15.9.1. Ücretli Mimarlar Komisyonu
Mimarlar Odası’nın merkez ve şube komisyonları düzeyinde bir süredir görüşülen konulardan bir tanesi olan, ücretli olarak çalışan mimarların alacağı asgari ücretin tespit edilmesi konusunda, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Ücretli Mimarlar Komisyonunun araştırmaları belirli bir noktaya gelmiştir.
2 Haziran 2005 tarih ve 25933 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’nin tescil koşullarından birisi de, tescil alacak olan mimarların, yanlarında çalıştıracakları meslektaşlarımıza, odanın öngördüğü asgari ücreti vermek şeklindedir.
Ayrıca özellikle ücretli çalışan meslektaşlarımızdan da bu yönde sorulan sorular aşağıda sunduğumuz çalışmaya yön vermiştir.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Ücretli Çalışanlar Komisyonu’nun yapmış olduğu ilk toplantıdaki saptamalar doğrultusunda, ücretli mimarların alması gerekli asgari ücretin tespit edilmesi çalışmaları, Merkez Yönetim Kurulu’nun da bu konuda şubelerden görüş istemesiyle eşzamanlı olarak sürdürülmüştür.
Bu amaçla, 21 Eylül 2006 da bir toplantı yapan komite; 9 Eylül 2006 günü Mimarlar Odası Genel Merkezi’nde yapılan İTEK (işyeri Temsilcileri Eşgüdüm Komitesi) toplantısında ve 15 Eylül 2006 günü yapılan Merkez MUDK (Mesleki Uygulama ve Denetim Komitesi) Danışma Kurulu’nda gündeme gelen öneri ve görüşleri de dikkate alarak asgari ücret tespit çalışmalarını sonuçlandırmak üzere bir araştırma yapmayı kararlaştırmıştır.
Komitemizin görevlendirmesi ile yaptığımız bu çalışmada irdelenen yöntemlerde, elde bulunan üç somut veriden yola çıkılmaya çalışılmıştır. Bunlardan birincisi, yukarıda anılan toplantılarda dile getirilmiş olan, serbest mimarlık hizmetleri şartnamesinde yer alan yevmiye usulüne göre ücret tespit yönteminin uyarlanması, ikincisi basına da yansımış olan sendikaların yapmış olduğu araştırmalardan yararlanarak asgari ücret tespiti ve üçüncüsü de TUİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerinin değerlendirilmesiyle asgari ücret tespitinin yapılması şeklinde olmuştur.
Birinci yöntem –serbest çalışan mimarın ücretinin yevmiye usulüne göre hesaplanması yönteminin ücretlilere uyarlanması– TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Ücretli Mimarlar Komisyonunda önerilmiş olup, Serbest Mimarlık Hizmetleri Şartnamesi ve En Az Bedel Tarifesinin 9.4 maddesinde tariflenen yevmiye bedeli usulüne göre serbest mimarın alacağı ücret hesaplaması yönteminin ücretli çalışanlara uyarlanarak, şartnameye bir ek madde olarak eklenmesine dayanmaktadır.
İkinci yöntemde, sendikaların yapmış olduğu yoksulluk ve açlık sınırı araştırmalarından yararlanılmıştır. Bu çalışmada, kendileriyle iletişime geçilen DİSK, KESK, Kamu-Sen, Eğitim-Sen araştırmalarının sonuçları hakkında basına yansıyan bilgiler dışında bir veri aktarımı olmamış; Türk-İş Araştırma Merkezi’nden, Enis Bağdadioğlu tarafından yapılan çalışmaların detaylı bir kopyası ulaştırılmış ve çalışmalarımıza katkı verilmiştir. Bu araştırmalara ilişkin açıklama özeti de aşağıda, 2. önerinin irdelendiği bölümde yer almaktadır.
Üçüncü ve son yöntem olarak da, Türkiye istatistik Kurumu’nun resmi web sitesinde yayımladığı, hane halkı büyüklüğüne göre yoksulluk ve açlık sınırı araştırma verilerinden hareket edilmiştir.
1. YÖNTEM:
Serbest Mimarlık Hizmetleri Şartnamesinin söz konusu maddesi:
9-4: Yevmiye bedeli olarak: İşveren/iş sahibi, mimardan sözleşme dışında bazı çalışmalar yapmasını ya da iş ve işlemleri yerine getirmesini isteyebilir. Mimar bu çalışmaları yapmayı kabul ederse bu hizmetlerin karşılığı mimara “yevmiye” esasına göre ödenir. Mimara yevmiye esasına göre yapılacak ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanır.
9-4-1: Süre, mimarın kendisinden istenen işi yapmak üzere geçirdiği süredir. İş mimarın bürosu dışında yapılıyorsa, bu süreye o işi yapmak üzere işin yapıldığı yere ulaşım süresi ilave edilir. Geçirilen saatler tama tamamlanır.
9-4-2: Yevmiye bedeli, Mimarlar Odasının yürürlükteki en az bedel tarifesindeki “Yapı Birim Maliyetleri Tablosundan” 4-C grubu m2 bedelinin 1/10’u olarak hesaplanacaktır.
şeklindedir.
Bu maddeden hareketle, ücretli çalışacak mimarlar için düzenlenen ek madde, aşağıdaki şekliyle önerilmiş ve şartnameye eklenmesi öngörülmüştür:
9-5: Ücretli mimarın Yevmiye bedeli ile ücretinin belirlenmesi: İşveren/iş sahibi, ücretli olarak çalıştırdığı mimar ile yaptığı sözleşme uyarınca üretilen hizmetlerin karşılığı mimara ödenecek aylık net ücret, “yevmiye” esasına göre ödenir. Mimara yevmiye esasına göre yapılacak ödemeler aşağıdaki şekilde hesaplanır.
9-5-1: Süre, İş Kanunu, SSK mevzuatı, vd uyarınca, mimarın işvereniyle yapmış olduğu sözleşmeyle belirlenen, süredir. Bunu dışındaki fazla mesailere ait ücretler, mevzuat ile belirlenen kurallar uyarınca mimarın ücretlerine ilave edilir.
9-5-2: Yevmiye bedeli, Mimarlar Odasının yürürlükteki en az bedel tarifesindeki “Yapı Birim Maliyetleri Tablosundan” 4-C grubu m2 bedelinin 1/10’u olarak hesaplanacaktır.
Buna göre ücretli mimarın 2006 yılı için asgari ücreti:
Aylık iş günü: 30 gün
Yevmiye bedeli: 571 YTL /10 = 57,1 YTL
Aylık Net Ücret: 30 x 57,1 = 1.713 YTL (Brüt ücret: 2.390,79 YTL)
Çalışma Genel Müdürlüğü İstatistik Şubesi tarafından hazırlanan tablo uyarınca yapılan hesaplamaya göre brüt ücret 2.390,79 YTL olmaktadır.
1.1.2006 - 31.12.2006 |
|||
|
|
|
|
16 Yaşını Doldurmuş İşçiler İçin Asgari Ücretin Netinin Hesabı (TL/AY) |
|||
|
TL |
YTL |
|
ASGARİ ÜCRET (BRÜT) |
2.390.790.000 |
2390,79 |
|
SSK PRİMİ % 14 |
334.710.600 |
334,71 |
|
İŞSİZLİK SİG. FONU % 1 |
23.907.900 |
23,91 |
|
GELİR VERGİSİ %15 |
304.825.725 |
304,83 |
|
DAMGA VERGİSİ % 06 |
14.344.740 |
14,34 |
|
KESİNTİLER TOPLAMI |
677.788.965 |
677,79 |
|
NET ASGARİ ÜCRET |
1.713.001.035 |
1.713,00 |
|
|
|
|
|
İşverene Maliyeti (TL/AY) |
|||
|
TL |
YTL |
|
ASGARİ ÜCRET |
2.390.790.000 |
2390,79 |
|
SSK PRİMİ % 19.5 (İşv. Payı) |
466.204.050 |
466,20 |
|
İŞVEREN İŞSİZLİK SİG. FONU % 2 |
47.815.800 |
47,82 |
|
İşverene Toplam Maliyet |
2.904.809.850 |
2.904,81 |
|
2. YÖNTEM:
Bu yönteme ilişkin ile irdeleme yapmadan önce, bu yönteme kaynaklık yapan, Türk-İş Araştırma Merkezi’nde Enis Bağdadioğlu’nun, söz konusu araştırma çalışmasının çıkış noktası ve kapsamına ilişkin yaptığı röportajından bir bölümü aktarmakta fayda görüyoruz.
“Türkiye’de yoksulluk sınırı ve yoksulluğun boyutları ile ilgili resmi bir çalışma yapılmamakta, ancak sınırlı sayıdaki araştırmalarla mutlak yoksulluk yaklaşımı temel alınarak yaklaşımda bulunulmaktadır.
Çağdaş bir toplum içinde yaşayan çalışanların, kendilerine ve ailelerine saygın bir yaşam düzeyi sağlayacak bir gelir elde etmeleri esastır. Yapılan bu çalışmayla, bir bakıma, dört kişilik bir ailenin asgari ihtiyaçları dikkate alınarak bunu karşılamanın maliyeti hesaplanmaya çalışılmaktadır.
Çalışanların, kendilerine ve ailelerine yetecek bir ücret almaları gereği, geçmişten bu yana sürekli tartışma konusu olan bir konudur. İşçilerin ailesi ile birlikte, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlayacak ve refahtan pay almasını mümkün kılacak ücretin hesabı nasıl yapılacaktır? İşçinin yaşam standardını sürdürmesi ya da iyileştirmesi için gerekli olan tutar ne kadar olmalıdır? Kuşkusuz bu ve benzeri soruların cevabını vermek kolay değildir. Gerekli olacak tutarın hesabı, yukarı da değinildiği gibi, yaşam standardı ve tüketim alışkanlıklarına da bağlı olarak kişiden kişiye, hatta ülkeden ülkeye farklılıklar göstermektedir. Ancak yapılabilecek herhangi bir hesaplama, en azından, ortalama bir işçi ailesinin minimum ihtiyaçlarını ve bunu karşılamanın maliyetini ortaya çıkartabilecek, bu konuda bir yaklaşımda bulunabilme imkanı sağlayacaktır.
Bu alanda yapılabilecek hesaplamalardan biri, beslenmeye ilişkin ihtiyaçların belirlenmesidir. Dengeli beslenebilmek için, yetişkinlerin ihtiyaç duyacağı kalori miktarı ile çocukların yaşlarına göre gerekli olan kalori miktarının ne olması gerektiği hakkında bilimsel araştırmalar yapılmıştır. Sağlığın korunabilmesi için bu kalorileri sağlayacak besin miktarları yanı sıra, gerekli protein, yağ ve karbonhidrat miktarları konusunda da belirlemelerde bulunulmuştur. Bu çerçeve içinde, farklı büyüklükteki aileler için toplam besin ihtiyacı hesaplanabilmektedir. Bu miktarların dükkan, market ve semt pazarlarındaki fiyatlar üzerinden karşılanması maliyeti, işçi ve ailesinin gıda maddeleri için harcamaları gereken miktarı vermektedir.
Çalışma, Ankara’da yaşayan bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken asgari gıda tutarını kapsamaktadır. “Gıda Harcaması” ile ilgili hesaplamada, farklı yaş gruplarına göre bilimsel veriler çerçevesinde oluşturulan beslenme kalıbı esas alınmaktadır. Anılan beslenme kalıbı, Hacettepe Üniversitesi Sağlık teknolojisi Yüksek Okulu’ndan sağlanmıştır. Günlük kalori ihtiyacının hesabında, hem yetişkin kişiler hem de genç ve çocuk nüfus dikkate alınmaktadır. Buna göre yetişkin işçi için 3500, yetişkin kadın için 2300, 15-19 yaş grubundaki erkek çocuk için 3200 ve 4-6 yaş grubundaki çocuk için 1600 kalorilik liste temel alınmıştır.
Çalışmada kullanılan besin grubunda şu besin maddeleri yer almaktadır: Birinci grupta; süt, yoğurt, peynir, İkinci grupta; et, tavuk, balık, sakatat ürünleri, yumurta, kuru bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb), üçüncü grupta; meyve ve sebze, dördüncü grupta; ekmek, makarna, pirinç, bulgur, un, irmik, diğer tahıl unları, beşinci grupta; tereyağı, margarin, ayçiçek yağı, zeytin yağı, zeytin, yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık vb), şeker, reçel, marmelat, bal, pekmez, tuz, baharat (kimyon, karabiber, pul biber, nane vb), çay, ıhlamur, salça…
Bir işçinin ailesi ile birlikte, fizyolojik ihtiyaçları ile tutarlı, yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak için gerekli olan kalori sayısı ve bunu karşılayacak besinlerin cins ve miktarından hareketle, çalışanların yoğun olarak alışveriş yaptıkları yerlerden fiyatlar derlenmekte ve yapılması gereken asgari düzeydeki gıda harcaması tutarına ulaşılmaktadır.
Ekonomik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerin, hanelerin gelir düzeyi ile tüketim harcamalarını büyük ölçüde etkilemesi ve değiştirmesi kaçınılmazdır. Buradan hareketle, araştırmaya temel oluşturan gıda harcama kalıbı, bilimsel gelişmeler doğrultusunda 1996 yılında değiştirilmiş, bu değişiklik bir yıl süreyle izlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, eski ve yeni kalıp temel alınarak çalışma bir yıl süresince yapılmış ve iki kalıp arasındaki değişim ve gelişim izlenmiştir. Daha sonra değişikliğin içeriği ve kapsamı konusunda kamuoyuna açıklama yapılmıştır. 1997 yılından itibaren yeni harcama kalıbı temel alınmaktadır.
Gıda harcaması; dört kişilik bir ailenin, sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için bir ayda yapması gereken asgari harcama tutarını tanımlamaktadır. Kuşkusuz, insan onuruna yaraşır düzeyde yaşamak için gereken harcama tutarını hesaplamak için, yalnızca gıda değil, gıda yanı sıra, giyim, konut, ulaşım ve diğer ihtiyaçlar için gerekli tutarın da ayrıca hesaplanması gerekmektedir. Yeterli ücret, ancak söz konusu bu temel ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olduğunda mümkündür.
Ancak, gıda dışındaki konut, ulaşım, giyim ve benzeri diğer maddelerin maliyetlerini ayrıntılı olarak ve tek tek hesaplamak için kullanılabilecek benzer bir bilimsel ve objektif yöntem mevcut değildir.
İşçinin, ailesi ile birlikte günün koşullarına göre ve insan onuruna yaraşır düzeyde yaşantısını sürdürebilmesi için gerekli tutarın hesaplanmasında neyin dikkate alınması gerektiği, diğer bir ifadeyle, yeterli ücreti neyin oluşturduğu önem taşımaktadır.
Bu tutarın hesaplanmasında, genellikle aile bütçesi yöntemi kullanılmaktadır. Ailelerin elde ettiği geliri ve temel ihtiyaçları için yaptıkları harcamaları gösteren çalışmalardan yararlanılarak bir hesaplama yapılabilmektedir.
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından, aile bütçesine yönelik anket çalışması yapılmaktadır. DİE, ülke genelinde yaptığı anket ile ailelerin elde ettiği geliri ve tüketim harcamalarını bulmaktadır.
1994 yılında yapılan “Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi”nin sonuçlarına göre, hanelerin toplam harcamaları içinde gıda harcamalarının payı yüzde 32,9 oranı ile ilk sırayı almaktadır (gıda, içki, tütün harcamalarının payı yüzde 35.6).
Harcama grupları içinde besin dışı olarak kabul edilen tüketim harcamalarının alt dağılımı ise şu şekildedir: Giyim, ayakkabı yüzde 9.0; konut ve kira yüzde 22.8; ev eşyası yüzde 9.0; sağlık yüzde 2.6, ulaştırma yüzde 8.8; eğlence ve kültür yüzde 2.3; eğitim yüzde 1.4; otel, lokanta ve pastane yüzde 2.9 ve çeşitli mal ve hizmetler yüzde 5.6’dır.”
|
2005 |
2006 |
Ocak |
1.693,81 |
1.785,47 |
Şubat |
1.704,27 |
1.808,05 |
Mart |
1.711,89 |
1.854,40 |
Nisan |
1.718,93 |
1.829,84 |
Mayıs |
1.718,34 |
1.818,66 |
Haziran |
1.715,90 |
1.861,80 |
Temmuz |
1.726,55 |
1.867,54 |
Ağustos |
1.693,91 |
1.869,81 |
Eylül |
1.716,29 |
1.901,94 |
Ekim |
1.713,06 |
|
Kasım |
1.725,70 |
|
Aralık |
1.768,57 |
|
Ortalama |
1.717,27 |
1.844,17 |
Yukarıdaki açıklamalara göre yapılan ve tarafımıza ulaştırılan veriler aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Tablo 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (YTL/Ay -TÜRKİŞ Eylül 2006)
|
|
Eylül 2005 |
Aralık 2005 |
Ağustos 2006 |
Eylül 2006 |
Yetişkin İşçi |
144,17 |
149,32 |
159,11 |
161,42 |
Yetişkin Kadın |
120,82 |
125,31 |
132,61 |
135,52 |
15-19 Yaş Grubu Çocuk |
154,69 |
159,27 |
168,29 |
169,98 |
4-6 Yaş Grubu Çocuk |
106,91 |
109,05 |
114,02 |
116,98 |
Açlık Sınırı |
526,90 |
542,95 |
574,03 |
583,90 |
Yoksulluk Sınırı |
1.716,29 |
1.768,57 |
1.869,81 |
1.901,94 |
* Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir. Yoksulluk sınırı hesaplanırken yeni “besin içi oran” dikkate alınmıştır.
Araştırmamızın ikinci yöntemi, Türk İş Araştırma Merkezinin verilerinden hareket ederek, 2006 yılı için, 4 kişilik bir ailenin, eylül ayına kadar gerçekleşen yıllık ortalama yoksulluk sınırı miktarını, ilk defa işe başlayacak olan ücretli mimarın alması gereken asgari net ücret olarak kabul etmek yönünde olmuştur.
Bu durumda, Çalışma Genel Müdürlüğü İstatistik Şubesi tarafından hazırlanan tablo uyarınca yapılan hesaplamaya göre brüt ücret 2.573,85 YTL, net ücret 1.844,16 YTL olmaktadır.
1.1.2006 - 31.12.2006 |
|||||
|
|
|
|||
16 Yaşını Doldurmuş İşçiler İçin Asgari Ücretin Netinin Hesabı (TL/AY) |
|||||
|
TL |
YTL |
|||
ASGARİ ÜCRET |
2.573.850.000 |
2573,85 |
|||
SSK PRİMİ % 14 |
360.339.000 |
360,34 |
|||
İŞSİZLİK SİG. FONU % 1 |
25.738.500 |
25,74 |
|||
GELİR VERGİSİ %15 |
328.165.875 |
328,17 |
|||
DAMGA VERGİSİ % 06 |
15.443.100 |
15,44 |
|||
KESİNTİLER TOPLAMI |
729.686.475 |
729,69 |
|||
NET ASGARİ ÜCRET |
1.844.163.525 |
1,844,16 |
|||
|
|
|
|||
İşverene Maliyeti (TL/AY) |
|||||
|
TL |
YTL |
|||
ASGARİ ÜCRET |
2.573.850.000 |
2573,85 |
|||
SSK PRİMİ % 19.5 (İşv. Payı) |
501.900.750 |
501,90 |
|||
İŞVEREN İŞSİZLİK SİG. FONU % 2 |
51.477.000 |
51,48 |
|||
İŞVERENE TOPLAM MALİYET |
3.127.227.750 |
3.127,23 |
|||
|
3. YÖNTEM:
Komitemizin yaptığı araştırma sonucunda geliştirdiği bu yöntem oluşturulurken, Türkiye İstatistik Kurumunun yaptığı ve web sitesinde yayınlanan hane halkı büyüklüğüne göre yoksulluk sınırı verilerinden ve yukarıda aktarılan söyleşide bahsedilen harcama payı yüzdelerinden ve Kamu-Sen tarafından yapılan açlık ve yoksulluk sınırı araştırma istatistik verilerinin, 2004 yılına ait sonuçlarından elde edilen oranlardan faydalanılmıştır.
“Hanehalkı Tüketim Harcamaları Anketi”nin sonuçlarına göre, hanelerin toplam harcamaları içinde gıda harcamalarının payı yüzde 32,9 oranı ile ilk sırayı almaktadır (gıda, içki, tütün harcamalarının payı yüzde 35,6). Harcama grupları içinde besin dışı olarak kabul edilen tüketim harcamalarının alt dağılımı ise şu şekildedir: Giyim, ayakkabı yüzde 9,0; konut ve kira yüzde 22,8; ev eşyası yüzde 9,0; sağlık yüzde 2,6, ulaştırma yüzde 8,8; eğlence ve kültür yüzde 2,3; eğitim yüzde 1,4; otel, lokanta ve pastane yüzde 2,9 ve çeşitli mal ve hizmetler yüzde 5,6’dır.
TUİK’in 2003 yılı Tüketici Fiyat Endeksinin, gıda ana grup indeksi ile gıda dışı bileşenlerden oluşan yoksulluk sınırı, genel indeks ile genişletilerek 2005 yılına inflate edilmiş 2005 yılı gıda yoksulluk sınırı verileri kullanılarak oluşturulan analiz çalışması aşağıdaki gibi olmaktadır:
Hanehalkı |
Gıda
(%32.9) |
Giyim vd. (%9) |
Konut ve kira (%22.8) |
Ev eşyası (%9) |
Sağlık
(%2.6) |
Ulaşım
(%8.8) |
Eğlence kültür (%2.3) |
Eğitim
(%1.4) |
Otel-lokanta (%2.9) |
Çeşitli hizm. (%5.6) |
TOPLAM
(%100) |
1 kişi |
206.00 |
56.35 |
142.76 |
56.35 |
16.28 |
55.10 |
14.40 |
8.77 |
18.16 |
35.06 |
609,23 |
2 kişi |
311.00 |
85.08 |
215.53 |
85.08 |
24.58 |
83.19 |
21.74 |
13.23 |
27.41 |
52.94 |
919,77 |
3 kişi |
393.00 |
107.51 |
272.35 |
107.51 |
31.06 |
105.12 |
27.47 |
16.72 |
34.64 |
66.89 |
1.162,28 |
4 kişi |
464.00 |
126.93 |
321.56 |
126.93 |
36.67 |
124.11 |
32.44 |
19.74 |
40.90 |
78.98 |
1.372,26 |
TUİK verilerinden sadece gıda harcamaları baz alınarak, Kamusen tarafından oluşturulan, bir devlet memurunun harcama oranları verilerine dayanılarak oluşturulan analizde ise tablo aşağıdaki şekilde oluşmaktadır:
Hanehalkı |
Gıda (%23) |
Isınma (%7) |
Aydınlanma (%2) |
Barınma (%14) |
Sağlık (%2) |
Ulaşım (%16) |
Haberleşme (%4) |
Giyim (%9) |
Temizlik (%12) |
Eğitim (%5) |
Spor (%1) |
Tatil (%1) |
Çevre (%2) |
Eşya (%2) |
Toplam (%100) |
1 kişi |
206.00 |
62.70 |
17.91 |
125.39 |
17.91 |
143.30 |
35.83 |
80.61 |
107.48 |
44.78 |
8.96 |
8.96 |
17.91 |
17.91 |
895,65 |
2 kişi |
311.00 |
94.65 |
27.04 |
189.30 |
27.04 |
216.35 |
54.09 |
121.70 |
162.26 |
67.61 |
13.52 |
13.52 |
27.04 |
27.04 |
1.352,17 |
3 kişi |
393.00 |
119.61 |
34.17 |
239.22 |
34.17 |
273.39 |
68.35 |
153.78 |
205.04 |
85.43 |
17.09 |
17.09 |
34.17 |
34.17 |
1.708,70 |
4 kişi |
464.00 |
141.22 |
40.35 |
282.43 |
40.35 |
322.78 |
80.70 |
181.57 |
242.09 |
100.87 |
20.17 |
20.17 |
40.35 |
40.35 |
2.017,39 |
SONUÇ VE ÖNERİ:
Yukarıda irdelenmeye çalışılan yöntemlerden birincisi –serbest çalışan mimarın ücretinin yevmiye usulüne göre hesaplanması yönteminin ücretlilere uyarlanması– altyapısı çok da sağlam olmayan, olsa olsa bir niyet olarak değerlendirilebilecek, üzerinde yoğun çalışma gerektiren, olgunlaşmamış ham bir öneri olarak durmaktadır.
Üçüncü sırada yer alan çalışmada yararlandığımız DİE (TUİK) tarafından 1994 yılında yapılmış olan anketin, gerçek durumu sağlıklı olarak yansıttığını söylemek mümkün değildir. Anketin uygulandığı yıl, fiyat artışları çok yüksek olmuş, işten çıkarmalar yaygınlaşmış, ücretlerin satın alma gücü düşürülmüş, istikrarsız bir dönem olmuştur.
Ekonomik ve sosyal alanda yaşanan bu olumsuz gelişmelerin, hanelerin gelir düzeyi ile tüketim harcamalarını büyük ölçüde etkilemesi ve değiştirmesi kaçınılmazdır. Böylesi bir dönemde yapılan harcama, çağdaş ve uygar yaşamın gerektirdiği, insanlık onuruyla bağdaşan bir yaşamı sürdürecek düzeyde değildir. Sadece, elde edilen gelirin elverdiği ölçüde günlük yaşantıyı sürdürmeye yöneliktir.
Anket çalışması, var olan durumu tespit etmekte, olması gerekeni veri dışı bırakmaktadır. Var olan ekonomik ve sosyal olumsuzluğu çıkış yapan bir harcama kalıbını kabul etmek ve savunabilmek mümkün değildir. Ancak bütün bu yetersizliklere ve eksikliklere rağmen, ülke genelindeki yaşama koşulları konusunda bir ölçü ortaya koyabilmek bakımından anket sonuçları yararlı olmaktadır.
Ancak TUİK verileriyle bağlantılı olarak, Kamu-Sen tarafından yapılan analiz sonuçlarının birleştirilmesi yöntemiyle yapılan araştırma daha gerçekçi görülmektedir.
Kanımızca üzerinde düşünülmesi gereken ve en sağlam temellere oturan analiz, ikinci ve üçüncü yöntemin son önermesiyle yapılan araştırma sonucunda ulaşılan verilerde gerçekleşmektedir. Bu noktada şunu da belirtmekte yarar görüyoruz ki, bu irdelemeye kaynaklık eden verilerin paylaşılmasında, araştırmam sırasında iletişime geçmiş olduğumuz Türk-İş Araştırma Merkezi’nden, Enis Bağdadioğlu, 1987 yılından bu yana yapmış oldukları tüm araştırma ve analizleri paylaşmış ve paylaşmaya da devam etmektedir. Bu anlamda da sağlıklı olduğunu düşündüğümüz bir veri akışı, bilgilendirme süreci devam etmektedir ki bu da çalışmalarımızın sürekliliği açısından önemli olmaktadır.
Türk-İş Araştırma Merkezi’nin yapmış olduğu çalışmaların, 4 kişiden oluşan bir ailede; çalışan bir kalifiye işçi, çalışmayan bir eş ile 4-6 yaş gurubu bir çocuk ile 15-19 yaş gurubu ikinci bir çocuk ön kabulünden hareketle yapılmış olması ise, mimarı kapsamayacağı düşünülerek, bir handikap olarak değerlendirilebilir.
Kamu-Sen tarafından yapılan analizler ise, Türk-İş analizleriyle benzerlik göstermekte, ancak çalışan bireyin memur olduğu, çalışmayan bir eş ile biri okul çağında olan iki çocuktan oluşan bir aileyi hedeflemektedir.
Ancak yine de ulaşılabilen ve bilimsel temellere oturan, en doğru verileri kapsaması da göz önüne alınırsa, odamızca yapılacak olan, ücretli statüde çalışan mimarın asgari ücretinin belirlenmesi için, bu iki yöntemin, en sağlıklı şekilde bizlere yol göstereceği inancıyla komisyonumuz raporunu yönetim kuruluna sunmuştur.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu, Şube Mesleki Uygulama ve Denetim Komitesi ile Ücretli Çalışan Mimarlar Komisyonunun ortaklaşa yapmış olduğu bu çalışmayı ve önerileri dikkate alarak, 17 Ekim 2006 tarihli 26/14 sayılı kararıyla, İstanbul İli için ücretli statüde çalışan mimarların tavsiye edilen aylık net ücretinin 1.650.-YTL olarak, Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’nin 10-e maddesi ile belirlenen koşullara uygun olarak sorumluluk imzası atan ücretli mimarların tavsiye edilen aylık net ücretinin 2.400.-YTL olarak belirlenmesine karar vermiştir.
İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu, 5 Haziran 2007 tarih 51/15 sayılı kararı ile Hizmetlerini Uygulama Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’nin 10-e maddesi ile belirlenen koşullara uygun olarak sorumluluk imzası atan ücretli mimarlar ile diğer ücretli mimarların tavsiye edilen ücretlerinin, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yayımlanan Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Belirlenmesinde Kullanılacak Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerine yapılan artış oranında artırılması yönünde karar almıştır.
Bu karar ile 2007 yılı için, ücretli çalışan mimarlar için tavsiye edilen net aylık ücret 1.650.- YTL’den 1.750 YTL’ye; sorumluluk imzası kullanan ücretli mimarlar için tavsiye edilen aylık net ücret 2.400.-YTL’den 2.650.-YTL’ye yükseltilmiştir.