- “Mimarlıkta Kuram Sempozyumu’na Doğru Giderken; “Mimarlar Odası Öğrenci Üye Grupları Arası, Ön Kolokyumlu Mimarlık Eleştirisi Yarışması” Hazırlık Süreçleri…
- Alan memnun, satan memnun…
- “Adalet Güvenceli Hukuk”un Mantığı; “Kamuyasal Toplum”un Matematiksel Özüdür!…
- İstanbul’a dair
- Ne Kadar Güzel Bir Şey Şu “Hayal Kurmak…”
- Doğan Kuban’ın anısına… “İstanbul’un tarihi mirası baygın…”
“Adalet Ahlakı” Nedir?: Bilmiyorum!… O Zaman Bari “Suyunu Koru; Dünyayı Kurtar!…”; Peki!…
Bir kente dışından yaklaşırken bizlere ilk görünen silüeti hakkında farklı düşünce ve görüşler dile getirilebilir. Ama yine de izleme sırasında “O Kentin Kamuyasal Haklarının Kullanımı” hakkında bir bilgi edinmek her zaman olanaklıdır. Bu biraz “Görünen köy, kılavuz istemez…” özdeyişimize benzer…
Daha derin bir inceleme ile fikir sahibi olmak istediğimizde o kentin nasıl bir süreçle bu hale geldiğini görmek için o kentin ana rehberi “Nâzım Planı”na bakmak gerekir.
“Cumhuriyet” ve “Demokrasiyi” esas alan “Anayasal Sistemler”de “Kentsel Planlama Ana Belgesi” yani “Nazım Plan”; benzer biçimde o ülkenin o kentine özgün “Anayasal Nitelikler” taşır.
Yine “Anayasal Sistemler”de “hiçbir yasa” da “Anayasal Sisteme” aykırı, keyfi bir nitelik taşıyamaz; çünkü bu diğer tüm yasaları olduğu gibi “Anayasal Sistemi” de boşa çıkarıp işlevsiz kılan bir duruma yol açar…
Böyle durumlara yol açılmaması için “Anayasal Sistemler” bazı ilkesel denetim mekanizmaları oluştururlar…
“Cumhuriyet’in, halkın kendi kendisini nitelikli bir biçimde yönettiği bir sistem olabilmesi için temel kural Demokrasi’nin sağlıklı ve nitelikli bir biçimde işliyor olmasıdır…”
Bunun sağlanması içinde olmazsa olmaz bazı bileşenler ve parçaların bir araya getirilmesi gerekir. İşte bütün bu bileşenler ve parçaların anlamlı bir bütün oluşturmasının yolu ise neredeyse sihirli bir özelliğe sahip “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesinin varlığıdır.
“Kuvvetler Ayrılığı” kavramı güçlerin bölünmesi ve sonuçta hepten zayıflama gibi algılanabilir… Ancak bunun aslında tam tersi bir etki yaratarak doğan bu “İş bölümü” ile güçlü bir bütünleşmeye yol açtığına toplumların tarihinde hep şahit olunmuştur…
“Kuvvetler Ayrılığı”nın öneminin farkına varılması için çok rahatlıkla şu cümleyi kurabiliriz: “Eğer ‘Kuvvetler Ayrılığı’ yoksa; aslında ‘Cumhuriyet’, ‘Demokrasi’, ‘Hukuk’, ‘Adalet’, ‘Laiklik’, … vb. kavramların hiçbiri var olamaz!…”
Tekrar etmekte yarar var; “Kuvvetler Ayrılığı: İkiz kardeşlerin, bir ekmeği aralarında en adaletli biçimde paylaşarak huzur içinde yemelerinin tek yolu; ikizlerden birinin ekmeği ‘BÖLMESİ’ ve diğerinin de ‘SEÇMESİ’ temeline dayanır…” Ve bu farklı kuvvet haklarının kullanılabilmesi süreci ‘Cumhuriyet’, ‘Demokrasi’, ‘Hukuk’, ‘Adalet’, ‘Laiklik’, … vb. kavramların varlık kazanmasının ilkesel nedenidir.
“Kent ve Kentli Hakları”na dayalı “Nazım İmar Planları” da tüm “Anayasal Sistemlerde” de aynı değerleri kullanarak anlamlı bir bütünlük oluşturabilirler…
Yazının başlığındaki soruya gelirsek; henüz yeni ve somut bir örnek bulamadığım için yanıtı aramaya devam edeceğim!..
Yazının ikinci başlığında ise UIA-Uluslararası Mimarlar Birliği’nin bu yıl Dünya Mimarlık Günü için önerdiği tema “Dirençli Topluluklar için Mimarlık” ile bağlantılı olarak;
Kentleri ve tüm yaşam alanlarını tehdit eden Küresel İklim Krizi ve Kuraklığa karşı dünya toplumlarını uyaran ve dirençli yaşam alanları oluşturmak ve korumak davetine; cılız bile olsa ses vermek amaçlanmıştır…
O halde şimdi herkesin “Dünya Mimarlık Günü” kutlu olsun.