2024 DAM Ödülü

2024 Dam Ödülü, Braunschweig (Braunsvayg) Teknik Üniversitesi Kampüsü Öğrenci Sosyal Kültürel Merkez Binası proje tasarımcısı iki genç mimara (Gustav Düsing & Max Hacke) verildi. Jüri mimarların çağdaş ve sevinç veren bir öğrenim için kullanışlı, güzel bir mekân yaratma çabasını; kaynakların kullanımına gösterdikleri özen ve tutumluluğu ödüle uygun görmüş.

“İç ve dış mekânın, alt kat ile üst katın bütünleştiği, aydınlık, havadar, her tarafı açık bir bina; öğrencilere, birlikte veya tek başına öğrenmek için geniş bir kullanım alanı sunan harika bir yer. Özenli ve düşünülmüş detaylar ve strüktür, proporsiyonel bütünlük, ikna edici bir mekân.” (Mimar B. E. Brinckmann, Jüri Üyesi)

“Michael Hopkins’in veya Richard Rogers’in ilk projelerini anımsatan zarif ve güzel bir bina; ayrıca dönüştürülebilir, yenilikçi bir yapı, ayrıca genç mimarların ilk mimari eseri. Hayret!” (Peter Cachola Schmal, Jüri Üyesi)

…

Almanya’da genç mimarların yarışmalara katılabilmeleri neredeyse olanaksız. Yarışmalara çok kez seçilmiş, davetli bürolar ve mimarlar katılabiliyor. Açık mimari yarışmalar yok denecek kadar az.

2024 DAM Ödülü, yarışma düzeni konusunda epeydir süregiden tartışmaları yeniden alevlendireceğe benziyor.

DAM Ödülü verilen genç mimarların başarısı, belki bu kez, mimari yarışmaların prensip olarak, Finlandiya’da olduğu gibi, tüm mimarlara açık olmasına vesile olur.

Sağlıklı Frankfurt – rahat bir kent nedir?

Bir kenti sağlıklı kılan nedir? Ahalisinin sağlığına önem veren bir kent olması mı? İyi işleyen bir sağlık sistemi mi? Zehirli, sağlığa ve çevreye zararlı maddelerin salınımının azaltılması mı? Hasta eden kentsel stresin önlenmesi mi? İnsanların bedensel ve ruhsal sağlığının güçlendirilmesi, sağlıklı yaşamasının sağlanması mı? Bunları kentlerimizde ne kadar gerçekleştirebildik? Hangi konularda Frankfurt kenti daha iyi olmalıdır?

Frankfurt Politeknik Kulübü (Polytechnische Gesellschaft 1816) düzenlediği “Sağlıklı Frankfurt-Rahat Bir Kent Nedir?” konulu toplantıda enikonu tartışıldı.

Toplantıyı izlerken… 25 Kasım 1978’de, İstanbul’da, Odakule’de yaptığımız “Yaşanılır bir İstanbul İçin 1. Kongre”yi anımsadım… Kongremizin belgisi: “Temiz, güneşli, gürültüsüz, sağlıklı, planlanmış şehirler istiyoruz.”

“Demek yeryüzünde yalnız değilmişiz”, dedim içimden, kim istemez “sağlıklı” bir şehirde yaşamayı.

Toplantıdan Frankfurt Sağlık Dairesi başkanının bir sözünü defterime not ederek ayrıldım: “Sağlıklı kent, eşitlik olan kenttir.”

Yolda düşündüm… Artık 1978‘deki belgimize iki sözcük daha ekleyebiliriz. Birincisi: eşitlik. Bunu Frankfurt Sağlık Dairesi başkanından alıyorum. İkincisi: güzellik. Bu da benden olsun. Malum… Eşitlik kadar güzellik de insan sağlığı için önemli. Mimarlık ve şehircilik sanatı eseri eşitlik olan güzel bir şehirde kim yaşamak istemez!

Evet; “Temiz, güneşli, gürültüsüz, sağlıklı, planlanmış, güzel, eşitlik olan şehirler istiyoruz”

Dünyaya açık bir kamusal alan

Geçen, Hierapolis Antika Tiyatrosu üzerine bir gazete haberini okurken… 1990’lı yıllarda, Gezgin yoldaşım Barbara Çakır- Wahl ile Ege ve Akdeniz kıyılarındaki antika kentleri kolaçan ederken, hayalimizden geçirdiğimiz, üzerinde kafa yorduğumuz gerçek bir “mega” projeyi anımsadım:

Ege ve Akdeniz kıyılarındaki antika tiyatroları, antikalığına zarar vermeden, sahne gösterilerine uygun bir şekilde restore etmek ve her yıl bu tiyatrolarda, Ege ve Akdeniz kıyılarını dünyaya açan, ülkelerarası tiyatro veya müzik festivalleri düzenlemek…

…

Yeryüzündeki tüm ülkelerin kültür bakanlıklarına, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki bir antika tiyatronun restorasyonunu üstlenmesini önerecektik… Ben restorasyon işlerini organize edecektim, gezgin yoldaşım dünya çapında festivalleri…

Bu “mega” projemiz de ne yazık ki birçok projemiz gibi fantezi olarak kaldı. Eeee, fantezi işte…

Ne demiş Mimar Oscar Niemeyer: “Bana fantezi nedir diye sorsalar, fantezi daha iyi bir dünya arayışıdır derim” demiş.

Frankfurt

28 Mart 2024