“Başarılı Olanı Ödüllendirme” ve “Mimarlık Eğitimi”nin Bağlamı Olarak; “Mimari Yarışmalar…”

Dikkat ettiyseniz Tıp Eğitimi’nde pek fazla stajdan söz edilmez…

Çünkü Tıp Fakülteleri birer hastane olarak fiili çalışma yani uygulama ortamıdır aynı zamanda…

Örneğin, bir tıp öğrencisine; “Bu yaz kendinize bir kadavra/ceset bulun; üzerinde yaptığınız çalışmaları da staj defterinize yazarak getirin; stajınıza sayalım…” denilmez…

Çünkü tıp eğitiminde “Kuram ve Uygulama”nın “İçiçe Olması Esası…” vardır.

“Kuram ve Uygulama”nın tıp eğitiminde olduğu gibi mekan ve zaman olarak uyum şartı bulunmayan farklı eğitim alanlarında ise staj bazen felaket buluşlarla anlamı dışında ve tabii trajikomik uygulamalara da konu olabilir…

Oysa ki; “İhtisas/Uzmanlık” doğrudan doğruya “Zaman, Mekân, Deneyim ve Birikimi” ile ilgilidir…

Böylesine zor bir sorunu “bir tek bir sınavla çözmek” olanaksız olduğuna göre bu durum, sadece eğitim kurumunun kendisinin açık alana sunabildiği; “Zaman, Mekân, Deneyim ve Birikimi” yani “Akreditasyonu ile ilgilidir…” diye de düşünebiliriz…

O halde açık alan sınavına önce eğitim kurumunun kendisinin girmesi yani verdiği eğitim sürecinin test edilmesi gerekir…

Bugüne kadar “yeterliliği kanıtlanmamış” ürünler üretmeye devam eden bir eğitim kurumunun; “Eğitim Sürecinin” geliştirilmesi yolunda da hiçbir çabaya şahit olamadığımıza göre; ortada içeriksiz bir stajla göz boyama işlemi var demektir…

“Süreci bir türlü test edilip onaylayamamış bir yapının; sonuçlarını yani ürünlerini teste etme çabası…” bütün dünyada artık çoktan terk edilmiş üretim standartlarına denk düşmektedir.

Eğer bu çabadan beklenti eğitimde stajı daha verimli hale getirmek ise bu iş çok başka şeyler yapmayı şart koşar…

Farklı okulların farklı sınıflarında okuyan öğrenciler; meslek pratiğinin kolaylaştırıcılığında bir araya gelebilirler.

Bilginin akışkanlığı gereği olarak farklı okul ve sınıflardan öğrencilerin bir araya getirilerek; grup çalışmalarında pratik deneyler gerçekleştirmeleri olanaklıdır.

Buradaki “Öğrenci Grupları” şartı:

Hedeflenen mimari eseri, üzerinde birlikte tartışıp düşünerek üretmeleri ve böylece eşzamanlı deneyim ve birikim kazanmaları için mutlaka gereklidir.

Örneğin bunlardan biri:

İster özel, ister resmi olarak açılan tüm Mimari Yarışmalarda mutlaka “Öğrenci Grupları Kategorisi”ne de yer verilmesi; Mimarlık Eğitimi için de çok önemli bir katkı olacaktır…

Dar zamana ve mekâna sıkıştırılmış olan sembolik pratik eylemleri ifade eden staj; bu yolla esnek bir biçimde eğitim sürecinin bütününe ve tıp eğitiminde olduğu gibi “birebir” uygulama alanına yayılarak yönlendirilmiştir…

Toplumsal yaşam kalitesine olumlu(ya da olumsuz) olarak en fazla etki eden alanlardan bir olan ve “Mimarlık Üretimi”yle ortaya çıkan kentsel dokular;

bu yolla kentsel bütünün denetlenebilmiş tamamlayıcısı olarak ortaya çıkmış bir “Uyumlu Doku Kültürü” ile yaşamımızı;

daha kaliteli ve daha da yaşanabilir kılabileceklerdir…

Metin Karadağ

Mimarlara Mektup, Eylül 2024, Sayı: 294