çekmektedir. Yetkililerin “kaçak” olduğunu beyan ettiği bina istenseydi o haliyle “imar barışı” kapsamında ruhsat alabilecekti. Bir binanın imar affı ile ruhsat sahibi olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmemektedir. Binaları güvenli yapan, mühendislik bilgi, birikimi ve uygulamasıdır.

İmar barışı adı altında işletilen hukuksuzluk, toplumun can ve mal güvenliğini riske atan tüm girişimleri aklamaktadır. Mühendislik ve mimarlık hizmetleri güvenli ve sağlıklı yapılar için bir zorunluluktur. Bilimi ve tekniği, sermaye çevrelerinin ve rant çetelerinin menfaatleri doğrultusunda yok saymak ve bunu yasallaştırmak yapılabilecek en büyük yanlıştır.

Sağlıklı kentleşmenin ve güvenli yapılaşmanın birinci derecede sorumlusu olan iktidar, mülkiyet, yapı grubu ve yapı sınıfı gibi idari ve teknik konuları mal sahibinin beyanına bağlayan tasarı ile bilimi, tekniği ve uygulayıcıları olan mühendis, mimar ve şehir planlama mesleklerini inkar ettiği gibi vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini de yok saymaktadır.

İmara aykırı, çevre ve doğa tahribatına neden olan ve en önemlisi de yeterli mühendislik hizmeti almadığı için olası depreme dayanıklılık bağlamında riskli yapılar devlet eliyle meşrulaştırılmakta, hukuka uyan vatandaşlarımız cezalandırılırken, kural tanımayanlar ödüllendirilmektedir. Belediye sınırları içerisindeki yapıların güvensizliğinin ve kaçak olmasının çeşitli patlama ve yıkımla ortaya çıkması, belediyelerin bu alandaki sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.

TMMOB olarak, rant uğruna, oy uğruna, para uğruna insan hayatını hiçe sayan düzenlemelere, çarpık ve güvenliksiz yapılaşmaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

Emin Koramaz

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Yazar- MO İstanbul 26 Temmuz 2018 Perşembe