6.12. İstanbul İmar Yönetmeliği

Çalışma dönemi içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği iki kez değiştirilmiştir. İlk değişiklik 2006 yılının sonlarında gerçekleştirilmiş; İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce 14 Eylül 2006 tarihinde kabul edilmiş ve 28 Eylül 2006 tarihli Milli Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurulan bir komisyon tarafından yapılan çalışma sonucunda, bu yeni yönetmeliğin yasalara, imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılıkları ve sakıncaları, Yönetmelik maddeleri arasındaki ciddi çelişkiler ve birbirini yadsıyan hükümler, plan hükümlerini yoruma bağlı olarak geçersiz kılabilecek çelişkili ifadeler, teknik ve bilimsel hatalar ortaya konmuştur. Bütün bu sakıncaların yanı sıra yönetmelik, birçok açık noktasıyla, İstanbul’un gündemindeki büyük pazarlama projelerine destek amaçlı bir içerik de taşımaktadır. Sonuç olarak, bu yönetmeliğin, dava dilekçesinde 35 ayrı madde halinde sıralanan maddelerinin iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması talebiyle dava açılmıştır.

 

Ancak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, aradan 9 ay gibi çok kısa bir süre geçtikten sonra, İstanbul İmar Yönetmeliği’ni tekrar değiştirmiş; yapılan bu son değişiklik de, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nce 15 Haziran 2007 tarihinde kabul edilmiş ve 23 Haziran 2007 tarihi’nde Bizim Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin 28 Eylül 2006 tarihli yönetmelik için açmış olduğu dava İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin 2007/128 E. Sayılı dosyası ile halen derdestken, söz konusu yönetmelikte bulunan iptal nedenlerinin ortadan kaldırılmadığı, hatta daha da başka iptal nedenleriyle dolu bu yeni yönetmeliğe de, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri İstanbul Şubesi, TMMOB Makina Mühendisleri İstanbul Şubesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ortak dava açmıştır. 6.9.2007 tarihinde açılmış olan bu dava ile 23 Haziran 2007 tarihli İstanbul İmar Yönetmeliği’nin dava dilekçesinde 42 madde halinde sıralanmış olan sakıncalı hükümlerinin iptali ve öncelikle yürütülmesinin durdurulması talep edilmiştir. Açılan davadan henüz bir karar alınmamıştır.

 

23.6.2007 tarihli İstanbul İmar Yönetmeliği’nde iptalini talep ettiğimiz hükümler aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır:

 

>>>>>>>>>>Sonuna kadar İKİ SÜTUN OLACAK!! <<<<<<<<<<<<<

 

1) İmar Planlarının Önceliği Madde 1.04

Bu Yönetmelikte yazılı hükümler, imar planlarında aksine bir açıklama bulunmadığı takdirde uygulanır.

Ancak imar planlarında, parselasyon durumları ve bina kitleleri, bilhassa bu maksatla etüt edilerek ölçüleri verilmediği takdirde, sadece ayrık veya bitişik nizam bina yapılacağını, ön bahçeli veya ön bahçesiz nizamın kabul olunacağını, binaların tertip şeklini ve yüz alacakları cepheyi tespit maksadı ile şematik olarak gösterildiğinden, bunlara ait ifadeler, imar planlarının kayıtlarından sayılmazlar.

Talep: Madde 1.04’ün tamamının iptali

 

2) Genel Esaslar Madde 1.05

(...)

1.05.2. 1/100.000 veya 1/50.000 ölçekli çevre düzeni planına uygun olarak 1/25.000 ile 1/5000 arasındaki her ölçekte hazırlanan nazım imar planlarında, çeşitli arazi kullanım kararları ile yerleşme alanlarını belirleyen sınırlar şematik olarak gösterildiğinden bu planlar üzerinden plan mikyası ile ölçü alınamaz, yer tespiti ve uygulama yapılamaz. Üst ölçekli plan kararlarına uygun olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planları onaylanmadan uygulama yapılamaz.

Talep: Maddedeki “…1/25 000 ve 1/5000 arasındaki her ölçekte hazırlanan …” ibaresinin iptali.

 

3) İmar Planlarının Geriye Yürümemesi Kuralının İstisnaları Madde 1.16

1.16.1.  Yapı ruhsatı alındıktan sonra yürürlüğe giren imar planlarında; yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere, resmi yapılara ve benzeri kamu hizmeti ve tesislerine ayrılmış olan, bu nedenle de devlet, belediyeler ve diğer kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmaları gereken taşınmazlar hakkında yapılacak işlemler:

Kamu yararının gerektirdiği hallerde kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasına ilişkin imar planları geriye yürür.

A. Yapıya başlanmadığı durumlarda verilen ruhsat geçersiz sayılıp iptal olunur ve ilgilisine tebliğ edilir.

B.  Yasal ruhsat süresi içinde yapıya başlanıp da bitirilmemiş yapılar mühürlenmek suretiyle derhal durdurulur ve ruhsatları iptal olunur. Durdurma anındaki inşaat durumu belediyece tutanak düzenlenerek tespit edilir. Durdurma işlemi; ruhsat iptaline ilişkin işlemle yapı tatil tutanağının 3194 sayılı İmar Yasasının 32. Maddesinin ilgili fıkrası “Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.” doğrultusunda yapılır.

(A) ve (B) bentleri kapsamında kalan taşınmazların 3194 sayılı İmar Yasası’nın “İmar Programları, Kamulaştırma ve Kısıtlılık Hali” başlığını taşıyan onuncu maddesi hükümleri uyarınca hazırlanacak beş yıllık imar programları süresi içinde kamulaştırılmaları gerekmektedir.

1.16.2.  Yapı ruhsatı verildikten sonra yürürlüğe giren imar planlarında bu maddenin (1.16.1) numaralı fıkrasının kapsamı dışında kalan alanlarda yer alan taşınmazlar hakkında yapılacak işlemler:

Yapı ve ruhsat işlerinde kazanılmış hakların tespitinde yapı ruhsatının alınmış olması yeterli olmayıp, ruhsat ve eklerine uygun olarak inşasına başlanan yapının ulaştığı seviye ölçü olarak alınır.

A. Yapı ruhsatı alınmış, ancak yasal süresi içinde inşaata başlanmamış parsellerde ruhsat ve ekleri, yeni yürürlüğe giren imar planı, plan notları ve uygulama hükümlerine göre yeniden incelenerek sonucuna göre işlem yapılır.

B.  Yasal ruhsat süresi veya ruhsat yenilemesi süreleri içinde ruhsat alma tarihinde yürürlükte bulunan imar planları, plan notları ve uygulama hükümleri uyarınca verilen ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılan inşaatlarda kazanılmış (müktesep) haklar saklı sayılır.

C. Yapı ve ruhsat işlerinde yapı ruhsatı alındıktan sonra yürürlüğe giren imar planları ile plan notlarının lehe olan hükümleri geriye yürür. Bu nedenle; yapı ruhsatı alındıktan sonra yürürlüğe giren imar planları ile plan notlarının lehte olan hükümleri başlanmış ve devam eden inşaatlar hakkında da tatbik olunur.

Talep: Madde 1.16’nın tamamının iptali.

 

4) Yapıların Estetiğinde Belediye Yetkisi Madde 1.19

İlçe ve ilk kademe belediyeleri sorumlu oldukları ilçe sınırları içerisinde binaların cepheleri ile ilgili şehircilik ve estetik yönünden kurallar getirebilirler. (Dış cephe estetiği, boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini belirlemeye yetkilidirler. Bu yetki daha önce yapılmış binalar içinde kullanılabilir) .

Büyükşehir Belediye Başkanlığı uygun gördüğü ana arter yollar ve meydanlardan cephe alan binalar ile ilgili şehircilik ve estetik yönünden kurallar getirmeye yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile proje müelliflerinin, müelliflik hakları saklıdır.

İlçe veya Büyükşehir Belediyesi önerileri doğrultusunda şehrin estetiğine uygun olmak, yaya ve araç trafiğine engel olmamak şartı ile trafiğe açık yollara mahreçli parsellerin bahçe mesafelerinde, trafiğe kapalı yol ve meydanlara mahreçli parsellerin ise hem bahçe mesafeleri içinde hem de parsel dışında yaya trafiğini engellemeyecek şekilde, belediyesinin uygun göreceği yere kadar; çiçekçi, lokanta, kafeterya, pastane, kıraathane, çayhane vb. hizmete yönelik dükkânlara sökülüp-takılabilir hafif malzemeden bitişik veya ayrık ilave mekânlar yapılabilir. Bu madde hükümlerinin uygulanacağı parsellerde, ilgilisinden idarenin öngördüğü veya göreceği zamanda söz konusu ilavenin sökülüp kaldırılacağına dair taahhütname alınması şartı ile Büyükşehir Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nün uygun görüşü doğrultusunda Belediyesince izin verilebilir.

Talep: Madde 1.19’un tamamının iptali.

 

5) Büyükşehir Belediyesi İmar Denetim Yetkisi Madde 1.20

(...)

Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, görev ve sorumluluk ilgili İlçe veya İlk Kademe Belediyelerinde olmak üzere Büyükşehir Belediyesi gerekli gördüğünde 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42 nci maddelerinde belirtilen yetkileri kullanma hakkını haizdir.

Talep: Madde 1.20’nin son cümlesindeki “…görev ve sorumluluk ilgili İlçe veya İlk Kademe Belediyelerinde olmak üzere…” ibaresinin iptali

 

6) Diğer Hususlar Madde 1.21

1.21.1 İmar planlarında yeşil alana ayrılan yerlerde belediyesince uygun görülmesi halinde ağırlıklı olarak yeşil fonksiyonunu korumak, doğal çim kullanmak şartıyla açık spor alanları, mini futbol sahaları (Spor sahalarına ait müştemilatlar, tamamı toprak altında kalmak ve bu müştemilatların üzeri yeşil alan olarak düzenlenmek şartıyla) muvakkat ruhsatla yapılabilir.

(...)

1.21.4. Otopark Uygulamaları

a) İmar planlarında, yeşil alan-park, meydan, kavşak, yol ve spor alanı gibi kamuya açık alanların zemin üstü kendi fonksiyonunda kullanılmak şartıyla, tabii zemin altları; ilgili kuruluşların (Ulaşım Daire Başkanlığı, Park Bahçeler Müdürlüğü gibi) uygun görüşü alınarak kamuya ait zemin altı otopark yapılabilir.

b)  Bir yapı adasında parsellerin arka bahçelerinde ve tabii zemin altında olmak ve üzerinde yeşil ağırlıklı bahçe düzenlemesi yapılmak şartıyla, ulaşım ve ilgili kurumların uygun görüşleri doğrultusunda mülk sahiplerinin muvafakatıyla, ada bütününde kamuya ait veya Özel Katlı Otopark yapılabilir.

c) Kamulaştırma, imar uygulaması, bedelsiz terk gibi nedenlerle kamunun mülkiyetine geçinceye kadar, ilgili kurum ve kuruluşların uygun görüşü alınmak şartı ile imar planında özel mülkiyette olan açık otopark lejantında kalan alanlarda özel açık veya zemin altı otopark, kat otoparkı lejantında kalan alanlarda ise özel katlı otopark yapılabilir

Talep: Madde 1.21’in 1.21.1. fıkrası, 1.21.4.a fıkrası, 1.21.4.b. fıkraları ile 1.21.4.c fıkrasındaki “…veya zemin altı otopark…” ibaresinin iptali.

 

7) Kent Bölgeleri Tanımları Madde 2.01

 

2.02.2. Kentsel Kullanım Alanları:

2.02.2.1 Konut Alanları:(...)

Bu alanların esasen ticaret bölgesi olarak teşekkül etmiş olan yerlerinde yapılacak olan binaların zemin üstü katlar konut olarak kullanılmak kaydıyla zemin katlarında dükkân, kuaför, muayenehane, lokanta ve sıhhi müesseseler yapılabilir. Bu fonksiyonlar verilirken ses, gürültü, duman, atık üretmemesi ve imalathane fonksiyonu içermemesi ön koşulu aranacaktır. Konut alanlarında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri saklıdır.

İmar planlarında “Ticaret+Konut” olarak belirlenmiş yerler; bodrum ve zemin katlarda ticaret olmak üzere üst katlarda konut-rezidans yapılacak olan alanlardır. Konut, Ticaret + Konut alanlarında özel yurt yapılabilir. Ticaret + Konut alanlarında mevcut teşekküle göre bodrum ve zemin katların konut olarak düzenlenmesinde ilgili belediye yetkilidir.

Talep: Madde 2.01’in “2.02.2.1. Konut Alanları” fıkrasının ikinci paragrafının ilk cümlesi ile üçüncü ve son paragrafının ikincini cümlesinin iptali.

 

8) Kent Bölgeleri Tanımları Madde 2.01

2.02.3. Kentsel Çalışma Alanları:

2.02.3.1. Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanları: Bu alanlarda, servis istasyonları (yol geçiş izin belgesi alınması, sağlık koruma bantlarının sağlanması ve diğer fonksiyonlardan ayrılması halinde) , çok katlı taşıt parkları, her türlü ticaret, lokanta, sinema, tiyatro ve eğlence yerleri, banka, sigorta ve bürolar, çok katlı mağazalar, yerel ve bölgesel kamu kuruluşları, depolama, sosyal ve kültürel tesis alanları bulunur. Sanayi ve küçük sanayinin gürültülü, tehlikeli, kokulu, patlayıcı yanıcı maddeler içeren ve bol su kullanan, depolayan, zararlı atık madde çıkartan, çevre sağlığı yönünden sakıncalı olanları yer alamazlar. Bu tür alanlarda inşaat yaklaşma sınırları içinde kalmak ve TAKS-KAKS ve /veya emsal değerleri aşılmamak kaydıyla bina kitle ölçüleri serbesttir.

Talep: Madde 2.01’in 2.02.3.1 fıkrasının iptali.

 

9) Kent Bölgeleri Tanımları Madde 2.02.

2.02.5. Sosyal ve Teknik Altyapı Alanları:

2.02.5.1.2. Parklar: (...) Gereği halinde çevrenin ihtiyacı değerlendirilerek belediyesince uygun görülmesi halinde onaylanacak proje ile açık spor tesisleri yapılabilir.

Talep: 2.02.5.1.2.Parklar fıkrasının son cümlesinin iptali.

 

10) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.4.Taban Alanı (TA) :

(...)

Taban Alanı Hesabına Dâhil Edilmeyen Alanlar:

(...)

- Tamamen toprak altında yapılan otopark.

- Bu yönetmelikte belirtilen ölçülerle yapılabilecek en az alanlı merdiven evine; bu alanın %50’si ölçüsünde yapılacak ilave

Talep: 2.04.4.fıkrasında, “Taban Alanı Hesabına Dahil Edilmeyen Alanlar” arasında yer alan “Tamamen toprak altında yapılan otopark” ve “Bu yönetmelikte belirtilen ölçülerle yapılabilecek en az alanlı merdiven evine; bu alanın %50’si ölçüsünde yapılacak ilave” ifadelerinin iptali.

 

11) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.05.Taban Alanı Kat Sayısı (TAKS) : (...) İmar planlarında aksine bir açıklama bulunmadığı takdirde ayrık nizama tabi arsalarda binaların taban alanı, iç bahçe alanı dahil %40’ı geçemez.

Talep: 2.04.05 fıkrasının ikinci cümlesinin iptali.

 

12) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.7. Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS) (EMSAL) :

(...)

Katlar Alanı Hesabına Dâhil Edilmeyen Alanlar:

- (...)

- Bu yönetmeliğin 2.04.17 maddesinde tanımlanan kat bahçelerinin ait olduğu kat alanının %10’unu geçmeyen bölümü

(...)

- Ticari amacı olmayan ve yapının kendi ihtiyacı için otopark olarak kullanılan bodrum katlar,

(...)

 

(60) m2’yi geçmeyen kapıcı dairesi,

(...)

- Sitelerde; bloklardan bağımsız müstakil bir bina olarak düzenlenmek, tabii zemin üstünde kalan kısmı taban alanına dâhil edilmek üzere bodrum ve zemin kattan ibaret, toplamda katlar alanının (%10) ’unu ve (3000) m2 yi geçmemek, bağımsız bölüm
oluşturmamak, ticari amaçla kullanılmamak kaydıyla siteye ait sauna, spor salonu, kitap okuma salonu, doktor odası, toplantı odası, vb. sosyal tesisler,

- Binaların bodrum katlarında, ticari amaçla kullanılmamak ve bağımsız bölüm oluşturmamak şartıyla toplamda katlar alanının (%10) ’unu aşmayacak şekilde düzenlenen; spor salonu, kitap okuma salonu, doktor odası, toplantı odası, vb. sosyal
tesisler ile konut binalarının bodrum katlarında yapılabilen depo mahalleri,

- Yönetmeliğin 6.12 maddesinde belirtilen köprü geçişler,

- Bu yönetmelikte belirtilen ölçülerle yapılabilecek en az alanlı merdiven evine; bu alanın %50’si ölçüsünde yapılacak ilave

Katlar Alanına (KA) katılmazlar.

Talep:2.04.7. Kat Alanı Kat Sayısı (KAKS) (EMSAL) ” fıkrasında KAKS hesabına dahil edilmeyen alanlar arasında sayılan yukarıdaki ibarelerin iptali.

 

13) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.9. Net Alan (Kullanım Alanı) : (...) kapıcı veya kaloriferci dairesi(...) bina içindeki otoparklar ile bina dışında konut başına (20) m2’den büyük olmamak üzere yapılan otoparklar net alan dışındadır.

Talep: 2.04.9. fıkrasının ikinci cümlesindeki kapıcı veya kaloriferci dairesi” ile “bina içindeki otoparklar ile bina dışında konut başına (20) m2’den büyük olmamak üzere yapılan otoparklar” ibarelerinin iptali.

 

14) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.17. Kat bahçeleri: Binaların çeşitli katlarında, bağlı bulunduğu kata veya katlara hizmet edecek ve hizmet edeceği bağımsız bölüm veya bölümlerin eklentisi olarak tapuda gösterilecek şekilde, plan ve yönetmelikte belirtilen çekme mesafeleri dışında, bitki yetiştirmek için gerekli toprak dolgu kullanılarak ve iklimlendirilmesi sağlanarak yapılacak bahçe düzenlemeleri.

Talep: 2.04.17 fıkrasındaki “…plan ve yönetmelikte belirtilen çekme mesafeleri dışında…” ibaresinin iptali.

 

15) Yapı Düzenine Ait Tanımlar Madde 2.04

2.04.43. Yüksek Yapılar: Binanın herhangi bir cephesinden görünen düşük kottaki bina yüksekliği en az (60.50) m. olan yapılardır.

Talep: 2.04.43 fıkrasının iptali.

 

16) Yapı Düzenine Ait Tanımlar

2.04.48. Portik: Bitişik ön bahçesiz nizamda imar planında belirtilen yerlerde, yayalara daha geniş kaldırım sağlamak amacıyla, bina kütlesinden zemin kat yüksekliğinde ve ön cephe boyunca, bina taşıyıcı elemanları bırakılarak yapılan üç tarafı açık bina altı geçididir.

Talep: 2.04.48. fıkrasının iptali.

 

17) Avan Proje Uygulamalarına İlişkin Genel Esaslar Madde 3.01

3.01.3. İmar Planı notlarında “... İstanbul Büyükşehir Belediyesince onaylanacak avan projeye göre uygulama yapılacağı” belirlenen alanlarda, plan ve plan notlarında öngörülen plan kararlarına, yapılaşma koşullarına ve yönetmeliklerle bu gibi binalar için getirilmiş hükümlere uyulacaktır.

Talep: 3.01.3. fıkrasının ilk cümlesinde yer alan “... İstanbul Büyükşehir Belediyesince onaylanacak…” ibaresinin iptali.

 

18) İmar Kanunu Gereği Avan Proje Uygulamaları Madde 3.02 3.02.1

(...)

İmar planlarında eğitim ve sağlık tesisleri ile sosyal ve kültürel tesisler, resmi ve dini tesisler gibi kamu alanlarına ayrılmış ancak yapılanma koşulları belirlenmemiş yerlerde; ayrık inşaat nizamında net parsel alanı üzerinden bodrumlar hariç emsal (E=3’ü) geçmemek, plan notlarının ilgili hükümlerine uymak şartıyla, bina ebat ve yüksekliklerinin projesinde belirlendiği belediyece onaylanacak avan projeye göre uygulama yapılabilir. (...)

Talep: 3.02.1. fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “…bodrumlar hariç…” ibaresinin iptali.

 

19) İmar Planı-Plan Notları Gereği Avan Proje Uygulaması Madde 3.03

3.02 maddesinde belirtilen kamu alanları dışında, İmar Planlarında;

a) TAKS +H(İrtifa)

b) KAKS

c) Blok boyutları + H

Maddelerinin en az birini sağlaması durumunda Avan Projesine göre uygulama yapılır. Bu maddelerden hiçbirinin olmaması durumunda yeni bir plan kararı alınması zorunludur. Plan notu ile avan proje uygulaması getirilmiş özellik arz eden binalar, planda verilen hükümlerine aykırı olmamak, yönetmelikte bu tür binalar için getirilmiş hükümlere uyulmak kaydı ile bu yönetmeliğin yapılaşma ile ilgili yükseklik, cephe, derinlik ve iç ölçülerine tabi olmayıp bu madde hükmüne göre ilgili ilçe/ilk kademe Belediyesi’nce onaylanacaktır. Plan notu gereği avan projesi İlçe/ilk kademe Belediyesi’nce onaylanması gereken projelerin Madde 3.05’ te bildirilen şartları sağlaması durumunda, Büyükşehir Belediye Başkanlığından estetik ve yerleşim yönünden uygun görüşü alındıktan sonra avan proje onayı yapılacaktır. Ayrık inşaat nizamına tabi yerlerde; 5 kata kadar yapı yaklaşma mesafesi yollardan en az (5.00) m., komşu parsellerden en az (4.00) m. olup 5 kattan sonra her ilave kat için yan komşu bahçe mesafelerine (0.50) m. arka bahçe mesafesine (1.00) m. ilave edilir. Plan notu gereği avan proje uygulaması getirilmiş yüksek yapılar için çekme mesafeleri 3.04 maddesi hükümlerine göre belirlenir.

Bu madde hükümleri uyarınca yapılacak uygulamalarda; mimari, statik, elektrik ve tesisat projeleri gibi yapının hem iç hem de dış çevre güvenliği bakımından önem taşıyan projeler ve belgeler aranmaksızın sadece avan projeye göre ruhsat verilmesine imkân sağlanamaz.

Talep: 3.03. maddesinin iptali.

 

20) Yüksek Yapılara İlişkin Avan Proje Uygulamaları Madde 3.04

3.04.1. Yüksek yapılara ait avan projelerin hazırlanması aşamasında aşağıdaki kriterler dikkate alınır.

(...)

F.İmar planında aksine bir hüküm yok ise net parsel alanı üzerinden emsalin E=3’ü geçmemesi,

Gerekmektedir.

Talep: 3.04.1. fıkrasının, F. Bölümünde yer alan “F. İmar planında aksine bir hüküm yok ise…” ifadesinin iptali.

 

21) Yüksek Yapılara İlişkin Avan Proje Uygulamaları Madde 3.04

3.04.2. İmar planı aksine bir açıklama getirilmediği takdirde;

A.Yüksek yapıların imar istikameti (imar planlarında gösterilen cephe hattı) ile yan ve arka parsel sınırından en az çekme mesafesi (15.00) m.dir. (60.50) m. yükseklikten sonra artan her (3.00) m. yükseklik için ön ve yan bahçe mesafelerine (0.50) m. arka bahçe mesafesine 1.00 m ilave edilir.

B.  Bir parselde birden fazla bina yapılması halinde yüksek olan bina esas alınarak binalar arasındaki en az mesafe, (20.00) m. olup, (60.50) m. yükseklikten sonra ilave her (3.00) m. yükseklik için bu mesafeye (0.50) m. ilave edilecektir.

Bir parselde az katlı ana bir kitle üzerinde birden fazla yükselen bloklar tertiplenmesi halinde bloklar arası mesafe en az (15.00) m. olup, yüksek blok esas alınarak ana kitle ile birlikte toplam (60.50) m. yükseklikten sonra her bina için ayrı ayrı ilave her (3.00) m. yükseklik için bu mesafeye (0.50) m. ilave edilecektir.

(...)

C (...)

D. Yüksek yapılarda “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” şartlarına uygun yapılan yangın merdivenleri dışında merdiven yapılması zorunlu değildir.

Talep: 3.04.2. fıkrasının girişindeki “İmar planında aksine bir açıklama getirilmediği takdirde” ibaresinin, A bendinin tamamının, B bendinin birinci ve ikinci paragraflarının ve D bendinin tamamının iptali.

 

22) Avan Projesine Göre Uygulama Yapılacak Diğer Yapılar Madde 3.05

3.05.1. Kentsel Dönüşüm Bölgesi olarak ilan edilen yerlerdeki yapıların avan projesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylandıktan sonra uygulama yapılacaktır.

3.05.2.  Plan notu gereği avan proje uygulaması getirilmemiş yerlerde aşağıda belirtilen nitelikleri taşıyan yapıların avan projeleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylandıktan sonra uygulama yapılacaktır.

Talep: Madde 3.05’in iptali.

 

23) Bahçe Mesafeleri Madde 4.05

4.05.1.(...)

C.  Arka Bahçe Mesafeleri:

(4.00) m.’den az olmamak koşulu ile arka bahçe mesafesi H/3’dir.

Bina derinliğinin (7.00) m.’den az kalması halinde, bina derinliği en çok (7.00) m. olacak şekilde arka bahçe mesafesi ayrık nizamda (2.00) m., bitişik ve blok nizamda (1.00) m.’ye kadar azaltılabilir.

Talep: 4.05.1. fıkrasının “C. Arka Bahçe Mesafeleri” bölümünün iptali.

 

24) Bahçe Mesafeleri Madde 4.05

(...)

4.05.2. Özel Mülkiyete Tabi Olmayan Ve Kamunun Yararlanmasına Ayrılan Yeşil Alanlara Cephesi Olan Parsellerde; cephe ve derinlik ölçülerinin 8 m’ nin altına düşmesi durumunda yapı yaklaşma mesafesi çıkma yapmamak şartıyla (1.00) m.ye kadar düşürülebilir.

Talep: 4.05.2. fıkrasının iptali.

 

25) Bina Derinlikleri Madde 6.05

6.05.1. Bitişik ve Blok Nizamına Tabi Parsellerde;

C.   Yapı adasının bir kenarında verilecek bina derinliklerinin aynı sıradaki mevcut ve muhafaza edilecek binaların derinlikleri ile uyumlu olması gerekir. Bunu sağlamak amacı ile gereken yerlerde H/3 arka bahçe şartı aranmayabilir. Ancak hiç bir parselde yapı derinliği parsel arka sınırının herhangi bir noktasına (1.00) m.’den fazla yanaşamaz.

(...)

Talep: Arka bahçe mesafeleri 1.00 metreye düşürülmektedir. Tip İmar Yönetmeliğinde (2 Kasım 1985-18916 Resmî Gazete) ve maddenin giriş paragrafında tanımlanan, genel kurallara aykırı, deprem riski taşıyan bir coğrafyada ciddi sorunlara yol açabilecek bu düzenlemenin iptali.

 

6.05.2. Ayrık nizama tabi parsellerde

(...) İmar planı veya bu yönetmelikte belirlenen ön bahçe ve bahçe mesafelerinin belirlendiği yaklaşma sınırları içerisinde kalmak şartı ile taban alanı (TA) (900.00) m2’den büyük olamaz.” (...)

Talep: Yürürlükten kalkan İstanbul imar Yönetmeliğinin 6.05 maddesi 3. fıkrasında 600 m2 olarak belirlenen, taban alanı maksimum değerinin 900 m2’ye yükseltilmiş olması, uygulamada yoğunluk artırıcı bir etki yapacağından, 6.05.2 maddesinin İptali.

 

26) Bina Yükseklikleri Madde 6.06

6.06.1. İmar planı ve/veya plan notlarında kat adetleri veya bina yükseklikleri belirtilmemiş veya bölge kat nizamı tayin edilmemiş yerlerde bina yükseklikleri ve bunlara tekabül eden kat adetleri aşağıda gösterilen miktarları aşmamak üzere tespit olunur.

(...)

Ancak umuma hizmet eden ve özellik arz eden binalarda alışveriş merkezi, kültürel ve sosyal tesisler vb. yerlerde kat yüksekliğinin arttırılması hususunda belediyesi yetkilidir.

(...)

Talep: Bu yönetmelikle yürürlükten kaldırılan İstanbul İmar Yönetmeliği’nin 6.06 maddesinin düzenlemelerini içermekte olan ancak, eski yönetmelikte madde 6.06 h fıkrasındaki;

h) Bina yüksekliği bina dar kenarının 3 katından daha fazla olamaz.

ibaresinin kaldırılması nedeniyle, yoruma bağlı olarak kat yüksekliği artırıcı nitelik taşıdığından, iptal edilmesi.

 

27) Bodrum Katlar Madde 6.09

6.09.1. Düz veya eğimi az olan arazilerde yapılan konut binalarında su basman kotunun 1.00
m yapılması şartıyla 1. bodrum kat iskân edilebilir.

Ayrıca her türlü yapı nizamında, imar planlarında aksine bir açıklama bulunmadığı takdirde arazi meyili nedeniyle açığa çıkan en fazla 1. ve 2. bodrum katlar iskân edilebilir.

KAKS (emsal) verilen alanlarda iskân edilen bodrum katlar emsale dâhil edilecektir.

Eğimden dolayı açığa çıkan ve iskân edilebilen bodrum kat deyimi aşağıda açıklanmıştır: “Konut binalarında toprağa dayalı ve iskân edilebilen bodrum katlarda zorunlu piyeslerden olan oturma odası ve bir yatak odasının pencere açılmak suretiyle, doğal aydınlatma ve havalandırılmasının sağlandığı, açığa çıkan dış duvarları, en fazla (1.00) m. gömülebilir.

Ticari alanlarda yapılan binaların ticari amaçla kullanılan bodrum katlarında bu şart aranmaz. Bu tür binalarda suni havalandırmanın sağlanması ile özürlülerin dolaşımına olanak sağlayan rampa, yürüyen bant ve bunlar gibi önlemler alınır.”

Taşkın alanlarında bodrum katın iskân edilip edilmemesinde ilgili belediyesi yetkilidir.

(...)

Talep: Bodrum katların iskâna açılması yönündeki, 6.09.1 maddenin yasalara ve kamu yararına aykırı olması nedeniyle iptali.

 

28) Çatılar, Saçaklar ve Dış Görünüm Madde 7.02

Çatıların, civarındaki cadde ve sokakların karakterine göre yapılacak binanın durum ve ihtiyacına uygun olması şarttır.

7.02.1. Çatı Eğimi:

Çatı yüzeylerinin meyili %45’i geçemez.

Hiçbir durumda mahya yüksekliği 5.00 m.’yi geçemez.

Çatı yüzeylerinin meyili saçak ucundan hesaplanır ve çatı yüzeyleri açık cephelerin saçak uçlarına dik akıntılı olarak düzenlenir.

5.00 m.’yi geçmemek şartı ile hesaplanacak mahya yüksekliklerini aşmamak ve en çok meyil içinde kalmak şartıyla çatı şekli serbesttir.

Çatılarda gizli dere uygulamalarında; max çatı eğimi son kat döşeme seviyesinden başlatılarak hesaplandığında ulaşılacak mahya seviyesi aşılmamak şartıyla çatı 50 cm iç parapet üzerinden başlatılabilir

Bodrum hariç 2 katı geçmeyen ayrık nizam binalarda çatı arası piyesi ve çatıdaki değişik çözümlerin kabulünde Belediyesi yetkilidir.

7.02.2. Çatı Arasını Kullanma:

Çatı aralarına bağımsız bölüm yapılamaz. Bu kısımlarda ancak su deposu, asansör kulesi, doğalgaz yönetmeliğine uygun olarak kazan dairesi ile son kattaki bağımsız bölümlerle irtibatlı piyesler yapılabilir. Bu piyesler; çatı eğimi içerisinde kalmak koşuluyla, ait olduğu bağımsız bölümün son kattaki sınırlarının kapladığı alanı geçmemek, minimum piyes ölçülerini sağlamak şartı ile yapılabilir. Çatı eğimi içerisinde kalmak şartıyla bu alanlar için belirlenen asgari yükseklik şartı aranmaz.

Çatı piyeslerinin ait olduğu bağımsız bölümün son kattaki sınırlarının %25’ini aşmamak, bağımsız bölümler arasındaki terasların birbirlerine olan mesafeleri en az 4.00 m. olmak ve saçak ucundan itibaren derinliği en az 3,00 m olmak şartıyla, bağımsız bölüme ait teras yapılabilir.

Çatı arasının son kat bağımsız bölümü ile birlikte kullanılması amacıyla son kat tavan betonu kısmen veya tamamen yapılmayabilir.

Son kat tavan döşemesi en yüksek mahya kotunu aşmayacak ve en fazla çatı eğimi içinde kalacak şekilde eğimli olarak tertip edilebilir. Avan projesine göre uygulama yapılan alanlar ile, konut ve ticaret, konut+ticaret alanlarının dışında çatı arası piyesi yapılamaz.

(...)

Talep: Çatı eğimini artırarak ve piyes düzenleme kurallarını değiştirerek çatı arasını, tamamen emsal dışı iskâna açar duruma getirilen; piyes ve teras düzenlemeleriyle gizli bir imar affı içeren maddenin iptali.

 

29) 7.02.8. Dış Görünüm

Belediyeler mahallin, çevrenin ve bitişik bina veya binaların özelliklerine göre görüntü kirliliğine meydan vermemek için yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe şeklini boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir. Evvelce yapılmış olan yapılar için de bu yetki kullanılabilir” şeklinde düzenlenmiştir.

Talep: İdarelerin, kentsel kullanım amaçlı genel düzenleme getirmeleri mümkündür. Ancak bu düzenlemeyle ilgili olarak, üniversiteler, meslek odaları, STK’lar gibi kentin diğer tüm aktörlerinin de katılımı şarttır.

 

AB sürecinde yapılan tüm mevzuat çalışmalarında bunun argümanları görülmektedir. Oysa salt belediyenin yetkili olması, bilimsellikten, nesnellikten uzak uygulamalara yol açabilecektir.

 

Mevcut yapılara yönelik de uygulanabilir olan bu madde, Ayrıca 5846 sayılı FSEK uyarınca müellif mimarların yasal haklarını görmezden gelen bir niteliktedir. Bu nedenle maddenin iptali.

 

30) Çıkmalar Madde: 7.03.

Binalarda taban alanı dışında kendi bahçe hudutları dışına taşmamak ve “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olmak şartı ile aşağıda belirtilen koşullarla açık ve kapalı çıkma yapılabilir.

(...)

7.03.2. Ayrık nizama tabi veya yan bahçeli binaların bitişik olmayan cephelerinde yapılacak açık ve kapalı çıkmalar yan ve arka komşu hudutlarına (2.00) m.’den fazla yaklaşamaz.

Bitişik yapı nizamına tabi binaların ön ve arka cephelerinde yapılacak açık ve kapalı çıkmalar bitişik yan komşu sınırlarına (2.00) m., arka komşu sınırına (2.00) m. yaklaştırılabilir. Ayrıca komşu parsellerde daha önce parsel sınırına kadar çıkma yapılmışsa, kapalı çıkmaların yan komşu sınırına kadar yaklaştırılmalarına da izin verilebilir.

Talep: Bitişik nizam yapılarda, kapalı çıkmaların komşu parsel sınırına kadar uygulanabilir olması, komşu her iki parselinde aynı hakkı kullanması düşünüldüğünde, deprem gibi afet riskleri göz önüne alınınca yaşamsal tehlike arz etmektedir. Bu nedenle maddenin iptali.

 

31) Yangın Merdivenleri Madde 8.07

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe uyulması zorunlu olup; tereddüt edilen konularda Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın görüşü alınır ve bu görüşe uyulur.

İki katlı binalarda İtfaiye Daire Başkanlığının görüşü doğrultusunda yangın merdiveni yerine değişik mimari çözümler yapılabilir.

Yangın merdivenlerinin komşu parsele yaklaşma mesafesi her türlü yapı nizamında 1.50 m.’den az olamaz.

Talep: Madde ile dış kaçış merdiveni olarak düzenlenecek olan yangın merdivenlerinin, her türlü yapı nizamında komşu parsele 1.50 m yaklaşılmasına izin verilmiştir.

Oysa bu konudaki amir yönetmelik olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik (26.07.2002-24827 Resmî Gazete) ile dış kaçış merdivenleri madde 42 ile düzenlenmiştir.  İstanbul İmar Yönetmeliği ile getirilen düzenleme, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik ile uygunluk taşımamakta ve maddenin birinci paragrafı ile son paragrafındaki ifadeler kendi içeriği ile de çelişmektedir. Kaldı ki 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyelerine bu konuda yönetmelik yapma yetkisi vermemekte; büyükşehir belediyesi bu konuda hüküm beyan ederek Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliği hükümsüz hale getirmektedir. Bu nedenlerle maddenin iptali.

 

32) Asansörler Madde 8.08

(...)

Talep: “Asansör Yönetmeliği ve TSE standart hükümlerine uyulması zorunludur” ibareleri yetersiz olup bu bölüme, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 13.7.2000 tarih ve 24108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3030 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik teki proje müellifleri hakkındaki hükme paralel olarak “Asansör projesini hazırlayacak makina veya elektrik-elektronik mühendislerinin 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz” hükmü eklenmesi gerekirken madde bu düzenleniş biçimi ile hukuka ve kamu yararına aykırı olması nedeniyle iptali.

 

33) Kazan Daireleri, Kazanlar ve Bacalar Madde 9.02

(...)

Talep: Eski yönetmeliğin “9.02.18” bendindeki “Yapılarda kalorifer yakıt dönüşüm proje ve tesisatı, Makine Mühendisleri odasınca sertifikalanmış firmalar ve/veya teknik elemanlarca yapılması gerekmektedir” hükmü kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi talebiyle bu yönetmeliğin 9.02 maddesinin iptal edilmesini istiyoruz.

 

34) Proje Tanzim Esasları Madde 13.02

İlgili meslek mensuplarınca hazırlanmış projelerin TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca kabul veya tespit edilen çizim ve tanzim standartlarına uygun olması gerekir. İlgili belediyelerin uygun görmesi halinde bilgisayar ortamında üretilmiş tüm projeler yine ilgili belediyenin talep edeceği formatta, disket veya CD olarak düzenlenir.

Mimari Projenin Başında: Arsanın:

Yeri, tapu kaydı, pafta, ada, parsel numaraları, alanı, özel durumlarda varsa ihtiva ettiği yapılar.

Yapılacak yapının:

Cinsi, kat adedi, bina ve inşaat alanları, hangi amaçla kullanılacağı, yapı sahibi ile projeleri tanzim eden, yapının fenni mesuliyetlerini veya yapı denetimini alacak olanlar ile, gerekiyorsa sürveyan hizmetlerini görecek olan elemanlar hakkında gerekli bilgileri içeren bir bilgi tablosu hazırlanacaktır. Tapuya gidecek takıma statik hesap ve projelerin eklenmesi gerekmez.

Mimari Proje:

A.  ……….

Statik Proje:

………

Tesisat Projesi:

……….

Projelerin Tetkik Aşamasındaki Uyulacak Esaslar:

A. İmar Yönetmeliği, imar planı ve açıklama raporları, imar istikamet rölevesi ve inşaat kotlandırma belgelerinde belirtilenler dışında proje müellifi tarafından projenin çizimi sırasında hatalı yapılan ya da eksik çizilen kısımlar için projelerde düzeltme yapılmaması, hatalı ve eksik kısımların proje orijinalinde düzeltilerek ozalit kopyaların ondan sonra çekilmesi, zorunluluk halinde yapılan düzeltmelerin projeyi inceleyenler tarafından kendi el yazıları ile “tarafımdan düzeltilmiştir” sözü ile adı ve soyadı da yazılarak ve tarih konarak imzalanması, imza ve düzeltme yapılan yerlerin resmi mühürle mühürlenmesi.

B.  Mimari ve mecra projelerinin birleştirilmesi için yapılan ozalit eklentisi dışında, projelerin ozalit kopyalarında ek yapılmaması, mimari ve mecra projelerinin birleştirilmesi için yapılan ek yerleriyle, ek yerlerinin proje müellifi tarafından mutlak surette imzalanması ve bütün ek yerlerinin 2 yerinden inceleyenlerce imzalanarak resmi mühürle mühürlenmesi, ancak büyük tesislere ait projelerden eklenmesi mümkün olmayanların bir anahtar paftada gösterilmesi ve proje tamamının kaç paftadan ibaret olduğunun proje onay sayfasına yazılarak imzalanıp mühürlenmesi gerekir. Statik proje mimari projeden ayrı olarak yapıya ait bilgileri ihtiva eden bir başlık altında ayrı olarak teklif edilebilir.

C. Projenin onay sayfasının, projelerin zamanla yıpranıp imzaların kaybolmasına imkan vermeyecek bir yerinde (Örneğin dıştan bir iç sayfada yada bir kapak altında) olması ve bu sayfada projeyi mimari, statik ve mecra yönünden inceleyenlerle onaylayanın adı soyadı, meslek unvanı, oda numarası, tarih ve imzasının bulunması gerekir.

D. Mimari projelerin (4) diğerlerinin (3) takım halinde düzenlenip usulüne göre dosyalanması, mimari proje ve eklerinin bir sureti 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 11. Maddesi gereğince Büyükşehir Belediye Başkanlığına gönderilmesi zorunludur.

E. 2863 sayılı Yasaya tabii parsellerde K.T.V.K. Kurulu kararı ile, kurul onaylı proje istenir.

F. Tasdike sunulan tüm projeler ilgili ilçe-ilk kademe belediyesince tescil edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Talep: Tip İmar Yönetmeliğinde de belirtildiği gibi, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ve TC İçişleri Bakanlığı’nın Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesine ilişkin genelgelerinde zorunluluğu ifade edilen; ayrıca, yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgelerinin standardını ve bu belgelerin kullanım şeklini belirlemek üzere 3152 sayılı İçişleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 3194 Sayılı İmar Kanunu, 132 Sayılı Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı Kuruluş Kanunu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanununa dayanılarak hazırlanarak, 30.1.2007 gün ve 26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TS8737 Yapı Ruhsatı ve TS10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standard Tebliği uyarınca da zorunlu bir kural olan; Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir.

Proje düzenleme esasları ve ilerleyen hükümlerde bu konunun bahsi geçmemektedir.

Madde bu anlamda, mevzuatın öngördüğü kurallara göre düzenlenmediğinden iptali.

 

35) Yapı Ruhsatı ile İlgili Genel Esaslar Madde 13.03

Belediye sınırları içinde yapılacak olan her türlü yapılar için ilgili belediyesinden yapı ruhsatı alınması ve yapı ruhsatı belgesi kullanılması zorunludur. Bir parselde birden fazla bina var ise her bina için ayrı ayrı yapı ruhsatı tanzim edilebilir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 11. Maddesi gereğince ilçe ve ilk kademe belediyelerinin verdikleri ruhsat ve eklerinden birer suretin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderilmesi zorunludur.

Yapı ruhsatı almak için 13.01 maddesinde sözü geçen belgeler ve bu belgelere dayanarak hazırlanan mimari projesi, statik projesi, elektrik projesi ve tesisat projesi ile parsel maliklerinin veya kanuni vekillerin müracaatı halinde;

A.  Tüm parsel maliklerinin noterden tasdikli muvafakatı, gerekli hallerde komşu muvafakatı.

B.  Gerekli vergi, resim ve harçlar ile ücretlerinin tahsil olunması

C. Parselin üzerinde bina olması halinde yıkım belgesi aranır. Ancak yapıyı etkilemeyen
şantiye kullanımına müsait bina bulunması halinde bu şart aranmaz.

D.   Yapıların fenni mesuliyetlerinde; Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve yapı denetimi uygulama yönetmeliğinin ilgili hükümleri geçerlidir.

E. Yanlışlıkla verildiği anlaşılan ruhsatı ilgili İdarenin geri alarak iptal etme yetkisi vardır. Ancak bu ruhsata dayanarak bina ve tesisat yapıldıktan sonra yanlışlıkla ruhsat verildiğinden bahisle ilgililer zarara uğratılmaz. Aksi takdirde idareler sebep olduğu bu zararı ve ziyanı ödemekle mükelleftirler.

F. Yapı ruhsatı belgelerinde; yapı maliyetinin hesaplanmasında o yıl için TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca belirlenen ve Resmi Gazetede ilan edilen “Yapım birim maliyetleri” esas alınacaktır. Uygulama aşamasında kamu donatısına ayrılan alanlar terk edilmeden uygulamaya izin verilemez.

şeklinde düzenlenmiştir.

Talep: Tüm Büyükşehir Belediyeleri ve Tip İmar Yönetmeliği’nde ruhsat düzenleme süresi, idarenin sorumluluğu olarak belirlenmiş ve usulüne uygun başvuruların en geç 30 gün içerisinde sonuçlandırılacağı, eksik veya yanlış evrakla başvuru söz konusu olduğunda ise başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde başvuru sahibine bilgi verileceği hüküm altına alınmıştır.

(Tip İmar Yönetmeliği: Madde 57-4- Proje müelliflerince hazırlanarak imzalanan tatbikat projeleri (5) takım halinde düzenlenerek, usulüne göre dosyalanıp, Belediyenin ilgili birimlerine teslim edilir. İdarece, ruhsata esas belgeler plan ve mevzuat hükümlerine göre incelenir. Eksik ve/veya yanlış bulunmuyor ise başvuru tarihinden itibaren 30 gün içinde ruhsat verilir. Eksik ve/veya yanlış bulunuyor ise başvuru tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yazı ile bildirilerek iade edilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak başvurudan itibaren 15 gün içinde yapı ruhsatı verilir. Yapı ruhsatı verilmeden önce yapıyla ilgili fenni mesuliyetin üstlenilmiş olması şarttır.)

Bu düzenlemenin eksik bırakılması, belirsizlikler nedeniyle keyfi uygulamanın yolunu açacaktır.

Yapıların Fenni Mesuliyetinin üstlenilmesine ilişkin olarak Yapı Denetim Kanunu ve Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği referans verilerek eksik bırakılmıştır. 6 Temmuz 2004 günlü, 25514 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 5205 sayılı Yapı Denetim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam iki yüz metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu kapsamı dışındadır. Yine, Korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak tescil edilen yapıların denetimi 4708 sayılı Yapı denetimi Kanunu kapsamı dışındadır.

Bu yapıların Fenni Mesuliyeti ilgili meslek mensuplarınca üstlenilmek zorundadır. Bu yönde bir düzenlemenin eksik bırakılması maddeyi kadük hale getirmektedir. Bu maddenin bu nedenle iptali,

(Tip İmar Yönetmeliği Madde 59: Fenni Mesuliyet: Fenni mesuller, 57 nci maddede belirtilen esaslara göre düzenlenen ruhsat eki projelerin uygulanmasının denetimi için mal sahibi veya vekili tarafından belirlenirler ve ilgili idareye karşı görevli ve sorumludurlar.

Proje ile ilgili sorumluluk proje müellifine ait olmak üzere yapının fenni mesuliyeti, konusu, ilgisi ve yapım aşamasına göre mimar, inşaat, makina ve elektrik mühendisleri tarafından ayrı ayrı yürütülür. Ayrıca idare varsa ek projelerin fenni mesuliyetini, konusuna göre ilgili meslek adamlarının üstlenmesini ister.

Fenni mesuller unvanına ve eğitimine göre, yapının kanuna, plana, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, sanat, sağlık kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair taahhütnameyi ilgili idareye vermek zorundadır. Taahhütnamede fenni mesul ile mal sahibi arasında yapılan sözleşmede belirlenen fenni mesuliyet bitiş süresine ilişkin bilginin yer alması gerekir. Ayrıca, noter tasdikli imza sirküleri, Bağ-Kur veya sigorta kaydı, her yıl yenilenecek vergi kayıt belgesi de idareye verilir.

İdare; aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili meslek odasınca düzenlenen, sicil durumunu ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ister. Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin birer örneği ilgili meslek odalarına gönderilir.

Meslek odaları, fenni mesuliyete ilişkin yapı inşaat alanı sınırlamasının kontrolünü bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere kayıtlarına giren yapı ruhsatı ile bu ruhsata istinaden düzenlenen yapı kullanma izin belgelerini veya fenni mesul sözleşmelerini veya istifa dilekçelerini dikkate alarak yerine getirirler.

Fenni mesulün, yapının bulunduğu il sınırları içinde ikamet etmesi esastır. Farklı bir ilde fenni mesuliyet üstlenilebilmesi için ilgili idarenin uygun görmesi ve yapı yeri ile fenni mesulün işyeri arasındaki mesafenin en fazla 200 km olması gerekir.

Fenni mesullerden, mimar veya inşaat mühendisi 30.000 m2’den, makine mühendisi 60.000 m2’den, elektrik mühendisi 120.000 m2’den fazla inşaatın, fenni mesuliyetini aynı anda üstlenemez. Üzerinde başka bir fenni mesuliyet bulunmamak koşulu ile bu miktarları aşan tek ruhsata bağlı inşaatlarda bu şart aranmaz.

Tek ruhsata bağlı, yapı inşaat alanı 30.000 m2’den fazla olan inşaatlarda yapı denetiminde fenni mesullere yardımcı olmak üzere uzmanlık konusuna göre birer fen adamı görevlendirilir. Bu fen adamlarından, aynı anda ve il sınırları içinde kalmak kaydıyla inşaatla ilgili fen adamı 15.000 m2’den, tesisatla ilgili fen adamı 30.000 m2’den, elektrikle ilgili fen adamı 60.000 m2’den fazla inşaatta görevlendirilemez.)

Ruhsat düzenlemeye ilişkin esaslardan biri olan ve Tip İmar Yönetmeliğinde de belirtildiği gibi, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ve TC İçişleri Bakanlığı’nın Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesine ilişkin genelgelerinde zorunluluğu ifade edilen; ayrıca, yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgelerinin standardını ve bu belgelerin kullanım şeklini belirlemek üzere 3152 sayılı İçişleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 3194 Sayılı İmar Kanunu, 132 Sayılı Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı Kuruluş Kanunu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanununa dayanılarak hazırlanarak, 30.01.2007 gün ve 26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TS8737 Yapı Ruhsatı ve TS10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standard Tebliği uyarınca da zorunlu kurallar gereği; Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz.

 

Bu kurallara göre ruhsat ya da yapı kullanma izin belgesi düzenleyen idareler, düzenledikleri birer örneğini, meslek odalarına göndermek zorundadır.

 

Bu düzenlemeler de yapılmadığı için yönetmelik eksik ve yoruma açık bırakılmış olup, idarece keyfi uygulamaya yol açmaktadır. (Örnek: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 29.12.2006 tarihli ek 1’de örneği bulunan genelgeyle, sicil durum belgesine gerek olmadığını söyleyerek, usulsüz uygulamanın öncüsü olmaktadır. Oysa benzer bir şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Kararıyla uygulamadan imtina etmek istediği sicil durum belgesine ilişkin, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ek 2’de bulunan 5 Temmuz 2006 gün ve 1378 sayılı yazısında, “Belediyelerin ve Valiliklerin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Bakanlığımız dahil bütün kamu idarelerinin bu kurallara uymaları zorunludur. Büyükşehir Belediyelerinin bu konuda yönetmelik hazırlama yetkisi bulunmadığı gibi bu genel kuralı değiştirme yetkisi de 5216 Sayılı Kanunla verilmemiştir.

 

Buna rağmen; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 23.6.2007 tarihinde yürürlüğe konulan İstanbul İmar Yönetmeliği’nin Yapı Ruhsat İşleri başlıklı 13. Bölüm, Yapı Ruhsatı Sonrası İşlemler başlıklı 14. Bölüm, Fenni Mesuller ve Mesuliyetleri ile Tescil Uygulama ve Usullerine İlişkin Esaslar başlıklı 16. Bölümleri yukarıda açıklanan tebliğ, standart ve genelgelere aykırı bir şekilde hazırlanmış oda sicil durum belgesi ile ilgili herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

                             

Büyükşehir belediyeleri, kendi özgün koşullarına göre farklı imar yönetmelikleri hazırlamaktadırlar. Dolayısıyla Tip İmar Yönetmeliği, 3030 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu dışında kalan belediyeler için hazırlanmıştır. Ancak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 13.07.2000 tarih ve 24108 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikteki proje müellifi mühendis ve mimarlarla ilgili düzenleme başta Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Konya ve Gaziantep Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere Türkiye’deki 16 Büyükşehir Belediyesi tarafından esasa ilişkin olmayan birtakım değişikliklerle kendi imar yönetmeliklerine olduğu gibi aktarılmıştır.

                             

Zaten evrensel nitelikteki mühendislik ve mimarlık mesleği ile ilgili düzenlemelerin bir şehirden diğerine, bir Büyükşehir Belediyesinden başka bir Büyükşehir Belediyesine veya aynı şehirde bir ilçeden diğerine farklılıklar göstermesi beklenemez.

 

Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul İmar Yönetmeliği’ni hazırlarken Türkiye’deki diğer bütün Büyükşehir Belediyelerinden farklı olarak yapı sürecindeki proje müellifi mimar ve mühendislerle ilgili düzenlemeye İstanbul İmar Yönetmeliği’nde yer vermemiştir. Proje müellifi mimar ve mühendislerin Meslek Odalarına kayıt olmaları ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve bu kanunlara bağlı olarak çıkarılan yönetmeliklerden doğan hak ve sorumluluklarına dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Bu yönetmelik, Meslek Odaları’nın üyeleri üzerindeki ülke ve toplum yararına yapılan denetimini ortadan kaldırmaktadır.

 

Bunun yerine İmar Yönetmeliği’nin On Altıncı Bölüm, Fenni Mesuller ve Mesuliyetleri ile Tescil Uygulama ve Usullerine İlişkin Esaslar başlıklı 16. Maddesinde “Proje Sorumluluk Beyanı” uygulaması getirmiştir.

                             

İlgili Kanun ve Yönetmelikleri gereğince bağlı bulunduğu meslek odası tarafından mesleki hakları kısıtlana bir üyenin “Bu projeyi ben yaptım” diye “beyan” vermesi hiçbir şey ifade etmemektedir. Bu uygulama ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem ilgili mevzuatla hem de kendi uygulamalarıyla çelişkiye düşmektedir. Şöyle ki, her proje müellifi mimar ve mühendis, kendisinin hazırladığı proje ile ruhsat alan bir yapı için ilgili Belediyeye gitmek ve yapı ruhsatına imza atmak zorundadır. Yani yapı ruhsatına atılan imza zaten “Bu projeyi ben yaptım”. “Proje müellifi benim”, “Proje müellifliğinden kaynaklanan sorumluluklar bana aittir” anlamına gelmektedir. Dolayısıyla proje müellifinin notere giderek “Bu projeyi ben yaptım” diye beyan vermesi yapı ruhsatı düzenlenmesi ile ilgili tebliğ ve standartlara aykırıdır.

                             

Uyulması zorunlu olan TS 8737 sayılı yapı ruhsatı hakkındaki standartta yayımlanan Yapı Ruhsat Formu’nun arka yüzünde bulunan açıklana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Proje Sorumluluk Beyanı uygulamasını gereksiz ve geçersiz kılan önemli bir belge, önemli bir delil niteliğindedir. Bu açıklama,

                             

3194 Sayılı İmar Kanunu’nun ilgili maddelerine göre işlemler tamamlanmış olup, yapı sahibinin, müteahhidinin, şantiye şefinin, proje müelliflerinin, fenni mes’ullerin ve/veya yapı denetim kuruluşunun yetkili yapı sorumlularının imzaları alınarak Yapı Ruhsatı verilmiştir. Formda yer alan imzalar, imar mevzuatı kapsamında belirlenen sorumluluklar ve ilgililer arasında yapılan ruhsat eki sözleşmeler açısından taahhütname niteliği taşımaktadır” şeklindedir.

                             

Dolayısıyla hiçbir mimar veya mühendis projesini kendisinin yapmadığı binanın ruhsatını imzalayarak sorumluluk altına girmeyeceğinden İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Proje Sorumluluk Beyanı asla oda sicil durum belgesi yerine geçmeyecek aynı zamanda üyelerimize fazladan noter masrafı çıkaran gereksiz ve geçersiz bir uygulamadır.

 

Zaten TS 8737 sayılı standarttaki Yapı Ruhsat Formu ekindeki açıklamaların 93. maddesinde oda sicil durum belgesi, “meslek odasınca düzenlenen, büro tescil numarası, büro tescil yenileme tarihi, büro tescil adresi, üye sicil numarası ve ruhsata konu işe ait bilgilerin de olduğu meslek mensubunun kanuna aykırı uygulama nedeni ile haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığına ilişkin bilgilerin de yer aldığı sicil durum belgesi” şeklinde tanımlanmıştır. Bir örneği ekte bulunan ve yapı sürecindeki meslek odaları tarafından düzenlenen oda sicil durum belgesi ile noterde verilen proje sorumluluk beyanı karşılaştırıldığında sadece mevzuat açısından değil içerik açısından da proje sorumluluk beyanının oda sicil durum belgesi yerine kullanılamayacağı görülecektir.

 

Ayrıca bu güne kadar birçok üyemiz bu beyannameyi verirken tereddüt etmekte, hukuki olarak bir sakınca doğabileceği kuşkusu taşımaktadır. Ekte örneği bulunan proje sorumluluk beyanındaki

 

“............................ İlçesi, ........................ Mahallesi, .......................Caddesi, ................ Sokağı, .................... Pafta, .......... Ada, ............ Parsel sayılı taşınmazdaki inşaata ait projeler tarafımızdan yapılmış olup, her türlü meslek sorumluluğu kabul ve beyan ederiz” ifadeleri hatalı yazıldığından üyelerimizin tereddüt yaşamaları ve kuşku duymaları son derece doğaldır. Çünkü “... Parsel sayılı taşınmazdaki inşaata ait projeler tarafımızdan yapılmış olup, her türlü meslek sorumluluğu kabul ve beyan ederiz” ifadelerindeki “her türlü meslek sorumluluğu” ibaresi üyelerimize proje müellifliğinden daha fazla, fenni mesuliyet, şantiye şefliği vb sorumluluk yüklemektedir.

 

Oysa bu İmar Yönetmeliğinin Proje Tanzim Esasları başlıklı 13.02 maddesinde sadece “İlgili meslek mensuplarınca hazırlanmış projelerin TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca kabul veya tespit edilen çizim ve tanzim standartlarına uygun olması gerekir” hükmü bulunmaktadır.

Proje Müellifi projenin uygulamasından sorumlu değildir. Bu tür sorumluluklar Fenni Mesul, Şantiye Şefi ve Fen Adamlarına verilmiştir. Dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan Proje Sorumluluk Beyanı, proje müelliflerine yüklediği sorumluluklar açısından da mevzuata aykırıdır.

 

Konuyla ilgili TMMOB tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı açılan davada; TC Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 19.12.2006 tarihli, 2006/1426 esas no’lu kararında; davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı değişikliğin ilgili kanunların vermiş olduğu yetkilere dayanılarak tesis edildiğini iddia etmekte ise de, kanunlarla verilen bu yetkiler kullanılırken kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanıldığının ortaya konulması gerekmekte olup ve yine kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile ilgili meslek odalarının sahip olduğu yetkilere müdahale edilmemesi gerekir.

Bu durumda, Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 99. maddesini iptal ederek sicil durum belgesi istenmesine yönelik düzenlemeyi ortadan kaldıran yönetmelik değişikliğinde, 6235 sayılı Kanunla kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin sahip olduğu denetim yetkisine müdahale edici bir nitelik taşıması ve değişikliği haklı gösterecek nitelikte somut bir gerekçenin ortaya konulamaması nedeniyle kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu Ankara Büyükşehir Meclisi’nin 12.4.2006 günlü ve 939 sayılı Kararıyla kabul edilen Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik’ in 6. maddesinin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına… oybirliği ile karar verilmiş bulunmaktadır.

Sicil durum belgesinin istenileceğine dair hükmün, Belediye Meclisi Kararı ile kaldırılması ise yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği gibi, ruhsat düzenleyen idarelerce bu belgenin aranmayacağı ve bu belgenin tarih ve sayısının varsa numarasının yapı ruhsat formu ve yapı kullanma izin belgesine işlenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Aksi takdirde form ve belge usulüne uygun ve doğru olarak doldurulmamış olacağından, genelgelerimizde ve muhtelif yazılarımızda da belirtildiği gibi hukuken geçerliliği de bu bulunmayacaktır. Bu konuda ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere yasalarla herhangi bir görev de verilmemiştir. Sicil durum belgesi konusu Danıştay’a yapılan itirazlar üzerine Danıştay 6. Dairesince incelenmiş, hukuka uygun olduğuna ve kamu yararı bulunduğuna karar verilmiştir. Ayrıca bugün için evrensel hizmetler kapsamında olan, mimarlık ve mühendislik hizmetleri yerine getiren mimar ve mühendislerin sicillerinin yerel idarelerce ayrı ayrı tutulması da söz konusu değildir’’ denilerek, belediyelerin böyle bir yetkisi olmadığı, aksi uygulamaların usulsüzlüğe neden olduğu açıkça belirtilmektedir.)

Maddenin bu nedenle iptali.

 

36) Yapı Ruhsatı Müracaatı ve Eklenecek Belgeler Madde 13.04

Yeni inşaat, ilave ve esaslı tadillerde, inşaat ruhsatı aşamasında yapı sahipleri veya yasal vekillerince dilekçe ile yapılan müracaatlarda dilekçeye eklenmesi gereken tapu (istisnai durumlarda tapu senedi yerine geçecek belge) plan proje ve resimler aşağıda gösterilmiştir.

1) Dilekçe

2) Tapu (malikler listesi ruhsat aşamasında alınacaktır) .

Ruhsat Verme Aşamasında Tapu Senedi Yerine Geçen Belgeler:

(...) uygun görmesi halinde Ozalit nüshalarla birlikte bilgisayar ortamında üretilmiş tüm projeler yine ilgili belediyenin talep edeceği formatta, disket veya CD olarak 2 adet düzenlenir. Bir adet sayısal Büyükşehir Belediyesine gönderilecektir.

Talep: Sicil durum belgesi ve fenni mesuliyetle ilgili iptal gerekçelerimiz bu madde içinde geçerli olup aynı nedenlerle maddenin iptali.

 

37) Tadilat-İlave İnşaat ve Ruhsat Yenileme

Binalarda yapılacak esaslı tamir ve tadiller ruhsata tabidir.

MADDE 13.05

Ruhsat Alınmış Yapılarda Herhangi Bir Değişiklik Yapılması Halinde:

A.  Yapılacak değişiklik binanın bütününde ise; mimari projenin yeniden tanzim edilmesi gereklidir. Bu değişiklik yapının statik hesaplarında da değişiklik yapılmasını gerektiriyor ise yeniden statik ve betonarme projeler istenir.

B.   Proje üzerinde basit düzeltmeler yapılması mümkün olan durumlarda (bu yönetmelik hükümlerine uyulmak kaydı ile bağımsız bölüm içindeki kapı yerlerinin değiştirilmesi, taşıyıcı olmayan bölme duvarlarının kaldırılması vb.) ayrıca tadilat projesi istenmez ve ilgili bağımsız bölüm sahibi veya sahiplerinin müracaatı ile bu düzeltmeler bütün nüshalarda aynı şekilde yapılarak belediyece mühürlenip imzalanır.

C.   Yapılacak değişiklik yapının dış duvarlarını veya pencerelerini ve dış kapılarını
değiştiriyorsa ısı yalıtım projesi yeniden düzenlenir.

D. Bu maddede sözü geçen tadilat projelerinin 5 takım olması gerekir.

E. İmar istikametine tecavüzlü mevcut binalar imar istikametine uygun hale getirilmedikçe tadilatlarına tevzii ve kat ilavelerine izin verilmez.

F. Yapılacak değişiklik belirli bir veya birkaç katı içeriyorsa belediye’ye sadece değiştirilmesi istenen katların planları ibraz olunur.

G. Yapılmak istenen tadilatta fonksiyon değişikliği var ise (konuttan işyerine gibi) veya ortak alanlar ile bina cepheleri tadilat kapsamına giriyor yada tüm binada tadilat yapılıyor ise ruhsat verilmeden önce tüm hissedarların noterden tasdikli muvafakatnamesi gereklidir.

Talep: Sicil durum belgesi ve fenni mesuliyetle ilgili iptal gerekçelerimiz bu madde içinde aynen geçerlidir. Ayrıca G bendinde sadece mülkiyet hakkına sahip hissedarlardan bahsedilirken; müellif mimarın 5846’dan kaynaklanan hakları görmezden gelinmektedir. Bu nedenle maddenin iptali.

(Tip İmar Yönetmeliği Madde 57 : ‘‘5- Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz. İdare, projeleri incelerken 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygunluğu da gözetir.’’

Madde 61- (Değişik - R.G.: 13.7.2000 - 24108 / m.14) Mevcut yapının yürürlükteki tüm mevzuat hükümlerine aykırı olmaması şartı ile imar planı, bu Yönetmelik hükümleri ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak esaslı tamir ve tadili yapılabilir. Ancak, ilave esaslı tamir ve tadil yapılabilmesi için ruhsat alınması zorunludur. Yapı ruhsatı alınmış inşaatlarda yapılacak ruhsata tabi ilave ve esaslı tadilatlarda, ilgili idarece proje müelliflerinin uygun görüşü aranır.

Madde 62- (Değişik - R.G.: 2.9.1999 - 23804) Yapı ruhsatı alınmış olan yeni inşaat, ilave ve esaslı tadillerde, sonradan değişiklik yapılması istendiğinde mimari projenin yeniden tanzim edilmesi gereklidir.

Bu değişiklik yapının statik ve tesisat esaslarında da değişiklik yapılmasını gerektirdiği takdirde istenen belgelerde de gerekli değişiklik yapılır.

Projenin üzerinde ayrıca tadilat projesi gerektirmeyen basit düzeltmeler, proje müellifinin bilgisi dahilinde bütün nüshalarda yapılarak, Belediyece mühürlenip imzalanır.

İlave ve tadilat projeleri 5 takım olarak düzenlenerek 57 nci maddedeki esaslara uygun olarak onaylanır.’’

Bu husustaki amir yasa ve mevzuata uygun olmadığından maddenin iptali.

 

38) Yapı Kullanma İzni Madde 14.07

Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri geçerlidir.

Yapı Kullanma İzni için gerekli belgeler:

1) Dilekçe

2) Yapı Ruhsatı

3) Asansör İşletme Ruhsatı

4) Sığınak Vizesi

5) Vergi ilişiği kesildiğine dair belge

6) S.S.K. ilişiği kesildiğine dair belge

7) Büyükşehir Belediyesinden, kanal bağlantısının teknik şartlara uygun olarak yapıldığına

dair belge temin edilerek,

Mal sahibinin ve yapı denetim şirketinin müracaatı üzerine ilgili belediye, yapının ruhsat ve eklerine, fen ve sağlık kurallarına uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığını belirler.

Yapının mevzuata uygun bulunması halinde, 30 gün içinde yapı kullanma izin belgesi düzenlenir. Aksi halde, eksikliklerinin tamamlanarak yapının mevzuata uygun hale getirilmesi istenir. Yapı kullanma izin belgesinin birer örneği, mal sahibi ve/veya sahiplerine, yapının müteahhidine, proje müelliflerine ve fenni mesullere verilir.

Yapının kısmen kullanılması mümkün olan kısımlarına yapı kullanma izni düzenlenebilmesi için, bu bölümlere hizmet veren ortak kullanım alanlarının tamamlanmış ve kullanılabilir olması ve yapıda mevzuata aykırılığın bulunmaması şarttır.

Yapı kullanma izninin verildiği tarih, yapının tamamlandığı tarihtir.”

Talep: Sicil durum Belgesi ile belirtilen hususlar dikkate alındığında madde eksik bırakılmıştır. Meslek mensuplarının odalarından alacağı sicil durum belgesi ve idarece düzenlenen Yapı kullanma izin belgelerinin meslek odalarına gönderilmesi zorunludur. Maddenin bu nedenlerle iptali.

 

On Beşinci Bölüm

39) Ruhsata Tabi Olmayan İnşaat İşleri Madde 15

Bu yönetmelik hükümlerine aykırı olmamak, taşıyıcı elemanların durumunu değiştirmemek, bağımsız bölümün brüt inşaat alanını artırmamak, kullanım amacı ve cephe görünümünü değiştirmemek koşulları ile taşıyıcı sistemi etkilemeyen yerlerde iç mekan kullanımını ve duvar yerlerini değiştirmek ve kaldırmak, derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve taban kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı, kiremit aktarılması, bina cephesi su ve ısı mantolama sistemleri ile derinliği l,00 m.yi geçmeyen süs havuzları bahçe duvarı, duvar kaplaması, baca, saçak ile benzeri elemanların tamirleri, tüm dekorasyon işleri ile taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için belediyeye yazı ile müracaat edilip konuyla ilgili mimar veya inşaat mühendisi veya inşaat teknikeri veya inşaat teknisyeni sorumluluğu üstlenmesi şartıyla izin alınması gereklidir. İmar planlarında aksine bir hüküm yoksa zemin katta bulunan iş yerlerinin vitrin değişiklikleri basit tadillerden sayılır. Açık çıkmalar balkon vasfını bozmadan ve kapalı alanlara ilave edilmeden hafif malzemelerle (PVC, alüminyum, ahşap, vb.) kapatılabilir.

Bu maddenin uygulanmasında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri saklıdır.

Bu maddede belirtilenler dışındaki bütün inşai faaliyetler ruhsata veya izne tabidir.

Talep: Tadilatlarla ilgili olarak 31 no’lu iptal gerekçelerimizde belirtilen hususlar ve 5846 sayılı FSEK uyarınca müellifin hakları gözetilmemesi nedeniyle maddenin iptali.

 

On Altıncı Bölüm

40) Fenni Mesuller ve Mesuliyetleri İle Tescil Uygulama Ve Usullerine İlişkin Esaslar Madde 16

Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri geçerlidir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluluk alanında tescil işlemleri ilgili belediyelerince yapılmaktadır. (Mimari projelerin mimarlar, statik hesap ve projelerin inşaat mühendisleri, ısıtma ve sıhhi tesisat projelerinin makine mühendisleri, elektrik mühendisleri, harita hizmetlerini harita mühendisleri ve yönetmelikte açıklanan yetki sınırları içinde kalmak koşulu ile ilgili fen adamları tarafından hazırlanmış olması ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden her yıl için İBB sicil kayıt belgesi almış olmaları gerekmektedir) . Ayrıca ruhsat işlemleri esnasında ilçe ve ilk kademe belediyelerince proje müelliflerinden her iş için ayrı ayrı düzenlenmiş noter onaylı “proje sorumluluk beyanı” belgesi alınması, proje sorumluluk beyanının alınmasını müteakip proje onay ve ruhsat işlemlerinin yapılması gerekmektedir.

 

PROJE SORUMLULUK BEYANI

PROJE TÜRÜ

MUELLIFIN ADI SOYADI

IBB SICIL NO

ODA SICIL NO

T.C KIMLIK NO

IMZA

MIMARI

 

 

 

 

 

STATIK

 

 

 

 

 

ELEKTRIK

 

 

 

 

 

MAK. ve SIHHI

 

 

 

 

 

JEOLOJIK RAPOR

 

 

 

 

 

 

 

.......................................................................................... BELEDIYESI

İMAR MÜDÜRLÜĞÜ’NE

 

........................... İlçesi,........................... Mahallesi,......................... Caddesi,................ Sokağı,

...................  Pafta, ...........  Ada, ..............  Parsel sayılı taşınmazdaki inşaata ait projeler

tarafımızdan yapılmış olup, her türlü meslek sorumluluğu kabul ve beyan ederiz.

T.C Kimlik Numaralı Hüviyet Cüzdanı asılları ile yine T.C Kimlik No’lu TMMOB oda Kimlik Kartlarını bizzat ibraz eden yukarıdaki meslek mensupların beyan ve imzaları huzurumda alınmıştır.

İş bu beyan...................... suret düzenlenmiştir.

Talep: Yapıların Fenni Mesuliyetinin üstlenilmesine ilişkin olarak Yapı Denetim Kanunu ve Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği referans verilerek eksik bırakılmıştır. 6 Temmuz 2004 günlü, 25514 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 5205 sayılı Yapı Denetim Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam iki yüz metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu kapsamı dışındadır. Yine, korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak tescil edilen yapıların denetimi 4708 sayılı Yapı denetimi Kanunu kapsamı dışındadır.

 

Bu yapıların Fenni Mesuliyeti ilgili meslek mensuplarınca üstlenilmek zorundadır. Bu yönde bir düzenlemenin eksik bırakılması maddeyi kadük hale getirmektedir. Bu maddenin bu nedenle iptalini talep ediyoruz.

(Tip İmar Yönetmeliği Madde 59: Fenni Mesuliyet:

Fenni mesuller, 57’nci maddede belirtilen esaslara göre düzenlenen ruhsat eki projelerin uygulanmasının denetimi için mal sahibi veya vekili tarafından belirlenirler ve ilgili idareye karşı görevli ve sorumludurlar.

Proje ile ilgili sorumluluk proje müellifine ait olmak üzere yapının fenni mesuliyeti, konusu, ilgisi ve yapım aşamasına göre mimar, inşaat, makine ve elektrik mühendisleri tarafından ayrı ayrı yürütülür. Ayrıca idare varsa ek projelerin fenni mesuliyetini, konusuna göre ilgili meslek adamlarının üstlenmesini ister.

Fenni mesuller unvanına ve eğitimine göre, yapının kanuna, plana, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, sanat, sağlık kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair taahhütnameyi ilgili idareye vermek zorundadır. Taahhütnamede fenni mesul ile mal sahibi arasında yapılan sözleşmede belirlenen fenni mesuliyet bitiş süresine ilişkin bilginin yer alması gerekir. Ayrıca, noter tasdikli imza sirküleri, Bağ-Kur veya sigorta kaydı, her yıl yenilenecek vergi kayıt belgesi de idareye verilir.

İdare; aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili meslek odasınca düzenlenen, sicil durumunu ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ister. Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin birer örneği ilgili meslek odalarına gönderilir.

Meslek odaları, fenni mesuliyete ilişkin yapı inşaat alanı sınırlamasının kontrolünü bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere

kayıtlarına giren yapı ruhsatı ile bu ruhsata istinaden düzenlenen yapı kullanma izin belgelerini veya fenni mesul sözleşmelerini veya istifa dilekçelerini dikkate alarak yerine getirirler.

Fenni mesulün, yapının bulunduğu il sınırları içinde ikamet etmesi esastır. Farklı bir ilde fenni mesuliyet üstlenilebilmesi için ilgili idarenin uygun görmesi ve yapı yeri ile fenni mesulün işyeri arasındaki mesafenin en fazla 200 km olması gerekir.

Fenni mesullerden, mimar veya inşaat mühendisi 30.000 m2’den, makine mühendisi 60.000 m2’den, elektrik mühendisi 120.000 m2’den fazla inşaatın, fenni mesuliyetini aynı anda üstlenemez. Üzerinde başka bir fenni mesuliyet bulunmamak koşulu ile bu miktarları aşan tek ruhsata bağlı inşaatlarda bu şart aranmaz.

Tek ruhsata bağlı, yapı inşaat alanı 3000 m2’den fazla olan inşaatlarda yapı denetiminde fenni mesullere yardımcı olmak üzere uzmanlık konusuna göre birer fen adamı görevlendirilir. Bu fen adamlarından, aynı anda ve il sınırları içinde kalmak kaydıyla inşaatla ilgili fen adamı 15.000 m2’den, tesisatla ilgili fen adamı 30.000 m2’den, elektrikle ilgili fen adamı 60.000 m2’den fazla inşaatta görevlendirilemez.)

Ruhsat düzenlemeye ilişkin esaslardan biri olan ve Tip İmar Yönetmeliğinde de belirtildiği gibi, TC Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın ve TC İçişleri Bakanlığı’nın Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgelerinin düzenlenmesine ilişkin genelgelerinde zorunluluğu ifade edilen; ayrıca, yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgelerinin standardını ve bu belgelerin kullanım şeklini belirlemek üzere 3152 sayılı İçişleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, 3194 Sayılı İmar Kanunu, 132 Sayılı Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı Kuruluş Kanunu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 5429 Sayılı Türkiye İstatistik Kurumu Kanununa dayanılarak hazırlanarak, 30.01.2007 gün ve 26419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TS8737 Yapı Ruhsatı ve TS10970 Yapı Kullanma İzin Belgesi Kullanılmasına İlişkin Mecburi Standard Tebliği uyarınca da zorunlu kurallar gereği; Proje müellifi mimarlar ve mühendislerin, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırıp her yıl için yenilemeleri gerekmektedir. İdare, Kanuna aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak hakları kısıtlanan proje müelliflerinin bu durumunu denetlemek üzere ilgili meslek odasınca düzenlenen, meslek adamının o andaki sicil durumunu gösterir, işin adı yazılı belgeyi her proje için ister. Haklarında kısıtlama bulunan meslek adamlarına ait projeler onaylanmaz.

 

Bu kurallara göre ruhsat ya da yapı kullanma izin belgesi düzenleyen idareler, düzenledikleri birer örneğini, meslek odalarına göndermek zorundadır.

 

Bu düzenlemeler de yapılmadığı için yönetmelik eksik ve yoruma açık bırakılmış olup, idarece keyfi uygulamaya yol açmaktadır. (Örnek: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 29.12.2006 tarihli ek 1’de örneği bulunan genelgeyle, sicil durum belgesine gerek olmadığını söyleyerek, usulsüz uygulamanın öncüsü olmaktadır. Oysa benzer bir şekilde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Kararıyla uygulamadan imtina etmek istediği sicil durum belgesine ilişkin, TC Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ek 2’ de bulunan 5 Temmuz 2006 gün ve 1378 sayılı yazısında, ‘‘Belediyelerin ve Valiliklerin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenleme koşullarına ilişkin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Bakanlığımız dahil bütün kamu idarelerinin bu kurallara uymaları zorunludur. Büyükşehir belediyelerinin bu konuda yönetmelik hazırlama yetkisi bulunmadığı gibi bu genel kuralı değiştirme yetkisi de 5216 Sayılı Kanunla verilmemiştir.

Sicil durum belgesinin istenileceğine dair hükmün, belediye meclisi kararı ile kaldırılması ise yukarıdaki açıklamalarda da belirtildiği gibi, ruhsat düzenleyen idarelerce bu belgenin aranmayacağı ve bu belgenin tarih ve sayısının varsa numarasının yapı ruhsat formu ve yapı kullanma izin belgesine işlenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Aksi takdirde form ve belge usulüne uygun ve doğru olarak doldurulmamış olacağından, genelgelerimizde ve muhtelif yazılarımızda da belirtildiği gibi hukuken geçerliliği de bu bulunmayacaktır. Bu konuda ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere yasalarla herhangi bir görev de verilmemiştir. Sicil durum belgesi konusu Danıştay’a yapılan itirazlar üzerine Danıştay 6. Dairesince incelenmiş, hukuka uygun olduğuna ve kamu yararı bulunduğuna karar verilmiştir. Ayrıca bugün için evrensel hizmetler kapsamında olan, mimarlık ve mühendislik hizmetleri yerine getiren mimar ve mühendislerin sicillerinin yerel idarelerce ayrı ayrı tutulması da söz konusu değildir’’ denilerek, belediyelerin böyle bir yetkisi olmadığı, aksi uygulamaların usulsüzlüğe neden olduğu açıkça belirtilmektedir.)

Anılan gerekçelerle, yapı ruhsatı ve/veya Yapı Kullanma izin belgelerinin düzenlenmesi aşamasında, Bakanlıklar da dahil tüm idarelerin uymakla yükümlü olduğu bir kural olan sicil durum belgesi düzenlemesinin bertaraf edilerek yerine, proje sorumluluk beyanı adı altında, mevzuatta düzenlemesine ilişkin yetkisi olmayanlarca düzenlenecek olan, yeni bir belge ikame etmeye yönelik maddenin iptali.

 

41) On Dokuzuncu Bölüm/Madde 19.04

●Arazi durumu ve jeolojik yapı

●Arazi zemin profili ve yeraltı suyu durumu

●Arazi zemin modeli ve zemin özellikleri

●Sıvılaşma ve taşıma gücü kaybı olasılığına ilişkin değerlendirmeler

●Gerekiyorsa zemin iyileştirme yöntemlerine ilişkin öneriler

●İnşa olunacak yapının özellikleri

●Temel sistemine ilişkin öneriler

●Temellerin taşıma gücüne ilişkin öneriler

●Temeller altında meydana gelecek toplam ve farklı oturmalara ilişkin öngörüler

●Temellerin tasarımı için gerekli zemin özellikleri

●Kazıklı temeller gerekmesi durumunda kazık taşıma gücü, yerleşimi ve tasarımına ilişkin öneriler

●Temel kazısı sırasında alınması gereken önlemler ve gerekmesi durumunda iksa sistemine ilişkin öneriler

●Civar yapılar üzerinde olası olumsuz etkiler ve alınabilecek önlemler

●Yerel Zemin Sınıfı ve karakteristik peryot değerleri

●Bina çevresi ve temellerinde alınacak drenaj önlemleri ve su yalıtımına ilişkin öneriler

●Yeraltı suyu ve zeminin olası zararlı özellikleri ve kirlilik derecesi hakkında bilgiler ve alınabilecek önlemlere ilişkin öneriler

●Kazıdan çıkacak malzemenin geri dolgularda kullanılabilirliği ve yapılacak dolgu/geri dolgu işlemlerine ilişkin öneriler” şeklinde düzenlenmelidir.

Talep: Mevcut düzenleniş biçimi kamu yararına ve hukuka aykırı olması gerekçesiyle iptali.

Ayrıca 19.04.1’de sözü edilen sismolojik çalışmalar çıkarılmalıdır.