Pendik’te 90 dönüm ormanlık alanın imara açılmasıyla ilgili davada bilirkişi raporu hazırlandı
İstanbul’un Pendik ilçesine bağlı Kurna Köyü’nde 90 dönümlük ormanlık alanın yapılaşmaya açılmasına karşı açtığımız davada bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda, dava konusu imar planlarının şehircilik ilke ve esasları ile planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olduğu iddia edildi. Orman Genel Müdürlüğü, devlet ormanlarının imara konu edilmesinin mümkün olmadığını kaydederek, telafisi güç veya mümkün olmayan bir sonuçla karşılaşılmaması için kurumun hak ve menfaatinin korunması açısından Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafında davaya müdahil olmuştu.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak, dava konusu planların yapı yoğunluğunu artıracağı, kamu yararı taşımadığı, çevre düzeni planı hükümlerine aykırı olduğu, orman alanında yapılaşmaya yol açabileceği, yeterli araştırma ve analiz bulunmadığı ve kurum görüşlerinin alınmadığını ifade etmiştik.
Bilirkişi raporu
İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, emsal değerinin 1 olarak belirlenmesi sebebiyle imar planlarının yapı ve nüfus yoğunluğunu artırmayacağı, çevre düzeni planı kararlarına uygun olduğu savunuldu.
Bilirkişiler, dava konusu alanın plansız kalması sebebiyle plan yapım şartlarının oluştuğunu öne sürerek, projenin planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğunu, meri mevzuat hükümleri doğrultusunda hazırlandığını belirtti.
Bilirkişiler, arazinin tahsis edildiği Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın üstlendiği görev, yetki ve sorumlulukları itibariyle ülke menfaati doğrultusunda hareket eden ve kamu yararı güden bir kolluk kuvveti olduğunu belirtti. Hâlihazırda kullanımda olan Sarıyer Sahil Güvenlik İkmal Merkezi Komutanlığı’ndaki binaların depremde hasar gördüğünü aktaran bilirkişiler, komutanlığın artan ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için yetersiz olduğunu belirtti. Dava konusu alanın ağaçsız olduğunun aktarıldığı raporda, alanla ilgili Orman Genel Müdürlüğü’nün 25 yıl süre ile kesin izin vermesi, dava konusu alana eşdeğer konum ve büyüklükte bir kamu arazisinin İstanbul il sınırları içerisinde bulunmasının güçlüğü ve ulaşım açısından uygun olması sebebiyle kamu yararı ilkesinin gözetildiği savunuldu.
Bilirkişi raporunda, dava konusu imar planlarının şehircilik ilke ve esasları ile planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olduğu iddia edildi.
Ne olmuştu?
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak Pendik’e bağlı Kurna Köyü’nde 90 dönüm ormanlık alanın yapılaşmaya açılmasına karşı dava açmıştık. Söz konusu alan 17 Temmuz 2016’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından “Kurtköy-Pendik Fuar Alanı Uygulama İmar Planı” kapsamında “fuar alanı” ilan edilmişti. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, imar planının Kurna Köyü sınırları içinde kalan kısımlarını iptal edince söz konusu alan plansız kalmıştı.
Bakanlık, 20 Ağustos 2021’de dava konusu ormanlık alanın da içinde olduğu bölgeyi “Kurna ve Harmandere Mahalleleri Rezerv Yapı Alanı” ilan etmişti. Mülkiyeti Maliye hazinesinde olan ormanlık alan, Orman Genel Müdürlüğü’nün 26 Ağustos 2022 tarihli oluruyla Sahil Güvenlik Komutanlığı’na tahsis edilmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da 9 Haziran 2023’te ormanlık alanı yapılaşmaya açacak imar planlarını hazırlamıştı. İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nde açtığımız dava kapsamında öncelikle yürütmenin durdurulmasını, sonra da planların iptal edilmesini talep etmiştik.
İstanbul 7. İdare Mahkemesi, Orman Genel Müdürlüğü’nün davaya katılma talebini 15 Şubat 2024 tarihli ara kararıyla kabul etmiş ve müdürlüğün dava konusu işlemle bağı olduğunu ve dava sonucunun hak ve menfaatini ilgilendirdiğini açıklamıştı. Mahkeme, Orman Genel Müdürlüğü’nü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yanında davaya katmıştı.
Bunun üzerine Orman Genel Müdürlüğü, 5 Mart 2024’te mahkemeye bir dilekçe daha sunmuştu. Devlet ormanlarının imara konu edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Müdürlük, telafisi güç veya mümkün olmayan bir sonuçla karşılaşılmaması için kurumun hak ve menfaatinin korunması açısından Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafında davaya müdahil olmak istediğini aktarmıştı. Müdürlüğün dilekçesinde, ormanlık alanların imar planına konu edilmesinin orman üzerinde tasarruf hakkına ve yapılaşmaya neden olacağı belirtilmişti. İmar uygulamaları sonucunda orman niteliğinin korunamadığına dikkat çeken Müdürlük, bakanlığın işleminin orman mevzuatına aykırı olduğunu kaydetmişti.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi