- Kent Düşleri Atölyeleri XVII Gerçekleştirildi
- AYM’den Can Atalay Kararı: Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi yok hükmünde!
- Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!
- TMMOB 48. Olağan Genel Kurulu
- “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” laiklik düşmanı, bilimi ve fenni dışlayan gerici bir eğitim-öğretim modelidir!
- Yargı kararlarına uymayan Bakanlığa Danıştay’dan vize
Ranta Karşı Kenti ve Yaşam Hakkını Savunan Arkadaşlarımız Serbest Bırakılmalıdır
Gezi Davası’nda haksız yere hukuksuz biçimde tutuklanan arkadaşlarımız için başlattığımız adalet nöbetinin 301. gününde TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Karaköy Binası önünde yapılan açıklamaya, KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası ile DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği dayanışma ziyaretinde bulundu.
TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Seyfettin Avcı tarafından okunan basın açıklaması şu şekilde:
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin yol açtığı yıkım ülkemiz tarihinin en büyük felaketi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu süreçte tarihimizin en büyük toplumsal dayanışması da yine halkımızın ve demokratik kurumlarımızın birlikteliğiyle ortaya çıkarılmıştır.
Gezi Direnişi’nden bu yana itibarsızlaştırılmaya çalışılan emek örgütleri, meslek odaları, demokratik kitle kuruluşları ve gönüllü yurttaşlarımız yaşanan depremler sonrasında yine dayanışmaya ilk koşanlar oldu. İktidarın ve kurumlarının eksikliklerine rağmen tıpkı Gezi günlerinde olduğu gibi bu kez de halkımızın yaralarını sarmak için ortaya çıkan dayanışma ruhu tüm gücüyle afet bölgesindedir.
Gezi Davası karar duruşmasının üzerinden geçen süre 300 günü aştı. TMMOB Yönetim Kurulu üyesi mimar Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası hukuk müşaviri Avukat Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu yedi arkadaşımız 301 gün, Osman Kavala 2038 gündür cezaevinde.
Hukuksuz mahkûmiyet kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 301. gününde yine bir arada olduğumuz Adalet Nöbeti’nde bir kez daha açıkça ifade ediyoruz: TMMOB ve bağlı odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkma kararlılığımızı sürdüreceğiz.
İçinden geçtiğimiz felaket günlerinde Adalet Nöbeti’nin bir ayağı da deprem bölgesindeki şehirlerimizde, kasabalarımızda, köylerimizdedir. TMMOB, bağlı odaları ve il koordinasyon kurulları Adalet Nöbeti’ni deprem bölgesinde de sürdürmektedir. Bölgede oluşturduğumuz koordinasyon merkezlerinde mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları afetin yaralarını sarmak için halkımızla omuz omuzadır.
Halka ait olan her şeyi korumak ve rant politikalarına karşı kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevleri arasındadır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri ve aynı zamanda kendi bölgesinin deprem toplanma alanı olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi.
Gezi Direnişi’nin milyonlarca katılımcısı, çarpık ve kuralsız yapılaşmaya, kentlerin ve doğanın yağmalanmasına, rant uğruna insan hayatının hiçe sayılmasına karşı sokaklardaydı.
TMMOB kurulduğu günden beri örgütlülüğümüz ülke sorunlarını meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardan ayrı görmeyen bir anlayışla hareket etmektedir. Mühendis, mimar ve şehir plancıları Gezi Direnişi sırasında da kamu kaynaklarının belli kişilere veya gruplara aktarılmasına, toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine meslek örgütlerinin yasal hak ve yetkilerini kullanarak karşı koymuş, sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmışlardır.
AKP iktidarı toplumsal direnişimizi defalarca yargılamaya, karalamaya, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır. Uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde Gezi’yi tutsak etmeyi, yalnızlaştırmayı amaçlamıştır. Ülkemize ve topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek için kullandığımız yasal hak ve yetkilerimizi kısıtlayarak, meslek insanlarını, uzmanları, akademisyenleri korkutarak örgütlerimizi zayıflatmaya uğraşmıştır. Anayasal kuruluşlar olan meslek örgütlerimizi gerek merkezi gerekse yerel düzeyde tüm karar mekanizmalarının ve denetim süreçlerinin dışına itmeye çalışmıştır. Hukuku hiçe sayarcasına yıllardır sürdürülen bu çabaların acı sonuçlarını maalesef bugün hep birlikte yaşıyoruz. Bilim insanlarımızın, uzmanlarımızın, deneyimli meslektaşlarımızın katkılarını, eleştirilerini ve önerilerini yok sayanlar bugün ülkemizi on binlerce canımıza mal olan bir enkaz yığını ile karşı karşıya bırakmıştır.
Gezi Davası ile arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlü itirazı, milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Ancak Gezi Direnişi’ni toplumun vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlardır.
Tutukluluğun 301. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Gezi’den ve arkadaşlarımızın hayatlarından elinizi çekin!
Karanlığa teslim olmayacağız, biz kazanacağız, Gezi kazanacak!
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu