- Toplum, Kent Ve Çevre İçin Haydarpaşa Dayanışması Basın Açıklaması
- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
Tekirdağ’da Yaşanan Tren “Kazasının” Gerçek Nedeni Bilimsel Gerekliliklerden Uzaklaşılması ve Kamusal Hizmet Sunan Kurumların İçinin Boşaltılmasıdır
09.07.2018
Tekirdağ’da yaşanan ve ilk belirlemelere göre 24 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan tren kazasına ilişkin TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından 9 Temmuz 2018 tarihinde basın açıklaması gerçekleştirildi.
TEKİRDAĞ’DA YAŞANAN TREN “KAZASI”NIN GERÇEK NEDENİ BİLİMSEL TEKNİK GEREKLİLİKLERDEN UZAKLAŞILMASI VE KAMUSAL HİZMET SUNAN KURUMLARIN İÇİNİN BOŞALTILMASIDIR
Bilindiği üzere dün Edirne Uzunköprü-İstanbul Halkalı demiryolu hattı üzerinde, Tekirdağ Muratlı-Balabanlı bölgesinde bir tren kazası olmuş ve vagonların raydan çıkması üzerine ilk belirlemelere göre 24 yurttaşımız ölmüş, 338 yurttaşımız da yaralanmıştır. Öncelikle yaşamını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diliyoruz.
Kamuoyuna yansıyan görüntülerden de anlaşılacağı üzere olayın yaşandığı yerdeki demiryolu hattı tarım arazilerinin, dere yatağının ve yağışlı bir alanın üzerindedir.
Yetkililerce yapılan açıklamalarda söz konusu kazanın beklenmeyen ölçüde aşırı yağıştan kaynaklandığı belirtilmektedir.
Oysa Meteoroloji Mühendisleri Odamızın basın açıklamasında belirtildiği üzere “kaza bölgesine en yakın ölçüm istasyonlarından biri olan Çorlu Meteoroloji İstasyonunun yağış tekerrür analizlerine göre bölgede meydana gelen yağışlar 7 (yedi) yılda bir görülmesi mümkün yağışlardır.” Bu anlamda söz konusu yağışlar, beklenmeyen-olağanüstü yağışlar değildir.
İlk incelemelerimize göre, söz konusu facia tren yolu alt yapısının bakım onarım ve yenileme çalışmalarının teknik gerekliliklere uygun olarak gerçekleştirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Öyle ki olayın gerçekleştiği yerdeki menfez kesiti ve menfezin üzerine yapılan dolgunun trajik yetersizliği görüntülerden dahi bariz bir şekilde anlaşılmaktadır.
Bu durum altyapı ve üstyapı çalışmalarında mühendisliğe ve bilimsel teknik gerekliliklere önem verilmediğini açık biçimde göstermektedir.
Söz konusu facia, TCDD bünyesinde ilgili denetim kadrosu eksikliğini ve hatta yokluğunu da gözler önüne sermiştir. Beş yıl öncesine kadar demiryolu hatlarında görev yapan yol bekçileri uygulamasının “maliyet” gibi bilim ve insanlık dışı bir gerekçeyle kaldırılmış olması, bölgedeki hatta ilişkin güncel durum tespitleri yapılmasını engelleyerek kazaya davetiye çıkarmıştır.
Kazanın asıl nedeni ise bu ve benzeri kamu yararı ve güvenliğini ikinci planda gören politika ve uygulamalardır. Ülkemizde yıllardır izlenen demiryollarının özelleştirilmesi ve kamusal bir hizmet olan demiryolu taşımacılığının ticarileştirilmesi politikaları ile TCDD’nin kurumsal yapısı parçalanmıştır. Bu yaklaşım çerçevesinde personel azaltılmasına gidilmiş ve nitelikli personel kurumdan uzaklaştırılmıştır. Yine bu yaklaşım çerçevesinde kuruma yönelik yatırımlar azaltılmış, lokomotif bakım ve yol bakım atölyeleri de işlevsizleştirilerek küçültülmüştür. Bir kısmı da eleman yetersizliği bahane edilerek kapatılmıştır.
Yaşanan facianın yalnızca yağışlara bağlanması bu nedenle sorunludur ve yanlıştır.
Bu kazaların gerçek sorumluları demiryollarının bakımını yapmayan, bilimsel uyarılara kulak tıkayan, insan hayatı ile ilgili gerekli yatırımları yapmayan siyasi iradedir.
Kamu yararı içeriğinden arındırılmış mevcut “kamu idaresi” eğer benzer faciaların yaşanmasını istemiyorsa mühendisliğe, bilimsel teknik gerekliliklere, TMMOB ve ilgili Odalarımızın yıllardır yaptığı tespit ve önerilere kulak vermelidir.
Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı