- Toplum, Kent Ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması Basın Açıklaması
- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
Aklın ve Bilimin Egemen Olduğu Laik ve Demokratik Bir Ülke İstiyoruz
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eşcinselleri hedef alan hutbesi ve siyasi iktidarın bu nefret söylemine sahip çıkması üzerine TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 28 Nisan 2020 tarihinde basın açıklaması yapıldı.
AKLIN VE BİLİMİN EGEMEN OLDUĞU LAİK VE DEMOKRATİK BİR ÜLKE İSTİYORUZ
Geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan Cuma Hutbesinde toplumumuzun bir parçasını oluşturan eşcinsellerin hedef gösterilmesi, pek çok yurttaşımızın ve kurumun tepkisiyle karşılanmıştı. İnsan hak ve özgürlükleriyle bağdaşmayan, bu ayrımcı nefret söylemine ilişkin açıklama ve özür beklenirken, önce Cumhurbaşkanlığı ve hükümet üyeleri Diyanet İşleri Başkanlığına destek çıktı, ardından da savcılık “tepki gösterenlere” yönelik soruşturma açtığını duyurdu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın insanların cinsel yönelimlerini ve kimliklerini hedef alan, belirli bir toplumsal kesimi hastalıklarla ve düşkünlükle özdeşleştiren açıklamalarını kınıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığının işlediği bu nefret suçu toplumumuz için ne kadar tehlikeliyse, bu nefret suçunu eleştirenlerin siyasi iktidar tarafından hedef gösterilmesi de bir o kadar tehlikeli ve düşündürücüdür. İnsan hak ve özgürlüklerini, eşitliği ve hukukun üstünlüğünü savunan kişi ve kurumların iktidarın zorbalığı ve güdümlü yargı kurumları eliyle susturulmak istenmesi faşizan rejimlere özgü bir uygulamadır.
Anayasamızın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti “demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak tanımlanmaktadır. 18 yıldır devam eden AKP iktidarı dönemi boyunca, ülkemizin temel nitelikleri olan bu ilkelerin altının boşaltıldığı, devletin ve toplumsal yaşamın dinci-gerici ilkeler ışığında yeniden yapılandırıldığına hep birlikte tanıklık ettik.
18 yıl boyunca sistematik biçimde uygulanan politikalar ile demokrasinin yerine tek adam yönetiminin, laikliğin yerine İslamcılığın, sosyal devlet anlayışı yerine tarikat-cemaat ilişkilerinin ve hukukun üstünlüğü yerine parti devleti anlayışının egemen olduğu bir ülke yaratıldı.
Anayasal bir kurum olarak “lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinmesi” gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün gelinen noktada AKP’nin dinci-gerici iktidarının koçbaşı haline gelmiştir. Toplumumuzu bir arada tutan barış ve kardeşlik değerlerinin, cumhuriyet ilkelerinin ve hukuk kurallarının Diyanet İşleri Başkanlığının hutbe ve fetvaları eliyle yıkılmasına izin vermeyeceğiz.
İçinden geçtiğimiz salgın dönemi aklın ve bilimin insanlığın ortak geleceğinin ve sağlığının korunmasındaki önemini bir kez daha gösterdi. Bizler aklın ve bilimin egemen olduğu laik ve demokratik bir ülke istiyoruz. Bizler ayrımcılığın ve dışlamanın olmadığı barış ve kardeşlik içinde bir Türkiye istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Emin KORAMAZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı