Yeşil Düzce’den, Ölüm Kentine!
İstanbul ile Ankara arasında, genellikle otobüs yolculuğunun dinlenme sürecinde durulan, yemyeşil doğası, tütün kolonyası, ve dost misafirperver insanları ile tanınan bir yer Düzce. Yıllarca hep Yeşil Düzce diye tanımlandı. Bolu iline bağlı bir kaza olmasına karşın Bolu’dan büyük nüfusu ile yaşadığı son 1999 depreminden sonra il yapıldı.’’ Kalkınmakta öncelikli iller’’ arasına alındı. Ve plansız, programsız büyümenin çarkına o karar ile tam gaz verildi. Topoğrafik yapısı nedeni ile dört tarafı dağlarla kaplı ova, zengin su kaynakları, taban suyu ile tuzluluk problemi olmayan, 1. Derecede nitelikli tarım alanlarına sahip. Toplam tarım alanının % 70’i dikili tarım arazisi, kalan açık alanların % 57’si sulanabilir 1. Derece bir tarım alanı. Bu alanın da % 13’ü ancak sulanmakta. Bu nitelikleri ile ,uzmanların ortak söylemi, işlenebilir tarım alanlarının arttırılması.(Selcuk Özmen, Burhan Şahin, Merve Yıldırım- Makaleleri)
Doğal güzellikleri ile turizm ve tarım alanında yer alması gereken kente, ne yazık ki, alınan kararlar ile ‘’Organize Sanayi Bölgeleri’’ kuruldu. Başta İstanbul olmak üzere ,Marmara bölgesinin kirletici ve çevre düşmanı olan fabrikaları ve Endüstriyel tesisleri Düzce’ye taşındı. Onlar için yaratılan imtiyazlı düzenlemeler ile karlarını daha da katlayacakları bir imkan yaratılmıştı. Hem İstanbul’a hem de Ankara’ya yakınlığı, ulaşımı lojistik açıdan da çok önemliydi. Karar vericilerin popülist politikaları Düzce’nin geleceğini yok edecek kararları, bilimsel hiçbir veriye dayanmayan yaptırımları kentin ölüm fermanını da onaylamıştı. Buna bağlı olarak, kentin son dönemlerde aldığı göçler, ulaşımda plansız büyümelerin yarattığı araç trafiği ve egzoz gazları , denetimsiz sanayi yapılarının kirli hava salınımları, ısınmada kömürün hala yakıt olarak kullanımı bu kenti yaşanmaz hale getirdi. Avrupa’da yapılan hava kirliliği çalışmaları raporunda 117 ülke, 476 kent arasında Düzce 5. Sırada yer aldı. Ortalama rüzgar hızı 1.2 mt/sn ile çok düşük kapasiteye sahip olması nedeni ile doğal olarak havanın temizlenmesi mümkün değil. Tüm bu gerçeklere rağmen her geçen gün daha da artan kirlilik nedeni ile yapılan değerlendirmelerde 2017 ile 2019 yılları arasında hava kirliliğine bağlı ölüm oranları % 12.5 iken, bu oran son değerlendirmeler ile % 18’e yükseldi. Bu kaba ölüm hızı olarak nitelendiğinde 2009 yılında 5.80 iken, 2020 yılında 6.10’a yükseldi. 2019 yılı raporlarında da DSÖ’nün önerdiği yıllık hav kirliliği limiti de; 20 yg/m3’ le aşıldı.( Atilla Senih Mayda, Derya Karakoç- makaleleri ) Bütün bu olumsuz gelişmeler Düzce kentinin bir ölüm kentine doğru yol almasına rağmen, Düzce’de mevcut 4 SOB içinde 1. Sanayi organize bölgesinin 340 hektar 1.sınıf tarım alanı ile büyütülmesine imkan veren karar alındı. Bu karara istinaden, Düzce 1:100 bin ve 1:25.bin ölçekli çevre düzeni planına işlenmek üzere 9.1.2023 tarihinde onaylanıp, 20.1.2023 tarihinde askıya çıkarıldı. ‘’Düzce İli Toprak Koruma Kurulu’’nun 12.6.2021 tarih, 6 sayılı kararı ile Beyköy Beldesinde bulunan 2 milyon 102 bin 600 m2’lik sulu ve dikili tarım arazisinin Düzce OSB genişleme alanı olarak kullanılmasına ait karar oy çokluğu ile alındı. Bu karar Bakanlık tarafından da onay aldı. Batı Karadeniz Kalkınma Birliğinin açıklamaları; 775 hektar olan OSB alanlarının tüm bu planlamalar ile 1126 hektara çıkarılarak % 50’ye varan bir büyütme olacağı şekli ile yerel basında yer aldı. Düzce’nin geleceğini ipotek altına alacak olan Sanayi yatırımları işbirliği protokolü Belediye Başkanı Faruk Özlü, Tic.ve Sanayi Od. Başk. Tuncay Şahin ve OSB Başk. Selim Yirmibeşoğlu tarafından OSB alanının 351 hektar büyütülmesine ilişkin karar imza altına alındı.(Düzce yerel basın haberleri) Planların askı süresi içinde TMMOB’ne bağlı Ziraat Mühendisleri Odası Düzce temsilciliğinin yaptığı itiraz ve yerel basına verdiği demeçlerden sonra mahkemeye taşıdığı konu Bolu İdari Mahkemesinin 2022 /385 esas, 2023/399 kararı ile yargıdan döndü.(Ziraat Müh. Od. Düzce tems. Hakan Çetin) Verimli tarım topraklarının korunmasına dair mahkemenin verdiği bu kararı Bakanlık bir üst mahkemeye taşıyarak itiraz etti. İtirazın sonucu olarak, şimdi bu devasa tarım alanının OSB’ye ilave olması konusu bekleniyor.
Tüm araştırmacı bilim insanlarının yazılı raporları, Avrupa kentlerinde yapılan bilimsel çalışmalarda ortaya çıkan Dünyanın havası en kirli kentlerinden biri olan Düzce’nin buna bağlı ölüm oranlarındaki artışlarına rağmen, yönetim erkinde olanların bu kente dair bir çözüm üretmek yerine çok daha olumsuz sonuçlar doğuracak kararlar alması inanılacak gibi değil. Kentin hava koridorunun kapalı olması fiziki yollardan havanın temizlenmesine imkan tanımıyor. Kent ile ilgili sorunları makalelerine taşıyan uzmanların ; ulaşımda toplu taşıma, elektrikli araçların kullanımı ve yeni düzenlemeler, Fabrika ve Endüstriyel sanayinin kent dışına çıkarılması, mevcut çalışan fabrikaların hassasiyet ile izlenmesi, gaz filtreleri olmaksızın 1 saat bile çalıştırılmamaları, çok ciddi disiplinli bir kontrole tabi tutulmalarını öneriyor. (Doç.Dr.Fatih Taşpınar-araştırma makaleleri) 20 yıldır verilen mücadeleye rağmen bu kentin kirli havası ile ilgili sorunu giderilememiş, aksine durumu daha da olumsuz noktalara taşıyacak kararlar alınmıştır. Düzce’nin geleceği için, karar vericiler, yönetenler bilim insanlarının ve raporların ortaya koyduğu gerçekler doğrultusunda acil kararlar alıp yaptırımlar ile uygulamaya geçmelidir. Aksi takdirde ‘’Düzce bir ölüm kenti ‘’olmaya mahkumdur.
Osman Güdü
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu II. BKBT (Maltepe) Başkanı