- Tuzla Kamil Abduş Gölü çevresinin yapılaşmaya açılmasının yürütmesi durduruldu
- Adalar imar planlarının yürütmesi mahkeme tarafından durduruldu
- Mimarlar Odası Üye Kayıt İşlemleri Ve Üyelik Ödenti Uygulamaları Hakkında
- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
Beykoz Çengeldere imar planları iptal edildi
Bakanlık ormanları korumuyor
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Temmuz 2019’da Beykoz’daki Çengeldere Mahallesi’nde bulunan 12 dönüm alan ve yolun bir kısmına yönelik bir imar planı hazırladı. Söz konusu alanı da Milli Eğitim Bakanlığı’na verdi.
Bakanlığın plan teklifiyle ilgili görüşü alınan İstanbul Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu da teklifi uygun gördü.
Bakanlığın savunmasında, Orman Kanunu’na atıfta bulunularak şu ifadelere yer verildi:
“Orman alanları, esasen imar planına konu olmamakla birlikte, kamu yararı zaruret olması halinde izin verilecek yatırımlar ve bu izin amacına uygun olarak kullanılabilir.”
Atıfta bulunulan Orman Kanunu’nun 17’nci maddesindeki hüküm şöyle:
“Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir.”
Bilirkişi heyeti: ‘Alanın doğal yapısı incelenmemiş’
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı planların iptali istemiyle dava açmıştı. Dava kapsamında keşif ve bilirkişi incelemesi de yapıldı. İnceleme sonucunda şu tespitler yapıldı:
– Planlanan eğitim alanının hangi nüfusa hizmet edeceği, yürüme mesafeleri ve bu anlamda hizmet alanının ne olduğu, nereleri kapsadığı, mevcutta donatı standardının ne olduğu belirsizdir.
– Bu kriterle çerçevesinde farklı yer seçimi alternatiflerinini de incelenmediği görülmektedir.
– Heyetimiz, bu alanda eğitim alanı planlanmasının gerekçesinin planlama teknikleri kapsamında yetersiz olduğunu düşünmektedir.
– Dava konusu işlemde sadece eğitim tesisinin bulunacağı alana yönelik bir planlama yapıldığı, koruma-kullanma dengesi çerçevesinde alanın bütüncül bir şekilde değerlendirilmediği görülmektedir.
– Söz konusu eğitim tesisinin yer seçiminin hangi kriterler doğrultusunda yapıldığı belirsizdir.
– Dava konusu planlarla alana sosyal ve teknik altyapı niteliğinde öngörülen eğitim tesisi, donatı alanını artırıcı, yapılaşma yoğunluğunu ve ulaşım talebini artırıcı niteliktedir.
– Dava konusu alanın doğal yapısıyla ilişkili olarak hidrolojik yapı, iklim, bitki örtüsü, ekolojik yapı, flora, fauna, toprak yapısı, topoğrafya, eğim gibi özellikleri incelenmemiştir. Bu özelliklerle ilgili alanın yapılaşmaya uygun olup olmadığına yönelik analiz yapılmamıştır.
Mahkeme: Planlarda hukuka uyarlık yok
Mahkeme bu bu bilirkişini hükme esas aldı. Dava konusu planların planlama esasları ve teknikleri ile şehircilik ilkelerine uygun olmadığını belirten mahkeme, hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle planların iptaline hükmetti.