- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
- Sit derece değişiklikleri: Bakanlığın Sedef Adası’nı yapılaşmaya açmak için yaptığı ikinci değişikliğe bilirkişi engeli
- Ataköy’deki modern konut mirası: Bakanlığın eklemek istediği yapı bloğu bilirkişileri görüş ayrılığına düşürdü.
- İyi Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’ne Ziyaret Gerçekleştirdi
“Yangınlarla Dönüşen Başkent” Semineri 14 Nisan’da!
“İSTANBUL’U TANIMAK, İSTANBUL’U ANLAMAK” SEMİNER DİZİSİ -1
19. YÜZYILDA YENİDEN BİÇİMLENEN KENT: İSTANBUL
İstanbul, özel coğrafi konumu nedeniyle tarihöncesi çağlardan bu yana tercih edilen bir yerleşim yeri olmuştur. Kent, tarihsel süreç içinde Bizans, Osmanlı gibi büyük devletlere de başkentlik yapmış ve binyıllar içinde görkemli anıt yapılarla donatılmıştır. İstanbul’un çekici topografik özellikleri de anıtların yer seçiminde etkili olmuş, böylece doğal ve mimari çevre birlikte özgün bir kültürel peyzaj oluşturmuştur. Günümüz İstanbul imgesinin kanıtı olan ve sıklıkla koruma sorunlarına dikkat çekilen “tarihi yarımada silueti”, aslında zaman içinde pek çok değişim yaşayarak bugüne ulaşmış olan ve İstanbul’un geçmişindeki farklı dönemlerin, farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir bütünlüktür.
İstanbul bu özel kültürel değeri ve mimari kimliği ile 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiştir. Böylece İstanbul’un geçmiş yaşamının bugüne ulaşan izlerini ve kanıtlarını oluşturan anıt yapılar ve kentsel dokular kendi uyumlu bütünlüğü içinde küresel ölçekte saygı duyulan ve korunması önemsenen bir değer olarak kabul edilmiştir. Ancak her ne kadar kentimizin görkemli geçmişi ve etkileyici görüntüsü ile övünsek de, İstanbul bugün önemli koruma sorunları yaşamaktadır. Tarihi kent üzerindeki rant baskısının olumsuz etkisi ve yanlış koruma politikaları, İstanbul’un özgün tarihi kimliğini ve mimari değerini tehdit etmekten öte dönüştürmeye başlamış durumdadır. Bu bağlamda doğru koruma politikalarını geliştirebilmek ve yanlış uygulamalara karşı durmak için bir yol da İstanbul’u çok katmanlı çok kültürlü kimliği ile doğru tanımak ve anlamaktır.
Bu kapsamda TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak “İstanbul’u Tanımak, İstanbul’u Anlamak” başlıklı yeni bir seminer dizisi ile tarihöncesinden günümüze kentin farklı dönemlerine ışık tutan farklı uzmanlık alanlarından araştırmaları bir araya getiren seçkiler oluşturmayı planladık. Bu bağlamda seminer dizimizin birincisinin konusu “19. Yüzyılda Yeniden Biçimlenen Kent: İstanbul” olarak belirlenmiştir. 19. yüzyılda yangınlar nedeniyle boşalan büyük kentsel alanlarda gerçekleştirilen yeni imar uygulamaları, İmparatorluğun bu “uzun yüzyılının” zor yaşanmışlıklarının bir yansıması olarak nüfusun hızlı artışı ve demografik değişkenliği, gerek kentin merkezi olan Tarihi Yarımada’da gerek Üsküdar, Beşiktaş bölgelerinde yeni ve görkemli kargir yapılaşmalarla büyüyen ve değişen kent üzerine konunun uzmanları sunumlarıyla seminer dizimize katkıda bulunacaklardır.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Seminer dizisi kapsamındaki etkinlikler zoom üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleştirilecektir. Zoom aracılığıyla katılım 100 kişi ile sınırlıdır.
Etkinlikler, mimarist.tv üzerinden de canlı olarak takip edilebilecek.
“Yangın Olur Biz Yangına Gideriz…”
Yangınlarla Dönüşen Başkent
Dr. Sibel Gürses Söğüt
14 Nisan 2021 Çarşamba, 20.00
https://zoom.us/meeting/register/tJIpc-2srzwjHdA1Vc-lBxhYSwAkZqiu1Isr