- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
- Yargı kararlarına uymayan Bakanlığa Danıştay’dan vize
15-16 Haziran Direnişi’nin Yıldönümünde Emeğin Haklarına Sahip Çıkmaya Devam Ediyoruz
15-16 Haziran 1970 tarihlerinde yaşanan büyük işçi direnişinin 51. yıldönümü nedeniyle TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 15 Haziran 2021 tarihinde basın açıklaması yapıldı.
15-16 HAZİRAN DİRENİŞİ’NİN YILDÖNÜMÜNDE EMEĞİN HAKLARINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDİYORUZ!
Ülkemizdeki emek mücadelesinin en görkemli eylemlerinden birisi olan 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişini, 52. yıldönümünde bir kez daha coşkuyla selamlıyoruz.
Sendikal haklarına ve örgütlenme özgürlüklerine sahip çıkmak için iki gün boyunca eşine az rastlanan bir kitlesellik ve militanlıkla fabrikalardan şehir merkezlerine akan DİSK üyesi işçilerin direnişi, uzun yıllardan bu yana ülkemizdeki tüm toplumsal mücadelelere ilham ve cesaret vermektedir.
15-16 Haziran Direnişi, çalışma yaşamını sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillendirmek isteyen siyasal iktidara karşı işçi sınıfının çaresiz olmadığının en önemli örneklerinden birisi olmuştur.
15-16 Haziran Direnişi, hak arama mücadeleleri için olduğu kadar meclisteki çoğunluklarıyla antidemokratik yasalar çıkartmayı kendine hak gören iktidar sahipleri için de öğretici olmalıdır. Hiçbir iktidar, emekçilerin hak ve özgürlerini, emeğin evrensel kazanımlarını ve emeğin çıkarlarını savunan örgütlü yapıları zorla ortadan kaldıramaz. İktidar gücüne sahip olmak, bu gücün keyfi ve antidemokratik bir toplumsal düzen inşa edilmesi için kullanılabileceği, toplumun örgütlü yapılarının ortadan kaldırılması için kullanılabileceği anlamına gelmemektedir.
Tek adam rejimi, emekçiler tarafından 51 yıl önce en güçlü biçimde verilen bu mesajı kavramaktan çok uzak bir tutum sergilemektedir. Yandaş sendikalar aracılığıyla emek mücadelesinin taleplerini görünmez kılan, esnek-güvencesiz çalışma biçimlerini dayatan, düşük ücret politikasıyla emekçilere hayatı zindan eden, emekçilerin hak arama taleplerini polis şiddetiyle bastıran tek adam rejimi açık biçimde emek ve emekçi düşmanı bir politika gütmektedir. İktidarın bu politikaları salgın döneminde milyonlarca emekçinin hayatının daha da zorlaşmasına, işsizliğin ve yoksulluğun daha da büyümesine neden olmuştur.
Herkese iş, işçilere insanca yaşanabilecek bir ücret, sağlıklı-güvenli çalışma ortamı, güvenceli istihdam, örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme-grev hakkı tüm emekçilerin ortak talebidir.
Bu ülkenin üretim gücünün, emek mücadelesinin parçası olarak mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak bizler, emeğin taleplerine ve alın terimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Örgütlü yapılarımızı ve örgütlenme hakkımızı taviz vermeden koruyacağız.
Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz,
Yaşasın Emek ve Örgütlenme Mücadelemiz!
EMİN KORAMAZ
TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANI