6.4.1. Ek
Danıştay Başkanlığı’na Sunulmak Üzere
İstanbul İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığı’na
Yürütmenin durdurulması istemlidir.
DAVACI: 1- TMMOB. Mimarlar Odası (İstanbul Büyükkent Şubesi) Yıldız Dış karakol Binası Beşiktaş-İST
VEKİLİ: Av. İlyas BULCAY- 0216 474 50 53
Altunizade Sırmaperde Cad. Yetimhane Sok. 4/6 Üsküdar-İst.
DAVALI İDARELER:
1- Başbakanlık (Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na izafeten) Bakanlıklar – Ankara
2- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
Bakanlıklar – Ankara
3- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı – İst.
KONU: Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile tadilen onaylanan “İstanbul Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı, Plan Lejantı ve Plan Hükümlerinin” bir kısmını yeniden değiştiren Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 01.08.2006 gün ve 2006/1 sayılı kararı (EK-1) ile onanan, 06.11.2006-06.12.2006 tarihleri arasında askıya çıkarılan değişikliklerden; dilekçemizde 8 ayrı maddede saydığımız hükmün yasalara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar verilmesi istemidir.
A Ç I K L A M A L A R
OLAYIN GELİŞİMİ VE İPTALİNİ İSTEDİĞİMİZ HÜKÜMLER
A) OLAYIN GELİŞİMİ
1) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nce hazırlanan “İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümleri”ne ilişkin değişiklik teklifi Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek, tadilen onaylanmış ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda 25.08.2004 tarihinde askıya çıkarılmıştır.
2) Dava konusu bu planlara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na verilen 23.09.2004 tarih ve 40497 sayılı dilekçeyle itiraz edilmiş, itirazımız süresinde cevaplanmayarak zımnen reddedilmiştir. Bu nedenle İstanbul Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planının, “plan lejantı ve plan hükümlerinin” yasalara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar verilmesi istemi ile Danıştay 6. dairesinin 2006/4435 E sayılı dosya ile görülmekte olan dava açılmıştır.
3) Bu dava halen derdest iken uygulamada yaşanan sorunlar gerekçesiyle bu kerre Boğaziçi İmar Yüksek Koruma Kurulunca 01.08.2006 tarih ve 2006/1 sayılı kararıyla (EK-1) söz konusu plan lejantı ve plan uygulama notlarının bir kısmı değiştirilmiş ve bazı plan hükümleri ilave edilmiştir.
4) İşte Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümlerinde yapılan bu değişikliklerden iptalini talep ettiklerimiz gerekçelerimiz aşağıdadır
B) İPTALİNİ İSTEDİĞİMİZ HÜKÜMLER
1) 1. PLAN LEJANTI AÇIKLAMALARI bölümünün, 1.1. SOSYAL DONATI ALANLARI maddesinde, “Ayrıca yapının korunması açısından özgün fonksiyonu ile kullanımın sağlanması ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı doğrultusunda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na plan tadili teklif edilir” hükmü yer almaktadır.
Korunacak eski eser bir yapının özgün fonksiyonu ile yaşamaya devam etmesini
(ki korumacılıkta, korunacak yapının mevcut fonksiyonunu yaşatarak korunabilmesi tercih edilen ve desteklenmesi gereken bir durumdur) bile plan tadilatına bağlayan bu yaklaşım korumacılık açısından endişe vericidir. Bu madde, konuyu bir plan tadilatı olarak değerlendirmekle, eski eser bir yapının mevcut fonksiyonu ile yaşamaya devam edip etmeyeceği kararını başbakan ve bakanlardan meydana gelen ve bu konuda uzman olmayan politikacıların kararına bırakmaktadır. Bu son derece sakıncalı bir karardır ve uygulamada ciddi sorunlara yol açabilir. Korunması gereken eski eser bir yapının mevcut fonksiyonu ile yaşamaya devam etmesi, bürokratik engellerle zorlaştırılan değil, tam aksine teşvik edilmesi gereken bir durumken, burada tam tersi bir yaklaşımın hâkim kılındığı görülmektedir.
Koruma Kurulu’nun bu konudaki kararı uygulama için yeterli olmalı; bu çerçevede,
maddenin son paragrafında yer alan bu ifadenin, iptalini talep etmekteyiz.
2) 1. PLAN LEJANTI AÇIKLAMALARI bölümünün, “1.16. KORUYA KATILACAK ALAN (KORU NİTELİKLİ YA DA KORU NİTELİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK ALANLAR)” maddesinde, “Ayrıca yapının korunması açısından özgün fonksiyonu ile kullanımın sağlanması ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı doğrultusunda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na plan tadili teklif edilir” hükmü yer almaktadır. Görüleceği üzere, bu hüküm, yukarıda, “1.1. SOSYAL DONATI ALANLARI” maddesinde iptalini talep etmiş olduğumuz aynı hükümdür ve orada ifade etmiş olduğumuz gerekçeler ve iptal talebimiz bu madde için de aynen geçerlidir. Bu çerçevede, maddenin ikinci paragrafında yer alan bu ifadenin de, iptalini talep etmekteyiz.
3) 1. PLAN LEJANTI AÇIKLAMALARI bölümünün, “1.17. I. VE II. GURUP KORU ALANLARI” maddesinde, “Yapının korunması açısından özgün fonksiyonu ile kullanımın sağlanması ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı doğrultusunda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na plan tadili teklif edilir” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm, 1.1. SOSYAL DONATI ALANLARI maddesi ile 1.16. KORUYA KATILACAK ALAN (KORU NİTELİKLİ YA DA KORU NİTELİĞİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK ALANLAR) maddesinde de yer alan ve iptalini talep ettiğimiz aynı hükümdür. Birinci paragrafın son cümlesi olan bu ifadenin de, yukarıda “1.1. SOSYAL DONATI ALANLARI” maddesi ile ilgili iptal talebimizin gerekçeleri doğrultusunda, iptalini talep etmekteyiz.
4) 1. PLAN LEJANTI AÇIKLAMALARI bölümünün “ 1.32. TURİZM ALANLARI” maddesi:
a) Maddenin birinci paragrafında, “... avan proje tekliflerinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun görüşü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın onayı ile uygulama yapılabilir” denmektedir. Oysa söz konusu bu yeni tadilattan önce, bu hüküm, “… Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın olumlu görüşü ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayı ile uygulama yapılabilir” biçiminde idi. Görüleceği üzere, yapılan tadilat ile Koruma Kanunu açıkça çiğnenerek, Koruma Kurulu yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından gasp edilmektedir. Üstelik “koruma kurulu görüşü” ile yetinilmekte, koruma kurulu görüşünün olumlu olması koşulu dahi aranmamaktadır.
Maddenin ilk paragrafında yer alan “… avan proje tekliflerinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun görüşü ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın onayı ile uygulama yapılabilir” hükmünün, tekrar bu tadilattan önceki şekline dönüştürülmek üzere, iptalini talep ediyoruz.
b) Maddenin ikinci paragrafında, “Mevcut ağaç dokusuna zarar verilmeyecektir. Ayrıca bu alanlarda 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun ilgili yönetmeliğindeki fonksiyonlar ile birlikte parsel bütününde maksimum 2 adet bodrum kat yapılabilir. Bu bodrum katların kullanım fonksiyonlarına göre yüksekliklerini belirlemede Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilidir. İmar planında turizm tesis alanında kalıp, aynı zamanda plan ile tevhid ve ifraz şartı getirilen bu alanlarda kalan diğer parsel veya parsellerin tek başına veya birlikte yapılanma koşullarını sağlaması şartı ile talep doğrultusunda tevhid ve ifraz şartı aranmaz” biçiminde düzenlenmiştir. Burada, paragrafın ilk hükmü olan “Mevcut ağaç dokusuna zarar verilmeyecektir” hükmü dışında kalan kısım son derece sakıncalıdır. Bu madde ile tüm turizm alanlarında, yer aldıkları çevrenin özellikleri, topografyası, eğim durumu ve eğimli alanlarda ortaya çıkabilecek kat artırımlarının siluete etkileri vb hiç dikkate alınmadan, parsel bütününde 2 kat bodrum yapılabilmesinin yanı sıra, plan ile tevhit ve ifraz şartı getirilmiş olan turizm tesis alanlarında, bir plan tadilatına bile gerek duyulmaksızın, talep halinde bu şartın kaldırılacağı –yani plana uyulmayacağı– belirtilmektedir. Bu hükümlerin uygulanması halinde, çok sakıncalı yapılaşmalar ortaya çıkabilecektir. Bu nedenlerle, “1.32. TURİZM ALANLARI” maddesinin (b) fıkrasının, birinci cümlesi dışında, tamamının iptalini talep ediyoruz.
5) 2. GENEL HÜKÜMLER bölümünün “2.1. ESKİ ESER UYGULAMASI” maddesi:
a) a fıkrasında, “Ancak yapının korunması açısından işlev değişikliği teklifi 3194 sayılı Kanunun 48. maddesine göre uygulama yapılacaktır” denerek, Koruma Kurulu yetkisindeki bir konu plan tadilatına ve böylelikle de Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na havale edilmektedir. Tescilli eski eserin yaşatılmasının önüne bu tür gereksiz engeller koyarak korumayı zorlaştırmamalı; bu konu, Başbakan ve Bakanlardan oluşan Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na değil, Koruma Kurullarına bırakılmalıdır.
Fıkranın üçüncü paragrafında ise “İmar yolunun açılması sırasında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli bina imar istikametinin gerisine çekilecektir. Ancak yapının yerinde korunması halinde imar istikameti, korunması gerekli kültür varlığı binayı koruyacak şekilde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 48. maddesine göre plan değişikliği teklif edilecektir” denmektedir. Burada, “yapının yerinde korunması halinde” denmekle birlikte, bu halin nasıl ortaya çıkacağı belirtilmemiştir. Bu konu Koruma Kurulu yetki ve sorumluluğundadır. Hükmün, yapılan bu değişiklik öncesi şeklinde, bu husus, “ …Şayet yerinde kalması Koruma Kurulu’nca şart koşulursa” ifadesiyle açıkça belirtilmiştir. Hükmün yeni şeklinde de aynı vurgu yapılmalıdır.
Bu nedenlerle, a fıkrasının birinci paragrafının ikinci cümlesi ile üçüncü paragrafının ikinci cümlesinin, yeniden düzenlenmek üzere, iptalini talep ediyoruz.
b) Maddenin b fıkrası aynen şöyledir:
“Onaylı planda işli ve yerinde mevcut olan, yıkılmış ya da yıkılarak yapılmasında sakınca olmadığına dair Kurulca karar alınan taşınmaz kültür varlığı uygulamalarda, restore edilen binanın taban alanı mevcut binanın taban alanını, yüksekliği mevcut binanın yüksekliğini geçmemek, kontur ve gabarisini değiştirmemek, kat adedi ve bağımsız bölüm artışı yapmamak kaydı ile uygulama yapılacaktır. Ancak bağımsız bölüm sayısı için bu plan notu hükmünün onayından önce Koruma Kurulu tarafından onaylanan projeler esas alınarak uygulama yapılır.”
Bu fıkranın son cümlesi yapılan tadilat ile eski fıkraya eklenmiş; böylelikle plan onay tarihi olan 1983’ten bu yana, restore edilen binaların bağımsız bölüm sayısı artırılamazken, ilave edilen ek hüküm ile bunun yolu açılmıştır. Burada, bu plan hükmünün –yani tadilatlı plan hükmünün– onayından önce –yani 1.08.2006 tarihinden önce– koruma kurulunun onayını almış projelerde bağımsız bölüm sayısı artırılmışsa buna uyulacaktır denmektedir. Eğer böyle bir kurul kararı varsa, bu karar plan hükümlerinde yer alan “restore edilen binalarda bağımsız bölüm artışı yapmamak” kaydına ve koşuluna rağmen ve buna aykırı alınmış bir karardır. Getirilen plan hükmünü –ve ayrıca da koruma anlayışını– çiğneyen böyle kararlara yasallık kazandırmak için getirilen bu ilave hüküm adeta “gizli bir imar affı”dır. Yasal olarak yapılması gereken, bu projeleri aklamak ve uygulamak değil, bu projeler nasıl kurul onayı alabildi, onu incelemek olmalıdır.
Ayrıca maddenin c fıkrasında, tescilli ancak onaylı planda gösterilmemiş olan eski eser yapıların restorasyonu için de “…bağımsız bölüm artışı yapmamak” kaydı getirilmiş olup, b fıkrasındaki ilave değişiklik hükmü bu fıkrada getirilmemiştir. Bu açık ayrımcılık, b fıkrasının son cümlesinin, belli bazı yapı ve projeler için özel olarak getirildiğini de düşündürmektedir.
Burada henüz uygulanmamış projeler söz konusudur ve bu hatalı kararlardan dönüş vardır. Bu projeleri uygulamak açık bir hukuksuzluktur; dolayısıyla bunun yolunu açan bu ilave hüküm de. Uygulandığı takdirde korumacılığa leke sürecek olan bu hukuksuzluk örneği plan hükmünün, yani b fıkrasının son cümlesinin iptalini talep ediyoruz.
c) Maddenin c fıkrası aynen şöyledir:
“Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca tescil kararı alınmış, parsellerde mevcut olduğu halde Uygulama İmar Planında gösterilmemiş taşınmaz kültür varlıkları için 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 48. maddesine göre plan değişikliği teklif edilecektir. Plan değişikliğinin onayını müteakip Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı çerçevesinde restore edilen binanın taban alanı mevcut binanın taban alanını, yüksekliği mevcut binanın yüksekliğini geçmemek, kontur ve gabarisini değiştirmemek, kat adedi ve bağımsız bölüm artışı yapmamak kaydı ile uygulama yapılacaktır.”
Koruma Kurulunca onaylanmış ve yerinde de mevcut olduğu halde plana işlenmesi atlanmış olan taşınmaz kültür varlıkları için plan değişikliği koşulu getirilmektedir. Tescilli bir eski eserin restore edilebilmesini bu tür gereksiz prosedürlere mahkûm etmek koruma mevzuatına da aykırıdır. Tescilli eski eserin yaşatılmasının önüne bu tür gereksiz engeller koyarak korumayı zorlaştırmamalı; bu konu, başbakan ve bakanlardan oluşan Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na değil, koruma kurullarına bırakılmalıdır. Burada şu soruyu da sormakta yarar vardır: Koruma kurulunca tescilli ve yerinde mevcut ancak plana işlenmesi atlanmış eski eser bir yapının restore edilmesi için plan tadilatı teklifi Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na iletildi; kurul da plan tadilatını kabul etmedi. Bu durumda eski eser kaderine, yani yok olmaya mı terk edilecek? Böylesi bir sürece açık olan bir yaklaşım –yani bu plan notlarını hazırlayan yaklaşım– “korumacı” mı yoksa “korumamacı” mıdır?
Maddenin c fıkrasının birinci cümlesinin “3194 sayılı İmar Kanunu’nun 48. maddesine göre plan değişikliği teklif edilecektir” bölümünün iptalini talep ediyoruz.
d) d fıkrasının ilk cümlesi, yerinde mevcut bulunmayan, imar planında da gösterilmemiş eski eser uygulamaları için 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 48. maddesine göre plan değişikliği teklifi yapılacağını ifade ediyor. Burada da açıkça bir yetki gaspı söz konusu. Bu konu koruma kurulunun yetkisindedir. Eğer yeterli bilgi ve belge varsa, kayıp eski eser ihya edilebilir. Bunun kararı İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun onayına bırakılamaz. Plan tadilatı ile eski eser ihyası, yapı yapılmaması gerekli alanlarda gerçekte hiç var olmamış eski eser kopyalarının türemesine yol açabilecektir.
Fıkranın ikinci ve üçüncü paragrafları ise, fıkranın yapılan plan hükümleri tadilatından önceki şeklinde yer almayan, yapılan tadilat ile getirilen yeni hükümlerdir. İkinci paragrafta, planda gösterilmemiş olan, ancak, anıt ağaç, çeşme, tarihi hamam, ibadethane gibi tescilli kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve özgün fonksiyonu ile kullanımının sağlanması için, “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun görüşü alınarak Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından onaylanan projeye göre uygulama yapılır ve kullanımlar imar planına işlenmek üzere bilgi için Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na iletilir” hükmü getirilmiştir. Görüleceği üzere, planda işli ve tescilli bir eski eserin mevcut kullanımıyla yaşamaya devam edebilmesini bile plan tadilatına ve dolayısıyla da Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun onayına bağlayan anlayış, burada tamamen değişmekte; hamam, ibadethane gibi planda gösterilmemiş fonksiyonları içeren eski eserlerin kullanılması kararını tamamen belediyeye bırakmış; bu konuda da esas yetkili ve sorumlu olan koruma kurulunun işlevi sadece “görüş vermeye” –olumlu olması koşulu da yok– indirgenmiştir. Belediyenin bu görüşe ister uyup ister uymayabileceği koşullarda, projeyi onaylama yetkisi de tümüyle belediyededir. Bu projenin, ya da bu proje ile getirilen kararların gerektirebileceği imar planı tadilatı ile ilgili olarak –bu sefer nedense!– İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu kararı da aranmamakta; plan tadilatı belediyenin projeyi onaylaması ile karar altına alınmış sayılarak direk uygulamaya geçilebilmekte; en alakasız durumda bile gereksiz yere plan tadilatı ve dolayısıyla bu konuda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu kararı aranırken, bu kez, “…kullanımlar imar planına işlenmek üzere bilgi için Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na iletilir” denmekle yetinilmektedir. Görüleceği üzere, bu bölümde tam bir yetki gaspı ve kargaşası vardır. Bu konuda da esas sorumlu ve yetkili koruma kuruludur.
Fıkranın üçüncü ve son paragrafı ise aynen şöyledir:
“Tarihi hamam ve ibadethane gibi korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli yapıların özgün kullanımı sırasında, günün koşullarına uygun kullanımların kültür varlığı yapılar ile bütünleştirilmesinin istenmesi halinde, parsel sınırları içinde tabii zemin altında parsel büyüklüğünün %50’sini geçmemek kaydıyla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun görüşü alınarak Büyükşehir Belediye Başkanlığınca uygun görülen yapı ve tesisler yapılabilir.”
Bu yeni hüküm son derece sakıncalı, korumacılık anlayışıyla asla bir ilgisi olmayan, ne Koruma Kurulu ne de plan kararı dinlemeyerek, koruma mevzuatına tümüyle aykırı bir yaklaşımla, “günün koşullarına uygun kullanımların kültür varlığı yapılar ile bütünleştirilmesinin istenmesi halinde” tanımlamasıyla, korunması gerekli tarihi eserler üzerinde yeni yapılaşmalar kurgulayarak, rant hırsının nerelere dek varabileceğini göstermektedir. Bu hükmün uygulanması halinde korunması gereken tarihi çevrede yaratılacak tahribatın bir dönüşü de olmayacaktır.
Tüm bu gerekçelerle, birinci paragraftaki “...3194 sayılı İmar Kanunu’nun 48. maddesine göre plan değişikliği teklif edilecektir” bölümü ile ikinci ve üçüncü paragrafların iptalini talep etmekteyiz.
6) 2. GENEL HÜKÜMLER bölümünün “2.3. DENİZ İLE SAHİL YOLU ARASINDA KALAN PARSELLER” maddesinde,
“Boğaziçi sahil şeridinde imar planına uygun olmak şartı ile ancak toplumun yararlanacağı dinlenme, gezinti ve turizm tesisleri yapılabilir” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ile sahil şeridinde yeni turizm tesislerinin yapılmasına olanak sağlanmaktadır. 1983 planında sahil şeridinde yeni turizm yapılaşmaları değil, mevcut yapıların kullanımı söz konusuydu. Bu nedenle, bu plan hükmündeki “yapılabilir” ifadesi, “kullanılabilir” biçiminde algılanabilirdi. Ancak, bu hükmün plan tadilatlarının gündeme gelip sahil şeridinde yeni “turizm” fonksiyonlarına yer verilmesine yol açması halinde son derece sakıncalı gelişmeler yaşanabilecektir. Mevcut yapıların turizm tesisi olarak kullanılması ile turizm adına sahil şeridinde –üstelik de sahil şeridini, söyleminin tam aksine, kamuya kapatan– yeni yapılaşmalara izin vermek son derece sakıncalıdır. Ayrıca bu Kıyı Kanunu’na da aykırıdır. Bu nedenlerle, maddenin ilk paragrafında yer alan bu hükümdeki “ve turizm tesisleri” ibaresinin cümleden çıkarılmasını talep etmekteyiz.
7) 2. GENEL HÜKÜMLER bölümünün 2.4.19. maddesi umumi hizmetlere ayrılan alanlarla ilgilidir ve maddenin son cümlesi, “Bu alanlar öncelikle kamulaştırılacak alanlar olup, bu alanlarda kamulaştırma işlemi tamamlanmadan uygulamaya geçilemez” hükmü yer almaktadır. Bu alanlardaki eski eser yapılara kamulaştırma yapılana kadar hiçbir müdahale yapılamaması demek olan bu hüküm son derece sakıncalı sonuçlara yol açabilir.
Bu hükme göre, kamuya açık alanlarda kamulaştırma yapılana kadar eski eserlere el sürüklemeyecektir. Bu plan 1983 onanlı, yani aradan 23 yılı aşkın zaman geçti. Bugüne kadar bu kamulaştırmalar yapılmadı; kamulaştırma için bir süre kısıtı da yok. O halde, ne zaman yapılacağı, hatta yapılıp yapılmayacağı bile belli olmayan bu kamulaştırmaları beklerken, bu alanlardaki eski eserler yok olup gitmeye terk edilecek demektir bu hüküm ile.
Bu hüküm, aynı zamanda, 2.2. maddesinin son fıkrası ile de çelişkilidir. 2.2’nin son fıkrasında, “Kamulaştırılacak alanlarda sadece tamirat ve zorunlu statik takviye yapılabilir” denmektedir. Doğru olan da budur. Bu çerçevede, talebimiz, “…bu alanlarda kamulaştırma işlemi tamamlanmadan uygulamaya geçilemez” hükmünün iptal edilmesidir.
8) 2. GENEL HÜKÜMLER bölümünün 2.11. maddesinde, “Bu alanlarda Mezarlıklar Müdürlüğünün ihtiyacı olan hizmet birim noktaları (görevli odası, ibadet yeri, WC, şadırvan, morg, gasilhane, güvenlik odası) ile gelen ziyaretçilerin bekleme ve ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak yapılar bodrum hariç 250 m2’ye kadar olmak şartı ile ilgili idarece uygun görülen yerde yapılabilir” denmektedir.
2.11. maddesi son tadilat ile getirilmiş yeni bir ilave maddedir. Korunacak eski eser bir yapının mevcut fonksiyonu ile yaşamaya devam etmesini bile bir plan tadilatına bağlayan yaklaşımın, planda olmayan yeni yapılaşma haklarını, kim olduğu muğlak bir “ilgili idare”nin uygun görüşüyle, bu kez bir plan tadilatına dahi gerek duymaksızın yaşama geçiren bu yeni plan hükmüne de yer vermesi ilginçtir. Boğaziçi’ndeki mezarlıklar mevcut eski mezarlıklardır ve eğer görevli odası, WC gibi ihtiyaçları var ise, bu da zaten zamanında yapılmıştır. Yoksa da, bu zaten ihtiyaç olmadığındandır. Ayrıca mezarlıklarda 2 bodrum hariç 250 m2 inşaat alanı gerektiren bir kullanım da olamaz. “Gelen ziyaretçilerin bekleme ve ibadet ihtiyaçlarını karşılamak” ise, mezarlıkları bile yapılaşmaya açma çabasına ilginç bir açınım getirmektedir.
Eski uygulama hükümlerinde yer almayan ve son tadilatla getirilmiş olan bu sakıncalı yeni maddenin tümüyle iptalini talep ediyoruz.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile değişiklik teklifi yeniden düzenlenerek, tadilen onaylanan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Şube Müdürlüğü’nce gönderildiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca ilan edilen “İstanbul Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm bölgesi uygulama İmar Planının, Plan Lejantı ve Plan Hükümlerinin” bir kısmını yeniden değiştiren Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 01.08.2006 gün ve 2006/1 sayılı kararı (EK-1) ile onanan, 06.11.2006-06.12.2006 tarihleri arasında askıya çıkarılan değişikliklerden; yukarıda 8 ayrı maddede saydığımız değişikliğin yasalara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA karar verilmesini istemek zarureti doğmuştur.
HUKUKSAL NEDENLER: Anayasa, İYYY, Boğaziçi Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Kıyı Kanunu, İmar Kanunu, imar mevzuatı, 12 Eylül 1999 tarih ve 23804 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik ve ilgili mevzuat
KANITLAR: Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 01.08.2006 gün ve 2006/1 sayılı kararı (EK-1), Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca, 20.04.2004 tarihinde onaylanan, İstanbul Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı, Plan Lejantı ve Plan Hükümleri, Eski Anıtlar Yüksek Kurulu’nun İstanbul Boğaziçi Bölgesine ilişkin ve bir haritaya bağlanan ilk sit kararı 14.12.1974 tarih ve 8172 sayılı karar, keşif ve bilirkişi incelemesi ile her türlü kanıt.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile tadilen onaylanan “İstanbul Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm bölgesi uygulama İmar Planı, Plan Lejantı ve Plan Hükümlerinin” bir kısmını yeniden değiştiren Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 01.08.2006 gün ve 2006/1 sayılı kararı (EK-1) ile onanan, 06.11.2006-06.12.2006 tarihleri arasında askıya çıkarılan değişikliklerden; dilekçemizde 8 ayrı maddede saydığımız hükümlerin yasalara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırılığı nedeniyle İPTALİNE ve öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idarelere yükletilmesine karar verilmesini vekaleten dilerim.
Saygılarımla. 06.02.2007
Davacı Vekili
Av. İlyas BULCAY