Diktatörlük Anayasası Geri Çekilmelidir!
TBMM Genel Kurulu’nda 9 Ocak 2016 tarihinde Anayasa’ya aykırı bir oylamayla görüşmeye açılan “Anayasa Değişikliği” ile demokratik parlamenter sistem ortadan kaldırılmaktadır.
Müzakere edilmeden, siyasal katılım ve uzlaşı sağlanmadan, adeta bir dayatmayla Anayasa değişikliği yapılmaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının kısıtlandığı OHAL koşullarında anayasanın değiştirilmesi bu koşulları sürekli kılacaktır. Böylesi antidemokratik koşullarda yapılan Anayasa ile istikrarın sağlanacağını düşünmek büyük bir yanılgıdır.
Halkın Egemenlik Hakkı Alınmaktadır!
Kuvvetler ayrılığı toplumsal kesimlerin parlamentoda dengeli bir biçimde temsilidir. Demokratik siyasal sistem, seçilmiş bir parlamento ve çoğulcu müzakere ile sağlanabilir. Anayasa değişikliğiyle parlamento zayıflatılmakta halkın egemenlik hakkı bir kişiye emanet edilmektedir. Aynı zamanda bir siyasi parti genel başkanı olacak Cumhurbaşkanının belirleyeceği milletvekilleri ile hem tek başına yürütme hem de parlamento çoğunluğu belirlenecektir.
Hukuk Devleti Yok Edilmektedir!
Hukuk devleti yargının bağımsızlığı ile korunur. Genel başkanı olduğu siyasi partinin çoğunlukta olacağı bir Meclis kompozisyonunda Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerinin tümünü doğrudan ve dolaylı olarak Cumhurbaşkanı belirlemiş olacağı için bağımsız bir yargıdan söz etmek mümkün olmayacaktır.
Yürütmeyi denetleyen bir yargı yerine ona tabi olan bir yargı sistemi getirildiğinde bireylerin haklarını koruyacak hiçbir güvence mekanizması kalmayacaktır.
Getirilmek İstenen Diktatörlük Rejimidir!
Anayasa değişikliğiyle; yasama ve yürütme organı ayrılığı bütünüyle ortadan kaldırılmaktadır. Cumhurbaşkanı yasama çoğunluğu ve kabinesi ile göreve gelmektedir. Yasama ve yürütmenin yetkileri bir kişiye verilmektedir. Yasama ve yargı organının yürütmeyi denetleyemediği bir sistem getirilmektedir. Denge ve denetim mekanizması öngörülmemiştir.
Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilerek TBMM’nin asli görevi olan yasama yetkisi devredilmektedir.
Parlamentoya karşı sorumlu Bakanlar Kurulu ortadan kaldırılmakta, yasama çoğunluğu ile birlikte seçilecek Cumhurbaşkanının dışarıdan atayacağı bakanlarla oluşan kabine, memurlar topluluğu olacaktır. Mevcut siyasi partiler ve seçim kanunu ile milletvekilleri de birer memura dönecektir.
Bu hususlarla birlikte tek başına bir kişiye parlamentoyu gerekçesiz fesih yetkisi verilmesi açık bir diktatörlüktür ve kabul edilemez.
TBMM’de görev yapan milletvekilleri tarihsel bir sorumluluk yüklenmişlerdir. Bu sorumluluklar doğrultusunda demokratik sosyal bir hukuk devleti, insan haklarının korunması, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamanın temini ve toplumsal barışın sağlanması önünde en büyük engel olabilecek Anayasa değişikliği geri çekilmelidir…
TMMOB MİMARLAR ODASI