Kartal’da yapılaşmaya açılan şehir parkı: Özelleştirme İdaresi’nin planlarıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verildi
İstanbul’un Kartal ilçesinde bulunan Soğanlık mahallesindeki 56 bin 642 metrekare büyüklüğünde şehir parkı ve askeri alanla ilgili Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın hazırladığı yeni imar planlarının yürütmesi Danıştay tarafından durduruldu. Danıştay kararında, iptal edilen imar planlarına ait kararların korunarak yargılama faaliyetinin etkisiz kılınmaya çalışıldığı ifade edildi. Şehir parkının imara açılmasıyla ilgili açtığımız davalarda mahkemeler daha önce imar planlarını iptal etmişti.
Dava konusu alan İstanbul Anadolu Adliyesi’nin metro istasyonunun doğusunda yer alıyor. Darbe girişiminden üç ay sonra imar planı değişikliğiyle yapılaşmaya açılan alan öncesindeki imar planlarında “şehir parkı” ve “askeri alan” fonksiyonu taşıyordu. Darbe girişiminden sonra söz konusu alanla ilgili imar planı değişikliğinde şehir parkı fonksiyonu taşıyan alanın yapılaşma koşulları yükseklik 15 kat, emsal oranıysa 2 olarak belirlendi. Alanın fonksiyonu da “ticaret +konut” alanı olarak yeniden düzenlendi. İmar planına göre, inşaat alanının yüzde 60’ı ticaret alanı, yüzde 40’ı da konut alanıydı.
Söz konusu alanla ilgili Mart 2017’de bir imar planı değişikliği daha yapıldı. “Ticaret+konut” alanındaki yapılaşma koşullarının emsal 2, yükseklik 17 kat olarak yeniden düzenlendiği imar planı değişikliğinde, inşaat alanının oranları da yeniden belirlendi. Buna göre, inşaat alanının yüzde 95’i konut, yüzde 5’i ticaret alanı olacak şekilde değiştirildi. İmar planlarında “askeri alan” olarak görülen kısma da 10 kat yüksekliğinde yapılaşma koşulları getirildi.
Dava konusu alanla ilgili Ağustos 2017’de bir imar planı değişikliği daha yapıldı. Buna göre, “ticaret+konut” alanının yapılaşma koşulları yeniden 15 kata çekilmiş, zemin katlar ticaret alanı olarak tasarlanmış, üst katlarda da toplam inşaat alanının yüzde 10’u kadar ofis kullanımı olabileceği belirtilmişti. Söz konusu imar planları mahkeme tarafından iptal edilmişti. Mahkeme, şehir parkının kaldırılmasıyla oluşturulan spor tesisi alanı ve park alanı gibi yeni donatı alanlarının yalnızca burada yaşayacak kısıtlı bir nüfusa hizmet edeceğini, bunun da donatı alanlarında azalmaya yol açacağını belirtmişti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, şehir parkının imara açılması karşısında planlama alanının yaklaşık 2 kilometre uzağında bulunan Çavuşoğlu Mahallesi’nde bulunan eski taş ocağını millet bahçesine çevirmek için harekete geçmişti.
Bakanlık, şehir parkıyla ilgili Ağustos 2020’de yeni bir imar planı hazırlamıştı. Bakanlığın onadığı imar planında, “ticaret+konut” alanındaki yapılaşma koşulları tekrar 17 kata çıkarılmıştı. Söz konusu imar planlarındaki yapılaşma koşullarıyla yapı yoğunluğu yaklaşık 113 bin 284 metrekare artacak, 2 bin 913 kişilik ek nüfus getirecekti.
2020’de hazırlanan imar planlarının iptali istemiyle açılan dava kapsamında bilirkişilerin hazırladığı raporda, plan değişikliklerinde park ve yeşil alan ile raylı toplu taşıma istasyonu dışında bir donatıya yer verilmediği aktarılmıştı. Bilirkişiler, Millet Bahçesi ilan edilen parsellerin önceki imar planlarında da “rekreasyon alanı” olduğunu göz önünde bulundurarak kentsel ölçekte yeşil alan miktarında bir artışın söz konusu olmadığını aktardı. Dava konusu imar planının yeşil alan açısından azalmaya sebebiyet vereceğini belirten bilirkişiler, imar planlarının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olmadığını kaydetmişti. Mahkeme de söz konusu bilirkişi raporunu kararına esas alarak imar planlarını bir kez daha iptal etmişti.
Bunun üzerine İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi kararı kaldırmış, dava dosyası da tekrar iptal kararı veren mahkemeye gelmişti. İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Ocak 2023’te ek bir bilirkişi raporu daha hazırlanmasına hükmetmişti. Ek bilirkişi raporunda, yeşil alan gereksinimini karşılaması gerekçesiyle yapıldığı söylenen millet bahçesiyle ilgili tespitlere yer verilmişti. Raporda, millet parkıyla dava konusu alanın farklı plan bölgelerinde olduğu aktarılarak aynı planı sınırını paylaşmadığı, birbirine bitişik olmadıkları ve farklı idari işlemlerle onaylandıkları belirtilmişti. Ek raporda da imar planlarının şehircilik ilkeleri, planlama esas ve pratiklerine uygun olmadığı aktarılmıştı. İstanbul 11. İdare Mahkemesi, ek raporu hükme esas alarak, söz konusu imar planlarıyla ilgili 2023 yılında bir kez daha iptal kararı vermişti.
Özelleştirme programına alındı
Bütün bu yargısal süreçler devam ederken söz konusu alan 21 Mayıs 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmıştı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da bu karara dayanarak 1/5000 ölçekli bir imar planı değişikliği hazırlamış, bu değişiklik Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanmıştı. Bu planla alanın fonksiyonu kısmen ticaret + konut, kısmen kamu hizmet alanı olarak belirlenmiş, yapılaşma koşulları da 17 kat ve emsal 2 olarak kabul edilmişti. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi olarak bu imar planı değişikliğinin iptali için dava açmıştık.
Yeni bilirkişi raporu alındı
Danıştay 6. Dairesi’nde görülen bu dava kapsamında da bilirkişi raporu hazırlandı, 29 Şubat 2024’te yerinde keşif yapıldı. Keşif sonrasında hazırlanan raporda, dava konusu planların, bu planlarla öngörülen konut nüfusu için gerekli kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanının İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin zorunlu kıldığı sınırları karşılamadığı, bu nedenle imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine aykırı olduğu belirtildi. Bilirkişiler, dava konusu planlarla getirilen kararların imar bütünlüğünü ve sosyal donatı dengesini bozucu olduğunu kaydederek, zaten yüklü olan trafik yoğunluğunu daha da arttırmasının kaçınılmaz olacağını aktardı. Planlarda erişim yollarına yer verilmediğini ifade eden bilirkişiler, 1,94 hektar büyüklüğündeki ticaret-konut alanının tek parça olarak planlanmış olmasının şehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine uygun olmadığını kaydetti. Teknik altyapı etki değerlendirme raporunda donatı alanının eksikliğine ilişkin yeterli analizin bulunmadığını belirten bilirkişiler, dava konusu plan onaylanırken yürürlükte olan çevre düzeni planı ana kararlarına aykırı olduğunun altını çizdi. Bilirkişiler, dava konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna vardı.
Danıştay’ın hükmü
Bilirkişilerin raporunu kararına dayanak gösteren Danıştay 6. Dairesi, dava konusu imar planlarında daha önce mahkemeler tarafından iptal edilen planlardan sonra yargı kararlarını işlevsiz hale getirmeye yönelik kullanım kararları getirildiğini aktardı. Kararda, buna karşılık yapı ve nüfus yoğunluğunun düşürülmesi, yeni sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması noktasında kesinleşen iptal gerekçelerini gidermeye yönelik bir değişiklik yapılmadığının altı çizildi. Kararda, önceki imar planlarının temel kurgusu ve kararlarının korunduğu vurgulanarak, “bir kısım değişiklikler yapılmak suretiyle iptale konu işlevlerin ve yoğunluğun korunmasında ısrar edildiği, bu şekilde yargılama faaliyetinin etkisiz kılınmaya çalışıldığı” kaydedildi.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi