- XVIII. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali başlıyor
- KTMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine Ziyaret Gerçekleştirdi
- Ömerli Barajı havzasına kurulmak istenen “biyoteknoloji vadisi” projesine karşı dava açıldı
- Sit derece değişiklikleri: Bakanlığın Sedef Adası’nı yapılaşmaya açmak için yaptığı ikinci değişikliğe bilirkişi engeli
- Ataköy’deki modern konut mirası: Bakanlığın eklemek istediği yapı bloğu bilirkişileri görüş ayrılığına düşürdü.
- İyi Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’ne Ziyaret Gerçekleştirdi
Şemsi Paşa Külliyesi’ne İlişkin Basın Açıklaması
Şemsi Paşa Külliyesi’nin korunmasına ilişkin daha önceki açıklamalarımızı yineliyor; süreci yakından takip ettiğimizi duyuruyoruz!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2017’deki AKP’li yönetiminin külliyede başlattığı hasar, güncel uygulamalar ile ağırlaşıyor…
Mimar Sinan’ın 1580’de inşa ettiği Şemsi Paşa Camii ve medresesinden oluşan külliye, 2017’de o dönem AKP’li başkan Kadir Topbaş’ın yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) deniz doldurarak alan kazanma projesi kapsamında denize çakılan kazıklar nedeniyle hasar almıştı. Buna rağmen çalışma sürdürülünce kamuoyunda tepkiler yükselmiş, bunun üzerine İBB çalışmayı durdurmuş ve projenin yeniden değerlendirileceğini açıklamıştı.
Şemsi Paşa Camii’nin tarihi ve kültürel değerini İBB’nin 2017’deki yanlış adımının ardından hatırlatmıştık. Şemsi Paşa Camii, Mimar Sinan’ın ustalık dönemi eserlerindendir. Evliya Çelebi, burayı “Sahilde küçük bir camidir ama o kadar şirin bir bina olmuştur ki denizden gören bir kasr-ı müzeyyen (süslü saray) zanneder” sözleriyle tanımlar.
Geçmiş İBB yönetimi Marmaray istasyonlarının plansız konumlandırılması gibi yanlış politikalarla tarihi Üsküdar Meydanı’nı artık yaşamayan bir yer haline getirdikten sonra yeniden düzenleme adı altında denizi doldurarak alan kazanmaya çalışmış, camii bu sırada hasar almıştı.
Meydan ve sahil düzenlemesi konusunda 3 Ocak 2017 tarihli basın açıklamasında aşağıdaki uyarıları yapmıştık:
– Üsküdar Meydanı ve yakın çevresi kent bütününden, şehircilik biliminden ve planlama hukukundan uzak rant temelli planlama anlayışından en fazla etkilenen kamusal mekânlardan birisidir.
– Üsküdar Meydanı, binlerce yıllık tarihi-arkeolojik geçmişinin yanı sıra özgün topografyasını taçlandıran tarihi yapıları, bu yapıların Boğaz’la ilişkisi ve tarihi yarımada siluetini doğrudan etkileyen konumu ile ayrı bir değere sahiptir.
– Böylesine bir alanın planlama sürecinin bu değerleri gözetecek bir anlayışla ele alınması gerekirken, ilgili kurumların görüşüne dahi başvurulmadan gündeme alınmış ve Üsküdar Meydanı‘na dair dolgu amaçlı proje AKP’lilerin oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
– Söz konusu proje alanında başta İBB Şehircilik ve Planlama Müdürlüğü olmak üzere görüşü alınması gereken çok sayıda kurum söz konusudur. Meclis kararına esas İmar ve Bayındırlık Komisyonu ile Çevre Komisyonunun ortak raporlarında da altı çizilmiş olduğu gibi ilgili kurumlardan görüş alınmamıştır. Planlama akıl ve bilim işidir. Söz konusu olan, yasa ile kurulmuş, kamu yararına çalışan kurumlar, müdürlüklerdir ki uzmanlık alanları ile ilgili idareye görüş bildirmekle yükümlüdürler. İdarenin bu görüşler çerçevesinde tasarrufta bulunması hukukun ve kamu yararının gereğidir. Planlama ya da herhangi bir yatırıma ilişkin ilgili kurumların her birinin olumlu, olumsuz görüşleri çerçevesinde, alınması gerekli tedbirler, yapılabileceklerin sınırı ve yapılamayacakların tespiti önceden kesinleştirilmeden, yani planlamanın girdileri belirlenmeden planlama yapılamaz. İlgili kurum görüşlerinin alınması planlamanın olmazsa olmaz bir gereğidir ve kırtasiyecilik, kâğıt israfı gibi değerlendirilip ihmal edilemez.
– Proje ve ihalesi yapıldıktan sonra kurum görüşlerinin alınması, sağduyuya da, kamu yararına da, planlama hukukuna da, idare hukukuna da aykırı bir işlemdir. Bu şekilde hayata geçirilen bir “planlama” ile kamu kaynaklarının heba edilmesi kaçınılmazdır.
Bu uyarılar ışığında İBB Başkanlığının konuyu tekrar değerlendirmesini ve bu yanlış adımlardan geri dönülmesini dileriz.”
Geçtiğimiz hafta İBB’nin çelik bir strüktür üzerine beton dökülerek 2.5 metre genişlikte yeni bir konsol inşa edildiğini öğrendik. Yetkililer, bunun geçici olduğunu, meydan restorasyonunun tamamlanmasından sonra kaldırılacağını açıkladı.
İBB yönetiminin böylesi bir adım atmadan önce konunun uzmanlarının görüşünü almasını beklerdik ancak yönetimin kültür mirasına zarar veren bilimsellikten uzak bu tavrını hayretle izliyoruz. Bu nedenle İBB’nin cevaplandırmasını istediğimiz soruları bu açıklama aracılığıyla iletiyoruz:
- Söz konusu strüktür kaldırılacaksa neden inşa edildi? Strüktürün yapılma gerekçesi nedir?
- Şemsi Paşa Camii’nin önüne yapılan yürüyüş yoluyla ilgili çevre sakinleri bir talepte mi bulundu?
- Yürüyüş yolunun Şemsi Paşa Camii’nin dokusunu bozup bozmayacağı ile ilgili herhangi bir uzman görüşü alındı mı?
Üsküdar sahilinde ve Şemsi Paşa Camii önünde 2017’de dolgu yapılması için çakılan kazıklar, titreşim ve zemin hareketleri nedeniyle caminin duvarlarına zarar vermişken İBB yönetiminin geçmişten ders çıkarmaması kabul edilemez.
İBB yönetiminin caminin tarihi dokusunu bozacak şekilde eklediği strüktür yerine geçmiş İBB yönetiminin neden olduğu hasarın tamir edilmesi için girişimde bulunması caminin kültürel bir değer olarak yaşamaya devam etmesini sağlayacaktır.
İBB yönetimine çağrımız kültürel ve tarihi varlıkların dokusunu bozacak bu tür girişimleri tekrar etmek yerine aslına uygun bir biçimde, mekânla uyumunu bozmadan, geçmiş yönetimin hatalarının izinden gitmeden korumasıdır.
Mimarlar Odası, yıllardan bu yana yaratılmaya çalışılan biat kültürünün ve kente karşı işlenen suçların karşısındadır. Suçu kimin işlediğine göre duruş değiştirmek meslek etiğimizle bağdaşmadığı gibi, Mimarlar Odası’nın 67 yıllık geleneğine de aykırıdır.
Saygılarımızla,
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Anadolu I Büyükkent Bölge Temsilciliği (Kadıköy)