TMMOB Mimarlar Odası 45. Dönem Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirisi
TMMOB Mimarlar Odası 45. Dönem Olağan (Seçimli) Genel Kurulu, 18-19 Mart 2016 tarihlerinde Ankara’da toplandı. Ülke gündeminin kente, mimarlığa, meslek örgütüne, meslektaşlara etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek çözüm önerileri getirildi.
Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerini yaşadığımız bir dönemde; iki gün süren toplantıda yapılan ortak değerlendirmelerde, gündemde yer alan kapsamlı sorunların üye ve örgüt birlikteliğine dayalı bir dayanışma anlayışı ile aşılabileceği özellikle vurgulanmıştır. Meslek Odamıza ve meslek alanımıza yönelik hukuka açıkça aykırı olan, anti-demokratik baskı ve müdahaleler Genel Kurul’da meslektaşlarımız tarafından dile getirilmiştir.
Genel Kurul tarafından alınan kararla; delege ve üyelerimizin katkılarıyla hazırlanan ve oy birliğiyle kabul edilen sonuç bildirisi aşağıda sunulmuştur:
MİMARLAR ODASI 45. DÖNEM GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRİSİ
19 Mart 2016
Küresel kapitalizmin tüm dünyada krizlere çare olarak ortaya sürdüğü neo-liberal politikalar, ülkemizde en hızlı ve engelsiz uygulamalarını 2002 yılından bu yana AKP iktidarında bulmuştur. Bu dönemde, kentsel mekânların inşasında kamu yararı gözeten hukuksal denetimler devre dışı bırakılarak, kentsel ve kırsal alanlar yatırım amaçlı rant odaklarına dönüştürülmüştür.
Ülkemizde, 2002 Genel Seçimlerinden günümüze kadar, kamuoyunda bilinen adıyla “torba yasalar” yoluyla, pek çok kanun ve mevzuat değiştirilerek, meslek örgütleri, bilim insanları ve toplumun tüm kesimleri doğrudan hedef haline getirilmiştir. Özerkliği Anayasanın 135. Maddesi ile güvence altına alınmış olan meslek odalarının yetki ve görevleri, 2011 yılında yayımlanan KHK’ler yoluyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmeye çalışılmıştır. Bugüne kadar, Odamız ve TMMOB tarafından yürütülen etkin kampanyalar sayesinde şimdilik bu düzenlemeler geri çekilmiştir.
İçinde bulunduğumuz dönemde, mutlak siyasi güç ile hukuksuz olarak doğa ve kültür talanı yapılmakta, kamu iradesi yok edilmekte, insan hakları ihlalleri, kadın cinayetleri, tecavüzler, göçmen sorunu ve savaş tehdidi tüm ülkeyi etkilemektedir. Özellikle Akademisyenler üzerinde yürütülen bilimsel çalışma ve ifade özgürlüğünü hedef alan yıldırma politikaları ve tutuklamalar toplumsal vicdanı yaralamaktadır.
Haziran 2015 Seçimlerin ardından başlayarak şehirlere yayılan, pek çok yurttaşımızın ölmesine ve yaralanmasına neden olan; sağlıklı ve güvenli yaşama hakkını gasp eden, hukuksuz bir biçimde sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar iç savaş boyutlarına varmıştır. Odamız bu süreçleri kaygıyla izlemektedir.
Yaşadığımız bu ortamda, Ülkemiz coğrafyasında Kürt yurttaşların yoğun yaşadığı bölgede, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sur ve Hevsel Bahçeleri başta olmak üzere, Cizre, Nusaybin ve Silvan gibi tarihi kentlerimiz çatışmalarla yok edilmektedir. Hasankeyf’te baraj, Cerrattepe’de maden çıkarma gerekçesiyle, diğer şehirlerimizde ise, taşınma, afet riski ve kentsel dönüşüm bahaneleri ile tarihi, kültürel ve doğal değerler ortadan kaldırılmaktadır. Siyasi iktidar bunları gerekçe göstererek, yerleşim yerlerini dönüştürmek suretiyle nemalanmayı amaçlamakta, mimarlık ve planlama ise bu yağma için araç haline getirilmektedir.
Hukuka ve anayasaya aykırı tüm bu uygulamalara karşı, Mimarlar Odası’nın tüm birimleri, başta TMMOB olmak üzere toplumsal muhalefetin bütünlüğünü sağlanmak zorunda olduğunun bilincindedir.
Mimarlar Odası olarak, sermaye odaklı otoriter bir anlayışla; Meslek Odalarının “kamusal ve özerk” kimliklerini yok sayan ve sistemli yürütülen “işlevsizleştirme, yetkisizleştirme ve yok etme” politikalarını şiddetle kınıyoruz.
Bugün bütün mücadele alanları birbirinden ayrı düşünülemeyecek kadar ortaklaşmıştır. Ülke politikaları, kentsel politikalar ve mesleki politikalar örtüşmektedir. Mimarlık alanına ilişkin “hak” ve “örgütlenme” mücadelesi, yaşam hakkından, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından ve barıştan bağımsız düşünülemez. En temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede barış içinde yaşama hakkının sağlanmasını ve yürürlüğe konan bu şiddet politikalarının bir an önce terk edilmesini, toplumsal birlikteliğin sürdürülmesi için çaba sarf edilmesini diliyoruz. Bu çerçevede barış girişimlerinin çok değerli olduğuna inanan meslek mensupları olarak her zaman yaşamın ve barışın yanında açık tavır aldığımızı ve almaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.
Genel Kurulda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, güncel sorunların üye ve örgütsel seferberliğe dayalı bir birliktelik ile aşılabileceği belirtilerek; Anayasal güvence altında olan yetki ve sorumluluklarımızın gereğini kararlı bir şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz.
Bu kapsamda;
- 60.kuruluş yıldönümünü kutlamış olan Mimarlar Odası’nın deneyim ve birikimlerinin geleceğe aktarılarak demokrasinin gelişmesi ve yaşam hakkının temel ilke kabul edildiği kamu ve toplum yararına çalışmaların sürdürüldüğü,
- Mimarlığın yapılı çevrenin üretiminde asli bir öğe olduğunun toplumun tüm kesimlerince anlaşılması için çaba gösterilerek; mimari niteliğin geliştirildiği,
- Mimarlık meslek öğrenimi için yüksek standartların sağlandığı, meslek için yaşam boyu beceri ve yeterlilik eğitim koşullarının oluşturulduğu,
- Mimarlık pratiğini düzenleyen mevzuat ve kuralların mimarlıkta niteliği garanti altına alacak şekilde geliştirilmesi için çalışmaların yürütüldüğü,
- Uluslar arası meslek örgütleri ile işbirliği kurularak mesleki gelişmenin desteklendiği,
- Ülkedeki tüm meslek mensuplarının eğitim ve deneyimlerinin, kültürel ve sosyal farklılıklarının bir zenginlik olarak benimsendiği,
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının özerk ve bağımsız yapılarının korunduğu ve geliştirildiği,
bir meslek ortamında, kamu yararını öncelik olarak belirleyen çalışmalar yürütülmesi temel hedefimizdir.
Mimarlar Odası Genel Kurulu, bu değerlendirmelerin ışığında; olağanüstü koşullardan geçtiğimiz bu dönemde; başta meslektaşlarımız olmak üzere bütün duyarlı kesimleri savaşa ve anti-demokratik süreçlere karşı tavır almaya; meslek örgütlerimizin, üniversitelerimizin, yerel yönetimlerin “kamusal özerk” kimliklerini korumaya, doğa, kent, kültür yağmasına dur demeye çağırmaktadır.
TMMOB MİMARLAR ODASI