Haydarpaşa Garı’nda 196. Pazar Oturma Eylemi Gerçekleştirildi

Yazar- MO İstanbul 25 Ekim 2015 Pazar

‘Haydarpaşa Gardır, Gar Kalacak’ diyenler bu Pazar günü de Gar merdivenlerinde bir araya geldi. 196.sı gerçekleştirilen oturma eyleminde BTS İstanbul 1 Nolu Şubesi, 10 Ekim’de Ankara’da “BARIŞ” Mitingine yönelik düzenlenen vahşi saldırıda kaybettikleri arkadaşlarını andı.

BTS İstanbul Şubesi tarafından okunan basın açıklaması:

BASINA VE KAMUOYUNA

Katliamda yitirdiğimiz 14 arkadaşın anısına taziyeleri kabul etmek, dayanışmaya ve barışa olan inancımızı göstermek, yılmadığımızı kararlılığımızı bir kez daha haykırmak üzere Haydarpaşa Gar önünde 19 Ekim 2015 Pazartesi günü başlattığımız ve her bir gününü yitirdiğimiz iki arkadaşımıza adadığımız saygı nöbetinin bugün son günü. Bugün bir kez daha basına ve kamuoyuna yaşanan bu katliamı ve sorumlularını hatırlatma ihtiyacı duyulmuştur.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da yapılması planlanan Barış, Demokrasi, Emek mitingi daha başlamadan kana bulanmıştır.

İŞİD bağlantılı olduğu basına yansıyan hatta emniyetin arananlar listesinde bulunan iki canlı bombanın Suriye sınırından ülkenin başkentine elini kolunu sallayarak gelip 10.10.2015 tarihinde saat 10.04 de gerçekleştirdiği katliam sonucunda 100 yoldaşımız hayatını kaybetmiştir, 400’den fazla yoldaşımız yaralanmıştır.

Hayatını kaybedenlerden 11’i sendikamız üyesi, 1’si sendikamız çalışanı, 1’i sendikamız üyesinin çocuğu, 1’i ise sendikamız üyesinin eşidir. Çünkü biz bu mitinge çocuğumuz eşimiz kardeşimizle birlikte giderek BARIŞ’ı talep ettik.

Hayatını kaybeden arkadaşlarımızın isimleri şöyledir:

1. Ali Kitapçı Ankara Şb Örg. ve Eğitim sekreteri
2. İdil Güneyi Ankara Şube Kadın Sekreteri
3. İbrahim Atılgan Ankara Şube Üyesi
4. Veysel Atılgan İbrahim Atılgan’ın Oğlu
5. Hacı Kıvrak Ankara Şube Üyesi
6. Kasım Otur Malatya Şube Mali Sekreteri
7. Rıdvan Akgül Adana Şube Sekreteri
8. Yılmaz Elmascan Adana Şb Örg. ve Eğitim sekreteri
9. Gülhancan Elmascan Adana Eğitim-Sen üyesi–Yılmaz Elmascan’ın eşi
10. Nevzat Sayan Adana Şube Üyesi
11. Bilgen Parlak Adana Şube Üyesi
12. Fevzi Sert Adana Şube Üyesi
13. Osman Ersava Havacılık Şube Üyesi
14. Uygar Cosgun Sendikamız Avukatı

Bunun yanı sıra, 19 arkadaşımız da yaralanmıştır. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ailelerine yakınlarına, omuzdaşlarına başsağlığı, yaralı arkadaşlarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Yaralılar arasında hayati tehlikesi bulunan arkadaşımızın olmaması tesellimizdir. Ancak şarapnel parçalarının yarattığı tahribata bağlı olarak eski sağlıklı hallerine dönmeleri zaman alacaktır.

Mitingimiz için gerekli izinler önceden alınmıştır. Nerde toplanılacağı, nerden yürüneceği ve bunların saatleri valiliğe bildirilmiş ve valilikte kabul etmiştir. Dolayısıyla mitingin güvenliği, katılanların can ve mal güvenliği bu hukuksal çerçevede devletin ve onun güvenlik güçlerinin teminatı altındadır.

Ancak en ufak demokratik tepkiye orantısız bir güçle cevap veren, facebook ve twitter hesaplarımızı virgülüne, noktasına kadar takip eden güvenlik güçleri ve devletin istihbarat birimlerinin, Türkiye’nin Başkentinde üzerinde kilolarca bomba düzeneği ile gezen iki kişinin elini kolunu sallaya sallaya miting alanına girerek katliam yapmasını “güvenlik zafiyeti yoktur” şeklinde “gülerek” açıklanması yüreklerimizi bir kez daha yaralamıştır.

Kaldı ki patlamadan sonra ambulansların girişine izin vermeme, yaralıların ve onlara yardım etmeye çalışanların üzerine gaz bombası atma, plastik mermi ile müdahalede bulunulması katliamın boyutunun arttırılması çabası olarak görülmeli yada emniyetin insanlıktan nasibini almamış kişiler tarafından sevk ve idare edildiğinin bir göstergesidir.

Siyasi iktidar bütün meşruiyetini ve geleceğini tek başına iktidar üstüne kurmuş ve bu hedef için geçmişin katliam liderlerine mafya reislerine mitingler düzenleterek, “oluk gibi kan akacak” tehditlerini savurmakta bir sakınca görmemiştir.

11 Mayıs 2013 tarihinde de Reyhanlı yaşanan patlamasının üzerinden geçen zamana rağmen hala faillerinin ortaya çıkartılmaması, dosyanın üzerindeki gizlilik kararının kaldırılmaması Ankara’da yaşanan katliam sonrası siyasi iktidar tarafından yapılan açıklamalar göstermiştir ki; siyasi iktidar katliamları araştırma, faillerini ortaya çıkarma, adaleti tesis etme değil, tam aksine zihin bulandırma,
oyalama ve hedef saptırma peşindedir.

Bilinmeli ki kanla, zulümle, öldürmeyle abad olanların sonu berbat olur.

Bu bombalar, barış talebine karşı patlatılmıştır. Bu bombalar, kardeşlik, demokrasi isteyenlere karşı emekçilere karşı patlatılmıştır.

Bu topraklar üzerinde yaşayan insanları kaynaştıracak olan tek şey barıştır. Bunun başka bir yolu yoktur. Bize başka bir yol sunanlar, bize savaş önerenler, kendi ikballerini kendi geleceklerini kurtarmak için bizim ölmemizi istiyorlar.

Ama onlara inat, barış istemeye, demokrasi ve özgürlük istemeye ve emek mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.

Ve onların savaşlarıyla da, yalanlarıyla da, diktatörlük hevesleriyle de baş edeceğiz.

Katliamın ilk saatlerinden itibaren gerek telefonla, mesajla, gerekse de gelerek yanımızda olan dost, kardeş ve yoldaş kuruluşlara ve üyelerine de, olayları detayları ile haber yapan basın emekçilerine teşekkür ederiz. Yalnız olmadığımızı ve kazanacağımızı onların dayanışma duygularıyla bir kez daha yaşadık.

Katili biliyoruz. Barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi ve özgürlük düşmanlarının katliamlarından ve baskılarından yılmadan kararlı bir şekilde barışı savunmaya devam edeceğiz. 25.10.2015

SAVAŞA HAYIR BARIŞ HEMEN ŞİMDİ

BTS İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE

Yazar- MO İstanbul 25 Ekim 2015 Pazar